Kafkas Üniversitesi Bilge Gençlik Kulübü Başkan Yardımcısı Mustafa Erce tarafından yapılan basın açıklaması şöyle:
“Bir asırdan uzun bir süredir Siyonist işgalci çetenin Filistin halkına ve topraklarına yönelik uyguladığı sistematik işgal ve katliam devam etmektedir. Topyekûn bir soykırım hedefiyle hareket eden işgalci siyonistler, her geçen gün işgali genişletmekte, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’yı necis postallarıyla kirletmekte, bu kutsal beldenin kutsiyetini hiçe saymakta ve adeta bütün bir İslam âlemine meydan okumaktadır.
Filistin halkı, soykırım ve işgal karşısında meşru müdafaa hakkını kullanarak kendi topraklarını, vatandaşlarının canını ve İslam ümmetinin izzetini ve şerefini korumaktadır. Her gün şehit vermesine rağmen, direnişi cephe cephe büyüten Filistin halkının şanlı direnişini selamlıyoruz. Biliyor ve inanıyoruz ki mazlum olmak erdem değildir, zulme karşı direnmek erdemdir! Erdemli Filistin halkının haklı mücadelesinde muvaffak olması için dualarımızı gönderiyoruz. Yüce Allah yardımcıları olsun, onları muzaffer kılsın!
Filistin halkı, yalnızca kendi topraklarını savunmamaktadır. İslam ülkelerinin izzetini ve şerefini de savunmaktadır. Hal böyleyken Müslümanların resmi-sivil tüm unsurları ekonomik, askeri ve manevi olarak Müslüman kardeşlerinin yanında yer almalıdır. Filistinli Müslümanlar, işgale karşı direnişlerinde yalnız bırakılmamalıdır. Aksa Tufanı olarak bildiğimiz bu süreç yani İsrail saldırısı olmadan ilk kez bir taarruz olması, birçok ilki barındırmaktadır. İlk defa bir operasyona yahut saldırıya karşılık olarak değil; doğrudan ilk kapsamlı saldırı hareket tarafından yapıldı. Gazze’ye giriş kapısının kontrolünün alınması, yerleşim yerlerindeki kontrolün sağlanması, Yahudilerin yaşadığı yerlerde kontrolün sağlanması bunu göstermektedir. Hareket bu saldırı için çok yoğun bir mühimmat kullandı. İsrailli yerleşimciler bölgelerini hızlı bir şekilde terk etmeye başladı. Bu savaş İsrail’de yaşayan herkes için bir değişimin başlangıcıdır. Bundan sonra nerede yaşıyor olurlarsa olsunlar tüm Siyonistler bu endişeyi taşıyacaklardır.
Aksa Tufanı; Mossad ve İsrail için çok büyük bir prestij kaybı oldu. Çizmeye çalıştıkları imaj, verdikleri büyük güvenlik zafiyeti nedeniyle yerle bir oldu. Bu görüntüler aksi bir dalga oluşturma ihtimali barındırsa da, İsrail komutanları dâhil bu görüntülerin verilmesi, Filistin direnişi adına büyük bir zaferdir. İlk kez Filistinliler İsrail’e büyük bir aşağılanma hissi yaşatıyor. İsrail 1973 sonrası en büyük şoku yaşıyor demek daha doğru olur. Hedef alınan yerler Filistin topraklarıdır. Hedef alınanlar sivil değil, hepsi asker hükmünde olan silahlı yerleşimcidirler. Söylem olarak burada yaşayan hiç kimsenin sivil olmadığının altını defaatle çizmek gerekir. Dolayısıyla ölen Siyonistler için çocuk, kadın ve sivil edebiyatı yapmak vicdan yoksun Siyonist sevicilerin işidir. Onlara kulak vermemek ve prim vermemek lazımdır.
Filistinlilerin meşru müdafaa hakkı olduğunu, İsrail’e yönelik saldırıların meşru olduğunu belirtmek gerekir. Görüntülerde yıkılan duvarlar, ele geçirilen tanklar var. Filistin toprakları üzerinde bunların neden var olduğunun üzerinde ayrıca durmak gerekir.
Yaşananları sadece Gazze’ye de sıkıştırmamak gerekir. Kudüs, 48 toprakları, Batı Şeria, Diaspora, Doğu Akdeniz derken Filistinlilerin yaşadığı tüm topraklarda ve ilgilendiren konularda kapsamlı hak ihlalleri olduğunu muhakkak belirtmek gerekir. Yaşananlar 2021’in devamıdır. Savaşların mutlak kazanan ve kaybedeni olmaz; ancak ivme ve psikoloji olarak Filistin bu sefer önemli bir adım daha attı.
Şimdi birileri çıkmış direniş cephesi niye saldırdı diyor, Hamas’ı terörist olmakla suçluyor. Yaptığınız ayıptır, aymazlıktır, art niyettir; sadece Batı Şeria içinde son bir sene içinde nelerin yapıldığı aşikârdır. Huwarada adlı belde komple yakılmaya çalışıldı. Cenin kampının hali ve dramı ortadadır. Nablus’ta her gün gençler öldürülüyor. Yenilenen Filistin mukavemeti, bu baskılara cevap veriyor. Savaşın süreceği göz önünde bulundurulursa; çağrılar, metinler, davetler, söylemler ve alınacak aksiyonlar için doğru bir ifade ediş rüzgârın yönünü bu tarafa doğru tutacaktır. Siyonist çete, işgal ettiği Filistin topraklarından defolmalıdır. İşgalci çeteyi, gelinen aşamada katliamcı ve işgalci uygulama ve politikalarından vazgeçmesi, Gazze’ye uyguladığı ambargoyu kaldırması ve yeni bir katliama girişmemesi konusunda uyarıyoruz.
Kafkas Üniversitesi Bilge Gençlik Kulübü olarak Filistin’in, Başkenti Kudüs olan, Doğusu ve Batısıyla bölünmez bir bütün ve İslam’ın mukaddes toprakları olarak görüyoruz. İslam Dünyasını, işgal altında olan ilk kıblesi için bütün ayrılıklarını bir kenara bırakmaya, Filistin’e sahip çıkmaya ve kardeşlerinin yanında durmaya davet ediyoruz. Unutulmamalıdır ki Siyonizm, İslam Dünyasının bağrına saplanmış zehirli bir hançerdir. Bir kez daha en yüksek sesle haykırıyoruz ve diyoruz ki; canımızla, kanımızla, malımızla ve evlad u iyalimizle ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’nın ve Müslüman kardeşlerimizin yanındayız. Filistin’in ve Mescid-i Aksa’nın özgürlüğüne giden her meşru eylemin yanındayız ve destekçisiyiz. Bu yolda üzerimize düşen her türlü fedakârlığı yapmaya hazırız. Dünya Müslümanlarına selam olsun! Hakkı ayakta tutmak arzusunda olan tüm mücahitlere selam olsun! Filistin halkına selam olsun! Adını sayamadığımız tüm direniş hattına selam olsun! Kahramanca direnen ve gönlümüze su serpen İzzeddin El-Kassam, İslami Cihad ve Direnişe ve dirilişe selam olsun!”