Buradaki törenin ardından etkinliğe Azerbaycan Kars Başkonsolosluğunda devam edildi. Konsolosluk binası önünde açılan stantta, 44 gün süren Karabağ zaferini anlatan fotoğraflar ve güllerle süslenmiş Azerbaycan Bayrağı sergilendi. Burada gerçekleştirilen programda Azerbaycan Kars Başkonsolosu Nuru Guliyev ve Kars Kafkas Üniversitesinde görevli Azerbaycanlı öğretim görevlileri ve davetliler duygularını aktardı.
Başkonsolos Nuru Guliyev’in ev sahipliğinde düzenlenen törene; Cumhuriyet Başsavcısı Soner Aygün, Kars İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Kamil Çelik, Belediye Başkan Yardımcısı Nihat Oğuz, AK Parti Kars İl Başkanı Adem Çalkın, bazı daire müdürleri, Azerbaycanlı öğretim üyeleri ve öğrencileri ile konsolosluk görevlileri katıldı.
GULUYEV, “HÜZNÜN YERİNİ GURUR ALDI”
Saygı duruşu sonrası katılımcılara ve gazetecilere konuşan Azerbaycan Kars Başkonsolosu Nuru Guliyev, Karabağ topraklarının işgal edildiğinden bu zamana kadar her zaman hüzünlü törenler düzenlediklerini, zaferin ardından ise artık mutlu ve gurulu törenler gerçekleştirdiklerini söyledi.
Geçtiğimiz yıl bugün başlayan ve zaferle sonuçlanan Karabağ Savaşında 2 bin 904 şehit verdiklerini hatırlatan Guluyev; “Bugün Azerbaycan’ın tarihinde çok önemli bir sayfanın yıldönümüdür. 30 yıla yakın zamandır Azerbaycan topraklarını işgal eden Ermeni varvarları bir yıl bundan evvel yeni bir stratejiyle ortaya çıkıp yeni topraklar uğruna yeni savaş iddiasala bize karşı yeni tahribatlara ve Karabağ’da ordumuza karşı hücuma başlattı. Ülkemiz saldırılara karşı hücuma geçerek 200 yıldan beri ilk defa işgal edilmiş topraklarımızı azad etmeye başladı. Ve 27 Eylül bugünkü tarihle bir yıl önce bugün birçok arazilerimiz işgalden azad olundu. Bu savaş 44 gün devam etti. 44 gün boyunca 2 bin 904 şehit verdik. Allah bütün Türk aleminin bütün şehitlerine gani gani rahmet etsin. Onları biz daima rahmetle anıyoruz. Onlara borcumuz sonsuzdur. Ve bugün onların ruhu eminiz şaddır ki. Çünkü topraklarımız işgalden azad olmuştur. Bugün topraklarınız azad etmiş bir ülkenin vatandaşı olarak ve o ülkenin bir başkonsolosu olarak gururla sizin karşınıza çıkıyorum ve bunun sevincini yaşıyorum. Çünkü yıllardır her konuşmamızda işgalde kalan topraklarımızı işgal edenleri ifşa etmek için dava verdik, savaştık ve bugün o savaşın meyvelerini yiyoruz.”
BU TOPRAKLARIN ASIL SAHİBİ BİZLERİZ
44 gün bizim için çok eziyetli günler oldu. 30 yıl bu savaşa hazırlaştık. Çünkü o toprakların asıl sahibi biziz. Ve savaşın sonunda da her kes gördük ki; sahibi olmayanlar işgal ettikleri için o topraklara bir kuruş da olsa masraf etmemiş ve sadece dağıtmışlardır. Onlar her ne kadar ‘oralar bizim’ deseler de, şuuraltında aslında diyorlar ki bu toprakların sahibi Azerbaycan Türkleridir ve bir gün onlar gelecekler topraklarını alacakladır.’ ve o gün bundan bir yıl önce bugün başladı. Ve 44 günün sonunda 8 Kasım’da zafer bayramımızı ilan ettik. Bu 44 gün sonunda birçok topraklarımızın güç ile silah ile geri aldık. Özellikle savaşın son gününe yakın bizim ciğerparemiz olan Şuşa’yı eli yaman kahramanlarımız işgalden azad ettiler.
KARDEŞ VE DOST TÜRKİYE ‘AZERBAYCAN’ DEDİ
Dünyanın gözü ününde karşısında BM Güvenlik Konseyinin kararları yerine getirilmiş oldu. Ama en önemlisi bu savaş boyunca gücümüzü ortaya koyduk. Bu gücün karşısında dayanamayan düşman ve onun havadarları diğer topraklarımızı da bir kurşun atmadan ve bir şehit vermeden bize geri teslim etmek mecburiyetinde kaldılar. Onarı bir buna mecbur ettik. Bu savaşta en çok yanınızda duran bize manevi destek olan gardaş ve dost Türkiye’miz idi. Değerli, hürmetli başkanımız Recep Tayyip Erdoğan başta olmakla birlikte bütün halkımız 44 gün boyunca ‘Azerbaycan’ dedi. Bütün dünya Türkleri, Türkiyeliyim, Azerbaycanlıyım diyen insanlarımız Azerbaycan’a destek verdi. Düşmana her ne kadar büyük ülkeler destek verseler de biz artık onları önemsemeden, hesaba almadan öz topraklarımızı geri aldık. Karabağ topraklarımız yeniden kurmaya başladı. İşgalden azad edilmiş topraklarda Azerbaycan Devleti Muhterem başkanımız Ali Başkomutanımız Hürmetli İlham Aliyev ilk günlerden Karabağ’ın yeniden inşa olunmasını başlattı. Daha bir yıl dolmadan Fuzili’de büyük bir uluslar arası havaalanı açtık. Oradaki maddi ve manevi abidelerimiz inşa ediliyor, yollar, tüneller yapılıyor ve orası büyük bir inşaat alanına dönüştü. Biz bunu büyük gururunu yaşıyoruz.
BU TOPRAKLAR BİZİM
Bir daha dünyaya izah ettik ki; bu toprakların sahibi biziz ve biz olduğumuz için de bu toprakları yeniden yaratıyoruz. Eminim ki Ali Başkomutanımızın rehberliğinde insanlarımız o topraklara yeninden geri dönmeye başlayacaktır. Bizim manevi ve medeniyet merkezimiz olan Karabağ’ı özellikle Şuşa’yı evvelki güzelliğini ve şöhretini geri getireceğiz.
Karabağ ezeli Azerbaycan toprağıdır. Bu toprakların adını ne kadar değişseler de ne kadar çirkin adlar koysalar da her kes dünya da, kabul etmeyenlerde emindiler ki o topraklar bizim topraklarımızdır. Ve bugün öz topraklarımıza sahip olmakla hem dünyada şöhretimizi ve hürmetimizi geri getirdik. En önemlisi de birinci Karabağ Muhaberesinde katledilen sivil insanlarımızın ve şehitlerimizin kanını yerde koymadık. Karabağ dahil bütün ülkemizi daha da inkişaf edeceğiz. Azerbaycan’ın büyük devletler seviyesine çıkartacağız. Biz kabiliyetli ve her şeye kadir bir milletiz. Bizim olan her şeye de sahip çıkmasını iyi biliriz. Atalarımızın, babalarımızın tarihte yaşadıklarından dolayı her halde dünyada utanç duymayan yegane millet biziz. “dedi.