Yılmaz, işçilerin devredilmesi gündeme gelmeden önce 280 işçisi olan İl Özel İdaresi’nde, Karayollarına 174 personelin gönderileceğini geriye 106 personelin kalacağını söyledi. Bu kalan işçilerin bir çoğunun da büro personeli olması ve iş makinelerini kullanacak personel sayısının ortalama 60 civarına düştüğüne de dikkat çekerek, bunun ileride ciddi sorunlara yol açacağını belirtti.
7 ilçesi, 385 köy, 60 mezrası olan Kars’ta özellikle kış aylarında kar mücadelesinde kalifiye eleman bulunmasının güçlüklerinin de kendini göstereceğine işaret eden Yılmaz, torba Yasasıyla öngörülen bu uygulamanın acil olarak Kars’tan başlatılmasına da tepki gösterdi.
Kars’ta bu aktarma işlemlerinin bir an önce hayata geçirilme çabasını bir türlü anlayamadıklarını, bu uygulamayı hayata geçirmek istemeyen Batı illerinin bile olduğunu da hatırlatarak, “Ağır kış koşullarının etkili olduğu Kars’ta eleman sıkıntısı çekilirken, çok önemli yatırımcı ve hizmet kuruluşu olan İl Özel İdaresi’nde bunun hayata geçirilmesi ve çalışanların Karayollarına devrilme çabasını bir türlü anlamış değilim. Bu anlattığımız sıkıntılar mevsim geldiğinde rahatlıkla görülecektir.” dedi.
Kar mücadelesinde görev alacak personelin deneyimli, işinde ehil ve ehliyetli olması gerektiğini de vurgulayan Yılmaz, “Kentimiz çok ağır koşullarına gebe kalmaktadır. Öyle köy yolları var ki tipi altında sürekli kapanmaktadır. İş makinesini kullanmayı bilmenin yanında yolu bilmek ve tecrübelerle müdahale etmenin de önemli olduğu unutulmamalıdır.” diye konuştu.
Yasanın uygulanması halinde Karayollarının İl Özel İdaresi’nden 13 personel isteğini de hatırlatan Yılmaz, “İstenilen bu sayı aktarılırsa sorun olmaz ama bu kadar personelin aktarılması ister istemez soruna yol açacaktır” şeklinde konuştu.
Yılmaz ayrıca, “Bizler İl Özel İdaresi’nde devam etmek istiyoruz” diyerek, işin ciddiyetini dikkatlere sundu ve, “Karayolları yeni bölge oldu. Bu bölgenin geliştirilmesi gerekiyorsa ve amaç istihdamsa oraya yeni işçiler alınabilir. İşsizlik sorunu böylelikle daha rahat çözülür. Hem yeni işçiler alınmış olur ve bir çok insan iş sahibi olur hem de kurumların çalışma koşulları daha güzel işler hale gelir. Karayollarının makine parkı geliştirsin ve yeni iş istihdam alanları oluşturulsun” dedi.
Yılmaz daha sonra şunları söyledi: “torba Yasası nedeniyle gündeme gelen konuların önemli bir bölümü 2004 yılında kamu yönetimi temelm kanunu tasarısıyla gündeme gelmişti. Tasarı kamuda üretim ve hizmetin yerleşmesi, özelleştirmesi ve piyasalaştırılmasının hedeflendiği hatırlanacaktır.
Bu tasarıda sendikamızın örgütlü olduğu Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün hantal bir yapıda olduğu öne sürülerek 79 ilde İl Özel İdareleri’ne İstanbul ve Kocaeli’de Büyük Şehir belediyelerine devredilmesi gündeme getirilmişti.
Türkiye Yıl İş Sendikası, tasarının yasalaşması halinde ülke çıkarlarının zarar göreceğini ilgili makamlara gerektiği şekilde iletmiştir. Amacımız; köye ve köylüye daha hızlı ulaşmak, bu nedenle yerel yönetimleri güçlü kılmak istiyoruz.
“İl Özel İdarelerine devredilen işçilerin sadece işvereni değişecek, bunun dışında başka bir sorun yaşamayacaklar kefili” demişti. Sayın Başbakanın kefilliği altında 34 bin üyemizin tüm hakları korunarak 79 ilde İl Özel İdarelerine geçilirken 8 bin sendika üyesi ise İstanbul ve Kocaeli Büyükşehir belediyelerin ve bir kısım da Tarım iş kolundaki işletmelere aktarılmıştı.
2010 yılı Aralık ayında kamuoyu gündemine gelen Torba Kanunu içerisinde Türkiye işçi sınıfı ve tüm emekçileri ilgilendiren bir dizi olumsuzluk bulunduğunu tespit eden sendika genel merkezi bu olumsuzlukların başında gelen Özel İdareleri ve Belediyelerde çalışan işçilerin Emniyet Genel Müdürlüğü, milli Eğitim Bakanlığı, Karayolları Genel Müdürlüğüne verilmesiydi.
Geldiğimiz bu noktada 15 Eylül 2011 tarihinde 6111 sayılı kanunun belirlediği komisyon toplanarak, İl Özel İdaresi’nde çalışan 280 işçinin 174’ünün karayolları Bölge Müdürlüğü’ne geçişi yapılmak üzere karar alınmıştır.
Geçişi yapılan işçiler alanında uzmanlaşmış, kar-kış demeden, yağmur-çamur demeden hizmet etmiş insanlardır. Yol yapımı, gölet yapımı, içme suyu, kar mücadelesi ve daha bir çok alanda hizmet veren İl Özel İdaresi’ni işlevsiz hale getirerek hizmet alım yoluyla hizmet edeceğini zannedenler yanılmaktadır.
Her ne hikmetse eğitimde, sağlıkta, kalkınmada en son sıralarda olan ilimiz dağılımda öncülük yaparak Türkiye birincisi olmuştur.
Sonuç olarak; dağılım sonucunda mağdur edilen dağılım yapılan işçiler değil, köyümüz, köylümüz ve hizmet bekleyen halkımız olacaktır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."