İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Ankara'nın Keçiören ilçesinde esnaf ziyareti gerçekleştirdi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Ankara'nın Keçiören ilçesinde yerel esnafı ziyaret etti. Akşener'e ziyaretinde İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu da eşlik etti. Esnafın dertlerini dinleyen Akşener, Keçiören'de vatandaşların oyuna talip olduğunu dile getirdi.
Ziyareti sırasında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Akşener, Türkiye'deki eğitim sistemine dikkati çekerek, "Öğretmen kökenli bir siyasetçi olarak şunu diyebilirim ki; Türkiye'de açılan okullarda planlama yok. Öğretmenlik mesleği öyle bir meslektir ki ekspertiz ister. Ona göre yetiştirilmek ister. Dolayısıyla gerektiği kadar öğretmen yetiştirecek sayıda okul açmalısınız ki mezun olduktan sonra hemen tayin olsun. Ben Bursa Öğretmen Okulu mezunuyum. Zor zamanların bulunduğu bir dönemde 2 ay sonra tayinim çıktı. Söylemeye çalıştığım şey şu; burada biz plansızlık var. 100 bin öğretmenin seçime kadar derhal atanmasını talep ediyorum. O zaman da atanıyorsa öğretmen arkadaşlarımız, ona göre oy kullanmakta karar versin. Şimdi ben bunu böyle dediğim zaman Tayyip Erdoğan'a oy istedi diyorlar. Konumuz o değil. Siyaset, bu rekabet üzerinden yapılmalı. Yani sizin adınıza konuşarak yapılmalı. Halkın avukatlığı üzerinden yapılmalı" ifadelerini kullandı.
Emekli maaşları konusuna ilişkin konuşan Akşener, şu ifadeleri kullandı:
"Emekliler için de diyoruz ki bu bayramda 3 bin lira yerine 7 bin lira verin. 11 bin lira seyyanen zam yapın ve en emekli maaşı asgari ücret kadar oldu. Mesela bir arkadaşımız "2000'den sonra emekli olanlarla bizim aramızda büyük bir fark var" dedi. Ondan şikayet etti. Dolayısıyla şimdi böyle bir fark var ama en düşük emekli maaşı şu anda ben 10 bin lira biliyorum ama 5 bin lira alanlarla karşılaşıyorum. Hangi sebeple onu bilmiyorum, öğreneceğim."
Emeklilerin geçim sıkıntısı çektiğini dile getiren Akşener, "Seçime kadar 14 gün kaldı. Suriyelilere, Afganlara para bulunuyor. "Türkiye'nin parası yoktur'a inanmıyorum. Türkiye'de yeter ki doğru dürüst bir yönetim anlayışı olsun. Bir de bir öğrenci az önce geldi dedi ki "öğrenciler olarak umutsuzuz', Sınavların düzgün yapıldığına gençleri inandırmamız lazım. Çok travmaları var. Yani dürüst sınav yapıldığına kimse inanmıyor. Mülakat mutlaka kalkmalı. Orada da dürüstlüğün olduğuna kimse inanmıyor" şeklinde konuştu.
İHA