Iğdır'da Geleneksel Aşure Çadırı Kuruldu!
Hz. Hüseyin ile 72 yareninin Kerbela'da katledilişinin bin 375. yıl dönümü nedeniyle düzenlenen törenler çerçevesinde, 'Kerbela'dan Bir Esinti Aşura Çadırı' kuruldu.
Zübeyde Hanım Bulvarı'nda açılan Aşura çadırı, sabah erken saatlerden gecenin ilerleyen vakitlerine kadar açık tutuluyor. Hz. Hüseyin ve beraberinde şehit olanları anma amacıyla 'Kerbela'dan Bir Esinti, Aşura Çadırı' adıyla kurulan çadırda; Ehli Beyt Kültürü ve Caferilik ile ilgili birinci elden kaynak ve dokümanlar yer alıyor. İçinde Kerbela'da yaşananları canlandıran ve o zamana ait sembolik materyallerle zenginleştirilen ‘Kerbela Sahnesi’, Kerbela'da yaşananları anlatan kitap, CD, resim ve film gibi materyallerin de sergilendiği Aşura çadırını her kesimden insan ziyaret ediyor.
Çadırda görevli Fatma Aras, bu çadırda yaklaşık bin 400 yıllık bir matemi ve yüreklerinde bitmeyen Hz. Hüseyin aşkını özetlediklerini söyledi. Aras, “Peygamberin evladı olan ve yüreğimizde sönmeyen meşale, yani İmam Hüseyin’in çağlara yayılan yasını Hz. Zeynep’ten sonra biz yaymak istiyoruz. Dinin ve namazın bütünü ve dini, namazı kurtaran Hüseyin’dir. Hüseyin’in kanı ile din ve namaz yükselmiştir” dedi.
Aşura günü aşure tatlısı olmadığını, bugünün tatlı yapıp dağıtma günü olmadığını savunan Aras, “Bugün Peygamberimizin torununun zulümle katledildiği gündür” şeklinde konuştu.
Hz. Hüseyin’in direnişin ve özgürlüğün sembolü olduğunu ifade eden Iğdır Günışığı Derneği Kadın Kolları Başkanı Belgin Yalçın ise, “Biz Hz. Hüseyin'in (a.s) gerçek kimliği ile ümmete tanıtılmasını istiyoruz. Hz. Hüseyin, Allah Resulü’nün evladı ve kendisinden 50 yıl sonra iktidar ve saltanat meraklılarınca, koltuk sevdasına kurban edilmiş olan bir hak önderidir. Kendisi İmam Hüseyin makamı aldığı zaman, bunu kendi başına almamıştır. Allah Resulü’nün aldığı vahiy ile olmuştur, kendisi 12 İmamın üçüncüsü ve Hüseyin, Muhammedi dinin ortadan kaldırılmasını engellemek için şehit düşmüştür” ifadelerini kullandı.