Açılışa; Vali Ahmet Kara, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Yılmaz Karadağ, Milli Eğitim Müdürü Yıldırım Alkış, Milli Eğitim Müdür yardımcısı Harun Yenice, Sosyal Politikalar İl Müdürü Akın Oktay, Kültür ve Turizm İl Müdürü Hakan Doğanay ve diğer kurum amirleriyle kursiyerler katıldı.
KARS HALK EĞİTİMDE 320 KURS AÇILDI
Açılış öncesi konuşma yapan Halk Eğitim Müdürü Acihan Koçoğlu, “Bu kurslarımızı sembolize eden üç sergimiz açılmıştır. Bunun dışında yerleşim birimlerine göre mahallelerde sergilerimiz bu ay sonuna kadar devam edecektir. Ayrıca 2-6 Haziran’da 10 ili misafir edeceğimiz Bölgesel Halk Eğitim Fuarı planladık, davetiyeleri dağıtıyoruz. Kapalıspor Salonu’nda olacak. Bu yıl açtığımız 320 tane kursumuz var. Yani bunlar kültürel, sporsal enstürmental kursları, meslek edindirme kursları, bunun dışında da 33 okulumuzda da öğrencilere yönelik SBS ve ÖSS kursları açtık. Devlet parasız yatılı sınavları için bu sınavlara hazırlık kursları da veriyoruz.” dedi.
KUSLAR AÇILIYOR AMA EKONOMİYE DE KAZANDIRILMASI GEREK
Vali Ahmet Kara da bu tür kursları açmaktan her zaman mutlu olduğunu ve fakat bunların ekonomiye kazandırılmamasında çok üzüldüğünü belirterek, “Emek, dünyanın her tarafında dünyevi ve uhrevi, ilahi ve beşeri bütün sistemler tarafından kutsal sayılmış bir iş gücü türüdür. Şimdi birbirinden çok güzel el emeği örnekler göreceğiz. Çünkü meslek hayatımda bu en çok sevdiğim şeylerden biridir. Bu biçki-dikiş yada nakış-dikiş kurslarının sonunda elde edilen ürünlerin sergisini açmak oldu. Ama en üzüldüğüm şeylerden biri de bu sergileri yıllardır yapılıyor, yapıyoruz ama bu sergilerde üretilen ürünleri hiçbir şekilde devamlı üretime ve pazarlamaya dönüştüremiyoruz. Bundan dolayı da bu olaya üzülüyorum hep.” diye konuştu.
EV EKONOMİLERİNE FAYDA SAĞLAMALI
El emeği çok kıymetli olduğuna da dikkat çeken Vali Kara, “İnancımıza göre de el emeğimizin teri kurumadan ücreti verilmesi gereken, çok peşin çalışan bir piyasa, sektör, alanıdır. Ama ne yazık ki biz bu kursları açıyoruz, bu kurslarda çok maharetli kızlarımız, kardeşlerimiz, eşlerimiz, annelerimiz gelip buraya emek veriyor ve çalışıyorlar. Hocalarımız didiniyor bir şeyler öğretmeye çalışıyorlar. Ama gönlüm arzu eder, canım arzu eder ki hiçbir şekilde bu işler yarıda kalmasın, kısmen de olsa yarıda kalmadığını düşünüyorum. Mutlaka bu kızlarımız, kadınlarımız evlerinde bu işi kısmen de olsa devam ettiriyorlar. Ev ekonomilerine fayda sağlıyorlar, mutlaka katkıda bulunuyorlar. Ben eminim ki bu kurslardan mezun olan arkadaşlarımız evlerinde çocuklarına kardeşlerine ablalarına her neyse evin eski eşyalarını dahi değerlendirerek yeni şeyler imar ediyorlar üretiyorlar. Ama üzüldüğüm şey piyasaya hiçbir şekilde çıkmıyor.” şeklinde konuştu.
BU ÜRÜNLERİN DEVAMLI ÜRETİLMESİNİ SAĞLAMAK LAZIM
Üretimin önemine de değinen Vali Kara, şöyle konuştu:
“Yani bunu lütfen düşünenleriniz varsa usta yöneticilerinizden rica ediyorum dikiş- nakış kursu veren hocalarımızdan rica ediyorum lütfen gerekirse bana bu konuda sunum yapsınlar. Gerekirse bu konuda bize öneri getirsinler ama biz bu ürünlerin devamlı üretilmesini sağlamak zorundayız. İlimiz turizm kenti olma yolunda önemli aday bir il. Zaten turizm kenti ama ileri 3-5 ilin arasına girmesi için en fazla üç senemiz var bizim. Kars kültür varlıkları yönünden çok zengin olmasına rağmen turistlere pazarlayabildiği hiçbir şey yoktur. Bu bizi son derece üzüyor. Onun için en azından şu kurslar bir temel olabilir. Yetişen arkadaşlarımız olabilir. Onlardan bir kaçı gelip öneride bulunabilirler. İş yeri açmak için talepte bulunabilirler. Onlara gerek hibe desteği gerek kredi desteği verilmesi yönünde ben elimden geleni yapmayı taahhüt ediyorum. Dolayısıyla bunu üretime çevirebilirsek pazarlayabilirsek ürünleri bence o zaman amaca ulaşmış olacağız. Bir sürü çaba sarf ederek oluşturdukları ürünleri şimdi göreceğiz. Daha görmeden ben kendilerini de öğretmenlerini de hepsini de kutluyorum. Ve Kars’ımıza bu serginin hayırlı olması diliyorum”
SERGİ FUARI KARS’TA AÇILACAK
Gazetecilere bu kursları sürekli haber yapıp duyurmaları isteğinde de bulunan Vali Kara, “Bu kurslar ilde 320 kurs varmış. Ben de Halk Eğitim Müdürlüğünden öğrendim. Bu 320 kurs içerisinde kültürel kurslar da var, dikiş-nakış çeşitli kurslar var. Bugünkü 3 kurs toplamının ürünlerini göreceğiz. Yoksa daha sonra mahalle bazında çeşitli yerlerde açılan kurslarımızın mahalle bazında sergileri olacak oralara yine giderseniz oraları haber yaparsanız. Bizim kızlarımızı teşvik bakımından fevkalade güzel olur. Birde 10 ilimizin katılacağı Kapalıspor Salonu’nda bir sergi düzenlenmesi olacak. Bu sergi haziran ayında bölgesel bir sergi olacak. 9 ilimiz buraya gelmek suretiyle 10 ilin ürettiği ürünler sergilenmiş olacak. Ben öncelikle kursa katılan kardeşlerimi kutluyorum onlara bu mesleği, sanatı öğreten ve bu ürünlerin üretilmesine sebep olan öğretmenlerimizi kutluyorum. Tebrik ediyorum, başarılarının devamını diliyorum. Özel hayatlarında sağlıklar, esenlikler diliyorum.” dedi.
ASKER ELERİNİN TABLOLARI SATIŞA SUNULDU
Açılışın ardından kursu gezen Vali Kara ilk olarak Asker Eşlerinin 3 Boyutlu Resim Sergisi’ni gezdi. Usta öğretici Aslı Yurtsever’den resimlerle ilgili bilgi alan Vali Kara, çalışma ortamlarını sordu. Aslı Yurstsever de Halk Eğitim’de bir yerlerinin olmadığını ve subay lojmanlarında 27 asker eşiyle birlikte çalıştıklarını ifade ederek Halk Eğitim’den bir oda verilmesini istedi. Bunun üzerine Vali Kara da Halk Eğitim müdüründen yardımcı olmasını istedi ve müdür de gelecek sezon halk Eğitim’de kendilerine bir oda vereceklerini müjdeledi.
Aslı Yurtsever ise, “Burada gördüğünüz resimlerin hepsi üç boyutlu resim olarak geçmektedir. Üç boyutlu resim dediğimiz olay bir tane poster resmimiz var. On adet alarak çalışılmaktadır. Bir önce resimleri kesiyoruz. Daha sonra kalemleme, cımbızlama yöntemimiz var. Bu kalemleme ve cımbızlamadan sonra aralarına kök şiş ve silikon katıyoruz. Yapıştırma aşamasında kök silikon var. En sonda da giydirme dediğimiz metoda geçiyoruz. Mesela göz yapısı, burun yapısı, kulak yapısını, en ince ayrıntısına kadar tekrar kesiyoruz ve kalemliyoruz, cımbızlıyoruz, yapıştırıyoruz. Katılımlardan şunu anlıyoruz halktan çok talep var. Bu da bizi sevindiriyor.
Yurtsever ayrıca, “Sergimize hoş geldiniz. Evet satışlarımız var. Atatürk’ün resmine 500 lira fiyat verdik. Bunun sonucu 400 liraya Yurt-Kur müdürümüze sattık. Meclisimizi de soranlar var onu da vermek üzereyiz. Halkın ilgisi çok büyük sergimize satışlarımızın daha da ilerlemesini talep ediyoruz halkımızı da bekliyoruz. Hafıza başı TOKİ lojmanlarında öğretmenlik yapmaktayım. 27 tane kursiyerim var. 27 arkadaşımla beraber bu tabloları çıkardık. Vali bey ve Halk Eğitim Müdüründen bir talepte bulunduk. Asker eşlerine yönelik bir çalışma olduğu için halk gelemiyor bunun sıkıntısını yaşıyor. Bizde dedik ki eğer Halk Eğitim Merkezinde bir sınıf ayarlanırsa halkımızda bayanlarımızda bu etkinliklerden yararlanabilir. İnşallah önümüzdeki yıl eğitim öğretim yılında da bir sınıf bekliyoruz.
SERAP YAVUZ: El sanatları hocasıyım. Ahşap boyama ve kurdele nakışı üzerinde çalışmaktayım. Arkadaşlarımızla güzel bir emek çıkarmaya çalıştık. Folya tekniğini gösterdik onlara, varak tekniğini, sedef tekniğini gösterdim. Hepsine çok teşekkür ederim.
YASEMİN KIRDAR: Ben burada kursiyerim. Bütün sene burada güzel işler çıkardık. Hocalarımızın bize öğrettiği için kendilerine teşekkür ederim. Kursta halılar yaptık, tel kırmalar, ahşap boyamlar yaptık. Boş zamanlarımızı böyle değerlendiriyoruz. İlerde meslek olarak düşünüyoruz, inşallah yapacağız. Hem okuyorum hem de kursiyerlik yapıyorum. Açık öğretim okuyorum.
NİHAL YİĞEN: Kırk Yama önceden tarihinden başlayarak anlatayım. Selçuklular zamanından itibaren elinde kalan ürünleri fakirlik amacıyla değerlendirmeyle başlayan bu kültürümüz bugüne kadar gelmiş bulunmakta. Bunu Kırk Yama altında kültürümüzü yaşatmaya çalışıyoruz. Atıl durumundaki malzemeleri kalıplarla çalışarak çeşitli ürünler çıkarıyoruz. Yapım aşamasında karton kalıplarımıza şekilleri çiziyoruz. Milimetrik çalışıyoruz. Kesinlikle dikiş paylarını kullanarak katarak içine kumaşlarımızın yatırıp bunları dikiş paylarıyla keserek ayarlamalarının arkasından kalıpları birleştirerek ürünlerimizi oluşturuyoruz. Yorganlama tekniği ile birlikte elyaflama tekniğini uyguluyoruz. İstediğiniz her ürünü çıkarabiliyoruz, yorgan olabilir, seccade olabilir, örtü olabilir, yelek kıyafet, ipek yorganları, masa örtüleri aklınıza gelebilecek her şey yapabiliyoruz.
HATİCE ŞEREMET: İğne oyası hocasıyım. Yazmalar, annelere baş örtüsü, namaz örtüsü, kızlarımıza çeyiz havlu, küçük havlu mutfak havlusu, yani aklınıza ne geliyorsa hepsini iğne ile yapıyoruz. Ben ev hanımıyım, hem boş zamanımı değerlendiriyorum hem de bu işi severek yapıyorum arkadaşlarımla. Öğrencilere de öğretiyorum. Ev hanımı olan kızlara, kadınlara bir destek oluyor. Yapıp satıyoruz. Öğrencilerim dahil. Bundan sonraki zamanlarda da evimde yapıp satacağım.
TALİHA YILDIZ: Ben öğrenciyim boş zamanlarımızda güzel bir uğraş. Gerçekten zevkle yapılan bir şey. Herkese de tavsiye ediyorum gerçekten eğlenceli bir iştir. Bir şeyleri ortaya çıkarılması zevkli geliyor. Ekonomiye etkisi var yapıyoruz daha sonra satıyoruz. Yaparken bayağı uğraş veriyoruz ama sonunda güzel şeyler ortaya çıkıyor.
ASİYE DİNÇ: Ben el işini hiç sevmiyordum açıkçası. İğne oyasına başladığım günden beri çok seviyorum. Ve zevkle yapılan bir şey herkese tavsiye ediyorum. Çok emek veriyorsunuz ve bu emeğin karşılığını alınca size hediye gibi geliyor. Okumuyorum, ev hanımıyım. Yaptığımız işler daha güzel olunca daha motive oluyoruz. Yapmak için daha hevesleniyoruz. Hocamızda sağ olsun çok iyi öğretiyor. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar öğretiyor bu da bizi mutlu ediyor.
NİHAN SOLMAZ: Tugay bünyesinde el sanatları öğretmeniyim. Arkadaşımla beraber tel kırmalarımız, kurdele nakışlarımız, koza nakışlarımız, foza çalışmalarımız, üç boyutlu resimlerimiz, mevcuttur. Kursiyer arkadaşlarımızla birlikte 6-7 aydır birlikte devam etmekteyiz. Halk Eğitim bünyesinde çalışmaktayız. Yıl sonu sergimiz öğrencilerimizin yaptığı güzel işleri sergiliyoruz. Bizim tel kırma çantalarımız ekonomiye döndü. Ayrıca çalışmalarımızı satmaktayız. Kursiyer arkadaşlarımız çantaları satıyor.
HEDİYE NİLGÜN ÇETİN: El sanatları öğretmeniyim. Tugay bünyesinde yaptık bu çalışmaları. Çok güzel işler yaptık, arkadaşların eline sağlık. Hepsi büyük özverili ile çalıştı. Bir yılın meyvesini toplamanın gururunu yaşıyoruz. Çok güzeldi ben bu işi yıllar yılar devam ettirmek istiyorum. Eşim asker olduğu için tayinimiz Ankara’ya çıktı, inşallah bu işleri Ankara’ya da taşımayı düşünüyorum. Şansım yaver giderse tabi ben be sergiyi kızım adına yaptım. İnşallah bundan sonraki hayatımız daha güzel olur. Bizi yalnız bırakmadılar arkadaşlarımıza teşekkür ederiz.
kha