Bakan Yılmaz Valilikte, “Kalkınma Bakanlığı olarak bir takım projeleri doğrudan gerçekleştiriyoruz. Bunlardan biri de SODES programıdır. KÖYDES gibi, SODES gibi, Su Kanalizasyon Alyapı (SUKAP) gibi bir takım programları bizzat organize ediyoruz. Diğer yaptığımız çalışmaların yanı sıra yenilikçi programımız olan SODES programına Ardahan’da inceledik. Kars’ta da aynı zamanda uyguladığımız bir proje.” dedi.
Bir gazetecinin Çağrı Merkeziyle ilgili sorusu üzerine ise Bakan Yılmaz, “Çağrı merkezleri Doğu Anadolu için çok elverişli yatırımdır. Doğu Anadolu deyince akla hep tarım ve hayvancılık gelir. Halbuki genç nüfusumuz var ve Çağrı Merkezi hadisesi karasal alanlarda, ulaşımın zor olduğu alanlarda da rahatlıkla yapılabilecek bir sektör. Bingöl’de bir Çağrı Merkezi kuruldu ve yüzlerce gencimiz istifade ediyor. Erzurum’da aynı şekilde geniş bir merkez var. Erzincan’da var, baka bazı vilayetlerde de geliştiğini görüyoruz. Hatta bu gelişmeler üzerine teşvik sistemi içerisine bu çağrı merkezlerini de koyduk. Şu anda Doğu’da Çağrı Merkezi yapan firmamız belli teşviklerden de yararlanabiliyor. Burada yerel yönetimlerimizin; Valilik, Üniversite gibi kurumlarında sahip çıkmasıyla, yer göstermesiyle Kars’ımıza da çağrı Merkezi gelebilir. Bu konuda bizlerde elimizden gelen desteği veririz. Tabi özel firmaları buralara çekip teşvik etmek lazım. Bir takım imkanlar sunup yer göstermek lazım. Özellikle alan göstermek önemli. Burada da çok sayıda gencimiz var. Eminim çok rahat bir şekilde bu işleri yapabilirler. Çünkü artık teşvikten de istifade edebiliyorlar. Bilişim sektörü aslında Doğu Anadolu’nun üzerinde durması gerekken en önemli sektörlerden bir tanesidir. Karasal bir bölge olduğu için bunun üzerinde çok durmalıyız. Burada hakikaten geniş imkanlar var.” şeklinde konuştu.
CİDDİ YATIRIMCILARIN BİZ HİZMETKARIYIZ
Bakan Yılmaz kamu taşınmazlarıyla ilgili bir soru üzerine de, “Ciddi yatırımcıların biz hizmetkarıyız. Onların emrindeyiz. Hem Hükümet olarak hem de Valilerimiz, bütün ilgililerimiz yatırımcıların emrinde. Yatırımcıları bir şey vermemek diye bir şey söz konusu olamaz. Alternatifler arasında en iyisini tercih etmek söz konusu olabilir. Yoksa yatırım demek aş-iş demek, istihdam demek, bu bölgenin kalkınması, gelişmesi demektir. Hele hele bu bölgede özel sektör yatırım yapacaksa buna hepimizin destek olması lazım. Yerel yönetimden, valiliğine, merkezi idari kuruluşlarına kadar destek olunması gerek. Bu bölgelerimizde sadece kamu yatırımlarıyla gelişmek mümkün değil. Mutlaka bizim özel sektör yatırımlarını da artırmamız gerekiyor. Hükümet olarak genel anlayışımız da bu şekildedir. Hükümet yol yapacak, sağlık, eğitim, güvenlik, teşvik verecek, destek verecek ama üretim yapması gereken, katma değeri üretmesi gereken, ihracat yapması gereken, daha fazla istihdam üretmesi gereken de özel sektör. Dolayısıyla özel sektör yatırımlarını biz her zaman teşvik ediyoruz. Kamunun da imkanlarını en uygun şekilde seferber etmekte büyük fayda var. Belli illerimizde TEKEL’den kalma binalarımız vardı. Malatya’da, Batman’da olanları özel sektöre tahsis ettik. Binlerce insana iş imkanı oluştu. Böyle örnek uygulamalarda var. Konfeksiyon gibi sektörlerde binaya yatırım yapmak pek cazip gelmiyor, yatırımcıya. Bir boş alan verdiğimiz zaman makinesini, teçhizatını getiriyor, kuruyor ve çok sayıda insana kısa sürede istihdam sağlayabiliyorlar. Dolayısıyla böyle boş mekanlarımız varsa bunları tespit edip değerlendirmekte büyük falda var.” ifadelerine yer verdi.
Bakan Yılmaz daha sonra beraberindekilerle birlikte Kars Belediyesi’ni ziyaret etti. Başkan Nevzat Bozkuş, Belediyenin hizmetleri, projeleri ve sıkıntılarını slayt gösterisi eşliğinde Bakan Yılmaz’a iletti. Başkan Bozkuş, “Belediyemizin sıkıntıları da var. Bunun için bir dosya hazırladık ve size sunuyoruz. 6 milyon TL’ye acil ihtiyacımız var” dedi ve dosyayı Bakana sundu.
EKONOMİ BAKANINA; BELEDİYENİN 6 MİLYON TL’LİK MADDİ DESTEK PROJESİ VERİLDİ
Bakan Yılmaz da, “Biliyorsunuz Belediyelerimiz genel bütçeden belirli oranda pay alıyorlar. Burada da nüfus ve gelişmişlik düzeyi esas alınıyor. Yine böyle bir şey yoktu ve gelişmişlik düzeyini de hükümet olarak biz getirdik. Daha önce sadece nüfusa bağlı olarak belediyelere pay verilirdi. Özellikle Doğu’da, Güneydoğu’da daha yoksul yörelerde Belediyelimiz daha fazla hizmet etsin diye kriterleri biz çeşitlendirdik. Yaptığımız değişiklerle nüfusa ve kalkınmışlık düzeyine göre bir pay veriyoruz. Yine Belediyelerimize yap-işlet-devret gibi bir takım imkanlarla kendi finansman imkanlarını daha fazla artırabilmeleri içinde bazı yasal dayanaklar oluşturduk. Bunlarda tabi belediyelerimiz için önemli kaynak oluşturuyor. Bunun ötesinde Kalkınma Bakanlığı olarak biz doğrudan belediyelere bir destek yapamıyoruz. Bizim yaptırım gücümüz merkezi idare. Fakat belli proje bazlı bazı konularda ciddi bir ihtiyaç varsa Maliye Bakanlığımız kanalıyla bir destekleme olabiliyor. Turizm Bakanlığımız belli konulara destek olabiliyor. Afet İşlerimizin afetle ilgili proje bazlı destekleri olabiliyor. Hazırlanan projeye destek niteliğinde bir takım imkanlar olabiliyor.” dedi.
GEÇMİŞTE DOĞRUSU BELEDİYELERE ÇOK HAKSIZLIKLAR YAPILMIŞ
Geçmişte Belediyelere çok haksızlıklar yapıldığını da belirten Yılmaz, “Bizden önceki dönemlerde iktidar partileri kendi belediyelerine çok destek vermişler, diğer belediyelere adaletsizlikler yapılmış Başbakanımızda bizzat bunu yaşamış bir insan, İstanbul Belediye Başkanı olarak. Dolayısıyla bizim dönemde çok daha hakkaniyetli, adil, belli objektif kriterlere dayalı bir sistem kuruldu. Dediğim gibi proje bazlı belli konulara destek olmak mümkün. Bizde kesin bir şey söyleyemeyiz ama projeyi alır ve takip ederiz inşallah” diye konuştu.
10. KALKINMA PLANI
Bakan Yılmaz daha sonra Serhat Kalkınma Ajansı’na geçti. SERKA Genel Sekreteri Dr. Hüseyin Tutan tarafından karşılanan Bakan Yılmaz toplantı salonuna geçti. Burada Tutar’ın, sunumunu izleyen Bakan Yılmaz, ajansların önemine değindi ve detaylarıyla anlattı.
Bakan Yılmaz şöyle konuştu:
“10. Kalkınma Planı hazırlıyoruz. Şu anda 9. yedi yıllık Kalkınma Planı dönemindeyiz, 2007-2013 dönemini kapsıyor. 2014-2023 yani bir 10 yıllık plan daha yapacağız. Şu anda böyle bir plan için çalışmalara başlamış durumdayız. Merkezde çok çeşitli çalışmalar yapıyoruz ama en gazla önem verdiğimiz kaynaklardan bir tanesi de Kalkınma Ajansları çerçevesinde her bölgede yapılan çalışmalar, analizlerin de buzum ulusal çalışmalarımızı destekleyeceğini düşünüyoruz. Yine ulusal düzeyde bir bölgesel strateji hazırlığımız var. Başbakanımızın başkanlığında bir Bölgesel Gelişme Yüksek Kurulu oluşturduk. O da geçenlerde bir genelge ile başladı. Bölgesel gelişme dediğiniz hadise yatay bir hadise. Yani çok sayıda kurumu ilgilendiren bir hadise. Sadece mekanda değeil merkezde de iyi bir koordinasyon gerekiyor. Yerelde de kalkınma ajanslarını çok önemsiyoruz. İnşallah SERKA’nın bu analizleri, çalışmaları hem bölgeye fayda üretecek hem de Merkezi idare açısından da yeni bir bilgi kaynağı olmuş olacak.”
SERKA’DAN KAZ BELGESELİ
SERKA’nın yakın zamanda kamuoyuna duracağı Kaz belgesinden de çok memnun kaldığını vurgulayan Yılmaz, “kazın ayağının nereden geldiğini” de bu bölgeselde anlatıyorsunuzdur inşallah.” dedi.
YOKSULLUK GEÇİCİ BİR DURUMDUR.
Tutar şunları söyledi:
“Yoksulluğu temelde geçici bir durum olarak görmek gerek. Çalışamaz durumda olanları söylemiyorum. Çalışabilir durumda olanlar için yoksulluk geçici bir durumdur. O geçici durumda elbette destekler verilir ama kalıcı hale gelmemesi lazım. Yoksulluğun bir bağımlılık ilişkisi oluşturmaması lazım.”