Teknolojinin ilerlemesi, görsel cihazların çoğalması ve yayın hayatına geçmesi dolayısı ile zayıflayan ozanlık geleneği seyrek de olsa kahvehanelerde düzenlenen programlar sayesinde dinleyici bularak devam ettiriliyor.
Kağızman ilçesinde ki İstiklal Alanı’nda hizmet veren Meydan Çayevi’ne program için ilçe dışından gelen Alim Öztürkoğlu, Kağızman’ın Yankıpınar köyü doğumlu Mehmet Tekbaşoğlu ile türküler söyleyerek atışmalar gerçekleştirdi.
Bu iki aşığın yanı sıra yeni yetişen Emre Endami, ustalardan Yaşar Nurhani ve Sadık Miskini’in de yer aldığı kahvehane aşıklar programında dinleyiciler türküye ve şiiri doydu.
Ozanlık geleneğinin yaşatılması için çaba gösteren aşıklardan Sarıkamış doğumlu Alim Öztürkoğlu şöyle konuştu: Ben her yıl Kağızman’ı ziyaret eder, köylerde ve şehir merkezinde program yaparım. Kağızman bir aşıklar ozanlar diyarıdır. Aşık Yusuf Sezai, Kasayoğlu, Cevlani, Esmani, Kemal Devrani, Mahmut Işık, Aşık Laçın, İsmail Aladağlı, Mennani, Erdemi, Fazili, Mahmut Kağızmanlı, Sadık Miskini, Yaşar Nurhani, şimdi aramızda bizi dinleyen Kaplan Kadak’ın babası Yoksuli gibi ozanların yetiştiği bu topraklar bereketli topraklardır. Umarım bu şiir ve türkü bereketi bu topraklar üzerinden eksilmeden devam eder ve yarın ki kuşaklara ulaşır, diye konuştu.
Emre Endami saz çalan türkü söyleyen bir genç olarak bu geleneğin devam ettiğini işaretlerken, Yaşar Nurhani ise bir şiirini takdim ederek önceki kuşakla yeni kuşağın bu gelenek için ele ele gönül gönüle çalıştığını ve bu meşalenin yıllarca yanarak halkı aydınlatacağını, onların dertlerini dile getireceğini belirtti.
Sadık Miskini ise yaptığı konuşmada ozanlık geleneğinin Dede Korkut’tan bizlere intikal ettiğini, kendileri tarafından da yaşatıldığını, sonraki kuşaklar tarafından da yaşatılacağını söyleyerek bir türküsünün sözlerini okudu.
Haber: Sait KÜÇÜK