İstanbul Bakırköy'de yaşayan 77 yaşındaki emekli öğretmen kadın, telefonda kendisini polis, savcı olarak tanıtan dolandırıcılar tarafından "operasyonda adınız" geçiyor bahanesiyle kandırıldı. Piyasa değeri 1 milyon liradan fazla olan 53 ata altınını bankadan alan kadın, adım adım dolandırıcılar tarafından yönlendirilerek onlara teslim ederken, o anlar güvenlik kamerası tarafından kaydedildi.
Olay, dün sabah saatlerinde Bakırköy Florya'da yaşandı. Edinilen bilgilere göre 77 yaşındaki emekli öğretmen Sevim Aşıcı'yı telefonla arayan dolandırıcılar, "bir operasyonda adınız geçiyor, 33 kişi sizinle birlikte mağdur, kimlik bilgileriniz her yerde var. Ziynet eşyalarınızı banka kasanızdan alıp bize verin sayıp geri vereceğiz" diyen şahıslar tarafından dolandırıldı. Emekli öğretmen Aşıcı, 1 saatten fazla süreyle kendisini kandıran şahıslarla telefonda konuştu. Evinin yakınındaki bankanın kasasından piyasa değeri 1 milyon liradan fazla olan 53 ata lira altınını alan kadın, yine telefonla kendisini yönlendirilen ve ticari taksiyle olay yerine gelen şahıslara altınlarını teslim etti. Dolandırıcılar talihsiz kadına "altınları geri getireceğiz" derken, kadın ise olaydan sonra evine döndü. Bir süre sonra dolandırıldığını anlayan Aşıcı, polise giderek şikayetçi oldu.
"Haber verirseniz çocuklarınız tehlikeye girecek"
Yaşanan olayları anlatan Aşıcı, "Öğlen saatlerine doğru beni birisi arayarak, "sizin bilgilerinizi almışlar, şimdi biz onun araştırmasını yapıyoruz ben başkomiserim isterseniz beni 155'i arayarak sorabilirsiniz daha sonra savcımla da konuşacaksınız" dedi. Beni ikna etti. "Bilgilerinizi alıp bütün bankalara vermişler" diyerek bana cep telefonundan bir fotoğraf gösterdi "bunlar dolandırıyorlar" dedi. Bu olayla ilgili 33 kişi mağdur durumda diyerek "çok mağdur durumda kalacaksınız" dedi. Ben çocuklarıma haber vereyim dediğimde ise "biz operasyon yapıyoruz haber verirseniz çocuğunuz tehlikeye girecek biz dosyanızı kapatacağız" dedi. Nasıl olur dediğimde ise Bakırköy Savcısı da burada dedi. Ben hiç inanmadım ama yine de inandım" dedi.
Dolandırıcıların inandırıcı olmak için telefonda kendisine tüm ailesinin isimlerini ve mesleklerini de söylediğini ifade eden Aşıcı, "Bana tüm kardeşlerimin torunlarının adlarını söyledi ve mesleklerini söyledi. "Biz emniyetiz" dedi. Hakikaten tüm bilgiler doğru. "Ziynet eşyalarınızı kayıt altına alıp size geri vereceğiz" dedi. "Sizin neyiniz var" diye sordu ben bir şeyim yok dediğimde ise "Var, bankada kasanız var kasanıza koydunuz paraları" dedi. Ben siz bu kadar bilgiyi nereden biliyorsunuz dedim. "Biz emniyetçiyiz orada banka çalışanları var ya onlarla bu kişiler birlik olup haber sızdırıyorlar. Biz bütün işlemleri yapıyoruz. Siz kimseye haber vermeden doğru gidip onları alacaksınız. Biz onları sayacağız kimseye haber vermeyeceksin, kimseyle konuşmayacaksınız. Yoksa 33 kişinin hayatına sebep olursunuz" dedi. Öyle dediği için de ben kimseye sebep olmayayım dedim. Gittim "altınları bu arada bankacılarla konuşmayacaksınız gayet normal davranın" dediler. Ama kafamda soru işaretleri ile gittim. Çıktım oradan 50 metre ilerle dediler. Telefon sürekli açık" diye konuştu.
Adım adım takip edip, "Kıyafetinin rengi kırmızı, seni uydudan takip ediyoruz" dediler
Dolandırıcı şebekesi tarafından adım adım takip edilen Aşıcı, kıyafet renginin bile telefonda söylediğini belirtti. Kendisini takip eden dolandırıcıların telefonda giydiği kıyafetin rengini de söylediğini ifade eden mağdur, "Buradan yoldan yürüttü. "Biz sizi uydudan görüyoruz. Özellikle üstünde kırmızı bir şey var. Biz sinyali almak için bir aşağıya inip bir yukarı çıkacaksınız. Oraya birisi gelecek sizden teslim alacak altınları" dediler. Siyah maske takan bir delikanlı geldi. Ben biraz problem yapınca çocuk kaçtı. O telefondaki adam "yürü sağa dönün oraya gidin durun" dedi. Çocuk geldi acele ile benim altınlarımı aldı. "10 dakika sonra getireceğiz altınları" dedi. Ben bekledim bekledim gelmedi komşular görmüşler bağırmışlar "Sevim hanım dolandırılıyorsun" diye ben duymamışım. Bir komşu geçti buradan "Sevim hanım sen dolandırıldın" dedi. Siz kapının önünde bekleyin dediler. Ben evin önüne gidip gelen giden olmayınca karakola gittim. Karakolda da oğluma haber verdim. O kadar sözde haber dinliyorum. Örnekleri izliyorum. Yine de inandım. Benim durumuma düşmesin kimse çok açık göz olsunlar uyanık olsunlar haberleri takip etsinler. Ben polislerimize, güveniyorum. Hükümetimize güveniyorum, hakimlerimize adalete güveniyorum" dedi.
"Ticari taksiyle geliyorlar, taksi onları bekliyor"
Mağdur kadının oğlu Mustafa Uğur Ataç ise yaşananları anlatarak, " Ben iş yerindeyim dolandırıldım dedi karakola yanına geldim. Kameraları tek tek inceledim. 34 TJD 04 plakalı bir taksi onları bekliyor. Onları bırakıyor. Bekliyor. Altınları alıp tekrar aynı taksiyle gidiyorlar. Zaten tam karakolun önünden geçiyorlar. Böyle bir olay kimsenin başına gelmesin herkes dikkatli olsun. Bunlar namert insanların birikimine göz diken insanlar. Hırsızlık dolandırıcılık yaparak para kazanmaya çalışan insanlar. Buna bir önlem alınsın. Herkesin bilgileri her yerde geziyor. Teyzemin çocuklarına kadar isimlerini söylemişler. Kandırıyorlar insanları. Hükümetimize polisimize güveniyoruz. İnşallah adaletimize teslim ederler" şeklinde konuştu.
Yaşanan anlar güvenlik kamerasında
Yaşanan olay anları ise sokakta bulunan güvenlik kameraları tarafından kaydedildi. Görüntülerde yüzleri cerrahi maskeli dolandırıcıların taksiyle sokağa gelmesi. Kadının elinde altınlarla sokakta yürümesi dolandırıcılara altınları vermesi yer aldı.