Kars’ta bu yıl 6’ncısı düzenlenen Uluslararası Kars Aşıklar Bayramı nedeniyle açıklama yapan Başkan Bozkuş, “Aşıklık geleneği Türk’lerin İslamiyet’i kabulünden sonra yeni coğrafyanın etkileriyle Anadolu potasında şekillenmiş ancak cevherini göç öncesinde bir miras olarak beraberinde taşımıştır. Köklü zenginliklerimizin mirası ve unsurlarındandır. Bu gelenek asırlar boyunca milletin kendi öz evlatlarınca derdini, sev inicini, arzularını gelenek hatta tarihsel göç ve motiflerin nesilden nesile aktarmanın yolu olmuştur. Aşıklık geleneğinin en büyük özelliği zaman dilimi boyunca değişmez kuralların sürdürülmesidir. Aşıklık geleneğinin sahipsiz kalması tıpkı masalların, destanların, inanışların sahipsiz kalması gibidir. Bu sahipsiz kalış kültürümüzün gelecek nesillere transferinde en büyük engeli teşkil eder.” dedi.
Serhat şehri Kars’ın aşıklık geleneğinin yoğunluğuyla yaşandığı önemli mekanlardan birisi olduğunu de belirterek, “Kültür coğrafyamızın en önemli mecralarından olan Kars’ta bu gelenek canlı bir şekilde yaşamaktadır. Geleneği yaşatma adına düzenlediğimiz aşılar bayramıyla sazın ve sözün ustalarıyla hak ettiği değeri vermeye çalışıyoruz. Bu yılki aşıklar bayramımızda şifai edebiyatın damarlarından akan söz aşıkların tellerine dökülecek. Ayrıca uluslararası boyutta daha zengin hale getirilen programlar; Azerbaycan, Gürcistan, Özbekistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Kazakistan’dan gelen aşıklar yapacakları programlarla Kars halkına doyumsuz hazlar yaşatıyorlar.” diye konuştu.
Bazkuş daha sonra şunları söyledi:
“Programımızın dikkate değer bir yönü de aşık edebiyatına ömrünü vermiş iki değerli Ozanımız olan Aşık Lütfü ve Aşık Murat Çobanoğlu adına yapılan çalışmaların kitaplaştırılmasıdır. Yapılan bu çalışmalardan hem aşıklık kültürünü canlı tutmak hem de edebiyata intikal etmiş aşıklarımızı yad etmeyi amaçlamaktadır. Bu çalışmalarda emeği geçen başta Prof. Dr. Fikret Türkmen’e, Doç. Dr. Halil Kafkasyalı, Yrd. Doç. Dr. Metin Arıkan’a, Yrd. Doç. Dr. Yaşar Koba, İbrahim Özkaya ve Kemal Ali Hocamıza teşekkür ediyorum. Ayrıca bayramımıza çok büyük emeği olan Nazım İrfan Tanrıkulu’na değerli aşıklarımız Mahsut Koca, Yener Yılmazoğlu, Günay Yıldız, Hüseyin Sümmanioğlu, Nisa Şahmazoğlu ve Fuat Çerkezoğlu’na emeklerinden dolayı kutluyorum. Aşıklar bayramının ülkemize, Kars halkına hayırlı olmasını temenni ediyorum. Ayrıca programımızın genel koordinatörü Sayın Nazım İrfan Tanrıkulu Hocamıza, Ulusal TV’den Mahsut Koca, Vatan TV’den Yener Yılmazoğlu, Serhat TV’den Günay Yıldız aşıklarımızda programda yardımcı oldular. Onlara da teşekkür ederim”
Kars Valisi Ahmet Kara da, “Söz ola kese savaşı söz ola kestire başı. Söz ola ahuma aşı söz ola yedire yağ ile balı” sözünü hatırlatarak, “Ben aşıklarımızın bal dudaklarından akan bal gibi sözlerine söz katmamak için sözleri söz sahiplerine bırakıyorum” dedi.
Vali Kara konuşmasını şöyle tamamladı:
“Eski Kars Vali Yardımcısı Kemal Katıtaş Kars’ta Vali Yardımcılığı yapmış ve “Şiirlerle Gerçekler” diye bir kitap yazmış. Kitabının başına da Sayın rahmetli Murat Çobanoğlu’nun bir de Sayın Taşlıova’nın şiirini koymuş. Kemal Katıtaş bir ozan, bir şair. Aşıklık geleneğinin bilen bir insandı. O açıdan ona iltifatlar eden 2 şiirdi bunlar. Köroğlu’nun, Karacaoğlan’ı Dadaloğlu’nu, Gevheri’nin, Erzurumlu Emrah’ın Aşık Garip’in, Kul Mehmet’in rahmetli Çobanoğlu’nun izlerini süren onları takip eden ve yaşayan sanatçılarımızdan Şeref Taşlıova’nın yiğit arkadaşlarını selamlıyorum. Aşıklık geleneği yüz yıllarca süren bir gelenek. Bugün nasıl varsa gelecekte de var olması, yaşaması ve yaygınlaşması dileklerimle hepinize saygılar sunuyorum.”
Aşıklar Bayramı Jüri Başkanı Nazım İrfan Tanrıkulu da, “Akıl, gönül, bellek ilişkisinin eseri olan aşıklık geleneğini en çok miras bırakan güzelliğin adıdır. Bu gelenekte savaşlar, göçler yaşanmış aşıklara çekilen sevdalar, gurbetler var bunları tereddim eden ağıtlar, türküler, maniler, destanlar var. Aşklar, sevdalıklar, gönül hikayeleri ses ve saz terennümleriyle güzelliklere güzellik katarak yaşatılmıştır. Yaşatılmayla da kalmamış devamlı nesilden nesile kulaklardan beyinlere ve gönüllere kadar ulaştırılmıştır. Bu kültür doğa ve insan saygımızı, merhametimizi, acıma duygularımızı, mertliğimizi, bilgeliğimizi kısaca yaşantılarımızı ve geleneklerimizi güzelleştirerek günümüze kadar taşımıştır. Kars olarak şanslı bir bölgede yaşıyoruz. Acılar, kahramanlıklar göçler var bu bölgede. Bunlarda bölgemizin kültürü de gelişmiştir. Kafkasya bir tarafta Anadolu bir tarafta aşıklık geleneğinin aşıklık ipek yolunun en güzel köprüsü. Kafkas aşıklık kültürüyle Anadolu kültürü bu bölgede özümlenmiştir. Kafkas’tan divan, testis, muhammes, Anadolu’da koşma, semai vb. geçişler olmuştur. Köroğlu her iki tarafta yaşatılmaktadır.” diye konuştu.
KHA