Volkan KARABAĞ
Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan programa, AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım, 65. Dönem Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Kars Milletvekili Ahmet Arslan, Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Kars Milletvekili Prof. Dr. Yunus Kılıç, Kars Valisi ve Belediye Başkan Vekili Türker Öksüz, Cumhuriyet Başsavcı Soner Aygün, Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüsnü Kapu, İl Genel Meclis Başkanı Muzaffer Yağcı, İl Emniyet Müdürü Yavuz Sağdıç, İl Jandarma Komutanı Albay Hıdır Ayçiçek, Kars Baro Başkanı Av. Fettah Çapkurt, AK Parti İl Başkanı Adem Çalkın, akademisyenler, davetliler ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Tarih boyunca esaret altına girmeyen iki ulusun bulunduğunu ve bunlardan birinin İngilizler diğerinin ise Türkler olduğunu vurgulayan AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım Ülkemizin kalkınması için kardeşimiz Ahmet Arslan da dahil Anadolu’nun her köşesinde eserler ortaya koyduk. Bu eserler esasında sadece bugünün ihtiyacını karşılayan eserler değil, aslına bakarsanız Türkiye’nin gelecek 100 yılını inşa eden eserler ortaya koyduk. Bunu şunun için söylüyorum; altyapı yatırımları zor yatırımlardır, bir maliyetli yatırımlardır hem büyük paralar ister hem de çok uzun zaman ister. Yıllarca bu ekranda gördüğünüz projeler konuşuldu. Ben çocukluğumdan beri hep duyardım projeleri; Osmangazi Projesini ve Marmaray Projesini. Ben sizinle Marmaray Projesinin hikayesini paylaşayım; Marmaray’ın ilk projesini 1860 yılında yaptıran Sultan Abdulmecit. 1904 yılında Abdulhamit projeyi çizdirmiş 100 yıl sonra ilk kazmayı vurmak onun torunlarına Recep Tayyip Erdoğan’a ve Binali Yıldırım’a nasip olmuştur. Tam 100 yıl sonra kazmayı vurabilmişiz. Neden bu altyapı projeleri uzuyor? İki nedeni var; bir tanesi kaynaklarımız sınırlı, isteklerimiz sınırsız, ikicisi bu tip projeler yönetimde güven ve istikrar ister. Eğer güven ve istikrar yoksa böylesine büyük projelere başlayamazsınız, sonunu da getiremezsiniz. Türkiye’nin son yıllarına Cumhuriyet Dönemine baktığınız zaman 1950’ye kadar tek parti dönemi yine 1950’den sonraki dönemi parti değerlendirme referansı. Tek parti dönemi Cumhuriyet biliyorsunuz 1. Dünya Savaşından sonra Osmanlı dağıldı, ülkemiz işgal altında kaldı ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları Anadolu’da bir istikrar mücadelesi başlattı Cumhuriyet’i kurduk. Cumhuriyet’i kurduğumuzda 13 milyon insanımız var, elde avuçta bir şey yok, yoksul bir ülkeyiz ama bağımsız bir ülkeyiz. Bağımsızlık çok önemli bir şey. İstediğiniz kadar zengin olun, istediğiniz kadar kaynağınız olsun eğer bağımsız değilseniz dünyada mesaneniz okunmaz. Bedel ödedik, çok büyük bedel ödedik 600 yıllık bir imparatorluğun bakiyesinde Türkiye Cumhuriyeti’ni kurduk. Osmanlı’dan gelen borçları da üstlendik ama bu millet farklı bir millet. Bizim milletimiz esaret nedir bilmeyen bir millettir. Dünyada çeşitli medeniyetler ve devlet kuran farklı milletler var ama bunlar tarih sürecinde, seyrinde birçoğu hakim olmuş, kıtalara yayılmış daha sonraları esaret altına girmekten kurtulamamış. Bunun iki tane istisnası var birisi İngilizler birisi de Türklerdir. Esaret altına girmeyen iki ulus var İngilizler ve Türkler. Tarihin her döneminde güçlü olmuşlar, zayıf olmuşlar ama herhalukalde bağımsızlıklarından asla ödün vermemişlerdir. Yalnız bir istisna var; dünyada tek bir ulus var, sömürge olmayan ve hiçbir ülkeyi de sömürge yapmayan o da Türk Milletidir. İngilizler bağımsız olmuş ama sömürge siyasetini de sadece kendi bölgelerinde değil, dünyanın her tarafında birçok ulusu idareleri altına almış ve sömürge olarak yıllarca kaynaklarını tüketmiştir. 50 yıldan itibaren Türkiye tek partiden demokrasiye yani millet iradesiyle iş başına gelen iktidarlarla tanıştı. İlk tanıştığı iktidar Demokrat Parti’dir. Demokrat Parti iki dönem görev yaptı ve 10 yıl içinde gerçekten Türkiye’nin özlem duyduğu altyapı projeleri başlattı. Okullar, sulama projeleri, yollar, köprüler, çeşmeler hep bu dönemde yapılan projelerdir. Geçmişi anlatıyorum ama unutmayın geçmiş tecrübedir, gelecek heyecan ve enerjidir. Eğer tecrübe ile heyecanı buluşturamazsak geleceği inşa edemeyiz. Onun için bunlardan kısa kısa değinmekte yarar görüyorum.” dedi.
Üniversite hakkında genel bilgi veren Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüsnü Kapu, “1992 yılında kurulan üniversitemiz, kuruluşunda buyana Kafkasya ve Orta Asya’daki ülkelerle ülkemiz arasında bilim ve kültür köprüsü oluşturmuş ve 11 fakülte, 1 devlet konservatuarı, 3 yüksekokul, 9 meslek yüksekokulu, 1 bağımsız bölüm, 3 enstitü ve 29 araştırma ve uygulama merkeziyle hizmet vermektedir. 2021-2022 eğitim ve öğretim yılında 5 bin 360 önlisans, 12 bin 439 lisans, bin 417 lisans üstü programları olmak üzere toplam 19 bin 216 öğrenci kayıtlıdır. Ek kontenjan ve yabancı uyruklu öğrencilerin kayıtları devam etmektedir, yaklaşık olarak 2 bin 697 öğrenci daha kayıt yaptırması beklenilmektedir. Öğrenci sayımız içerisinde 33 farklı ülkeden bin 982 yabancı uyruklu öğrenci eğitim ve öğretim görmektedir. Kadromuzda 913 akademik, bin 103 idari olmak üzere 2 bin 16 personel bulunmaktadır.” şeklinde konuştu.
Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Kars Milletvekili Prof. Dr. Yunus Kılıç ise, Kafkas Üniversitesinin bilimin her yerde yapılacağına çok güzel bir örnek olduğunu vurgulayarak, Kafkas Üniversitesi açılmadan önce Atatürk Üniversitesinde eğitim ve öğretimin yapıldığını daha sonra buraya taşıdığını söyledi. Bilimin bu coğrafyanın bir ürünü olduğunu kaydeden Kılıç, “Medeniyet Doğu’dan giden, bizim dünyaya hediye ettiğimiz bir alan. Fakat ne yazık ki felsefecilerin, bilim tarihçilerinin çok iyi bildiği; bir müddet sonra bilimle yollarımız yavaş yavaş ayrılmaya başladı bir dönem var ve medeniyeti, bilimi, teknolojiyi başka coğrafyalara kaptırdığımız sonra peşine düştüğümüz ve tekrar bununla buluşmaya çalıştığımız bir dönem var. Batı 1500-1600’lü yıllarda şuanda kendimize ölçü olarak koyduğumuz o medeniyet göstergesi Batı biliyorsunuz aslında yaşanmayan, yaşanılmayan, kıtlık, yokluk, hastalık, çaresizlik içerisindeki Batıdan bahsediyoruz. Fakat ne zaman değişti kaderleri ‘biz hiç bir şey bilmiyoruz’ dedikleri zaman, o erdemliği gösterdikleri zaman. Çünkü bilmediğinizi kabul etmediğiniz zaman araştırma ihtiyacı duymazsınız, bilim geliştiremezsiniz, teknoloji üretemezsiniz, medeniyet oluşturamazsınız ve dünyada kendinize iyi yerde, bir sahaya yerleşemezsiniz.” ifadesini kullandı.
Kars Valisi ve Belediye Başkan Vekili Türker Öksüz ise, “Çağdaş bir toplum olmanın en temel önceliklerinden olan demokrasi, sosyal hukuk devleti, adalet, temel hak ve özgürlükler, top-yekün kalkınma, çevre ve tabiatın korunması, toplumun dezavantajlı kesimlerinin desteklenmesi gibi amaçların yaşama geçirilmesinde üniversiteler ve üniversitelerin sağladığı eğitimin ve ürettiği bilginin önemi tartışmasız bir gerçektir. 7 bin yıllık tarihinde UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Ani Antik Kenti, 46 adet tabyası, tarihi kaleleri, Sarıkamış Kış Turizm Merkezi, çok sayıdaki kültür ve tabiat varlığıyla, tescilli mimari yapılarıyla Kars, bir kültür ve tarih şehri olmasının yanında Kafkas Üniveritesi gibi bölgenin önemli üniversitelerinden birine sahip olmanın gururunu taşımaktadır. Kafkas üniversitemiz, kurulduğu 1992 yılından bu yana her alanda büyük gelişmeler kaydetmiş, bugün sahip olduğu 57 akademik birimi, 2 bin 16 akademik ve idari personeli ve yaklaşık 2 bini yabancı uyruklu olmak üzere 20 bine yakın kayıtlı öğrencisiyle Doğu Anadolu’nun en önemli üniversitelerinden biri haline gelmiştir. Üniversitemizin; özellikle tarım, hayvancılık ve turizm başta olmak üzere Organize Sanayi Bölgesi, Tarıma Dayalı İhtisas Besi Organize Sanayi Bölgesi ve diğer sektörler ile iç içe olması, toplumla, STK’larla yakın diyalog ve işbirliği içinde olmasının şehrimizin geleceği için hayati önemde olduğunu belirtmek istiyorum. Bu bağlamda; bilimsel çalışmaların yanı sıra üstleneceği misyon ve sahip olduğu vizyon ile şehrimize yön veren, ilimizin sahip olduğu ekonomik, toplumsal, tarihsel ve kültürel potansiyelin tanıtılmasında, önemli işlevler üstlenebileceğine yürekten inanıyorum. Ülkemizin aydınlık geleceği sevgili gençler, sizler bugün uzun ve meşakkatli bir eğitim ve öğretim hayatının ardından bölgemizin en büyük üniversitelerinden biri olan Kafkas Üniversitemizde yükseköğrenim hayatınıza başlıyorsunuz. Geleceğimizi şekillendirecek olanlar elbette ki sevgili gençlerimizdir. Toplumun aydınlık geleceğe ulaşması, gençlerimizin kazanacağı vizyona, ufkunun genişliğine bağlıdır. Gençlerimiz, bilimin ışığından yararlandıkları oranda geleceğe emin adımlarla yürüyebilirler. Elbette, siz gençlerden devlet ve millet olarak bazı beklentilerimiz var. Türkiye Cumhuriyetinin bekası için, bu aziz milletin huzurunun, refahının ve mutluluğunun bugünden daha iyi olması için gece gündüz demeden çalışmalısınız. Üreten, paylaşan, doğru bilgilerle beslenen, öğrendiği bilgileri toplumsal faydaya dönüştüren, özgür düşünen, etik değerleri üstün tutan, ilkeli duruşu, sevgi ve saygıyı esas alan konumda olmanızı temenni ediyorum. Sizlere inanıyoruz, sizlere güveniyoruz ve sizleri çok seviyoruz. Yolunuz ve bahtınız açık olsun.” dedi.
65. Dönem Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Kars Milletvekili Ahmet Arslan da, Kafkas Üniversitesinin Kars’ın kalkınması, gelişmesi ve bölgesinde Serhat’ın başkentinde daha değerli olabilmesinin hem hocaların hem de öğrencilerin elinde olduğunu söyledi. Türkiye’nin artık her yerinde üniversitesi olan bir ülke olduğumuzu da anımsatan Arslan, “Hatta birçok şehrimizden birden fazla üniversite var, bu önemli ve gurur duyulan bir şey. Kafkas Üniversitesinde öğrenci sayısının 20 bine gelmiş olması da çok değerli ancak biliyoruz ki bundan sonra daha nitelikli eğitim veren, gençlerimizi daha iyi şartlarla donatan üniversiteler hep daha öne çıkacak hep örnek alınacak. O yüzden Kafkas Üniversitemizin öğrenci sayısından ziyade gelen siz değerli öğrencilerimizi, Kars’ın misafirlerini günün sonunda Karslı olarak daha iyi donanmış ve donatmış olarak gideceğiniz yerlere gidebilmek ve oradan ülkemizin geleceğinin sizlerin omuzlarında şekillenmesi. Ayrıca dünyanın neresinden gelmiş olursanız olun ister Kars’tan ister başka illerimizden ister başka ülkelerden bizim için çok değerlisiniz, bizim için çok kıymetlisiniz ve ailelerinizin Kars’a, Karslılara, bizlere emaneti olduğunuzu bilin, biz o gözle bakıyoruz. İstiyoruz ki o emaneti en iyi şartlarda sonra geri gönderelim. O yüzden bize ne düşerse, ne talep ederseniz biliniz ki yanınızdayız, yanınızda olmaya devam edeceğiz inşallah.” diye konuştu.
Akademik Yıl Açılış töreni, Prof. Dr. Hüsnü Kapu’nun Binali Yıldırım'a hediye ve plaket takdiminin ardından sona erdi.