21. Yüzyıl Türkiye’sinin sınırlarına dahil değilmiş gibi halen Osmanlı tapuları bulunan köylüler, Cumhuriyet dönemine ait tapularının olmadığını belirterek, herhangi bir devlet desteğinden yararlanamadıkları gibi arazilerini satamadıklarını veya kiraya veremediklerini söylediler.
Yönetmenliğini ve senaristliğini Sermiyan Midyat'ın yaptığı 2010 yılı Türkiye yapımı komedi-politik filmi “Ay Lav Yu”da benzer bir durumu ekranlara taşıyarak bu ironiyi gözler önüne sermişti.
1992 yılında görevde olan köy muhtarı Recep Irgalı kadastro çalışması için girişimlerde bulunulduğunu ancak, gerekli çalışmaların yapılmayarak sadece kağıt üzerinde eski tapularla işlemlerin tamamlandığını söyledi. Irgalı; inceleme ve keşif bedellerinin de köylüden istenildiğini belirterek, köyü satılığa çıkarsak bile bu maliyetin altından kalkamazdık diyerek adeta pes ettiklerini dile getiriyor.
Takvimler 2016’yı gösteriyor Cumhuriyetin 93. yılındayız ancak arazi satmak, kiraya vermek, devlet desteklerinden yararlanmak gibi bir şansı olmayan tek köyüz diyen köy muhtarı Zeki Büyüktanır ise sadece zilliyet tapusu verebildiklerini söylüyor. Akdeniz iklimine sahip aklınıza gelen her türlü meyvenin yetiştiriciliğinin yapıldığı bu köyde devletin her hangi bir desteğinin olmadığına da vurgu yapan Büyüktanır, Osmanlı tapularının geçersiz sayılması halinde köyün hazineye ait olduğunun ve hak sahibi olamadıklarının da altını çizdi.
serhat tv