Türkiye 12 Haziran Pazar günü sandığa gitmeye hazırlanırken, seçim meydanlarında da Devlet Bahçeli ile Recep Tayyip Erdoğan arasında “Öcalan’ın idamı” polemiği yaşanıyor. Başbakan Erdoğan Bahçeli’nin “Öcalan’ın seçimden sonra serbest bırakılacağı” yönündeki sözlerine “O dönemde ben olsaydımı asardım, asamamış olsaydım koalisyondan ayrılırdım” karşılığını verirken, 3 Ağustos 2002 yılında Hürriyet gazetesine idam cezasının kaldırılması konusunda yaptığı açıklamada ise, “Bu çok büyük bir başarıdır. Ben burada özellikle TBMM’yi takdir ediyorum, alkışlıyorum” görüşünü dile getirmişti. Başbakan Erdoğan, 2002 Ağustos’unda Genel Kurul’da yapılan idam cezasının kaldırılmasına ilişkin oylamayı milletvekili olmadığı için AKP Genel Başkanı sıfatıyla Genel Kurul locasından izlerken, TBMM’de 53 milletvekili ile temsil edilen AKP’den de aralarında Abdullah Gül'ün de bulunduğu 46 milletvekili idam cezasının kaldırılması yönünde oy kullanmıştı.
12 Haziran Pazar günü yapılacak genel seçimlerde Türkiye 17’nci kez tercihini belirlemek üzere sandığa gitmeye hazırlanırken seçim meydanlarında ise “idam” tartışması yaşanıyor. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin seçimlerden sonra Öcalan’ın serbest bırakılacağı yönündeki sözleriyle başlayan tartışma, Başbakan Erdoğan’ın “O dönemde ben olsaydım, asardım, asamamış olsaydım koalisyondan ayrılırdım” yanıtı ile gözler bir kez daha idam cezasının kaldırıldığı 2002 Ağustos’una ve 57’nci hükümet döneminde TBMM’de yaşanan gelişmelere çevirdi.
Başbakan Erdoğan ile MHP lideri Devlet Bahçeli arasında yeniden alevlenen Öcalan’ın idam edilmemesiyle ilgili tartışmalar 57’nci hükümet dönemine dayanıyor. 25 Kasım 1999’da Yargıtay 9’ncu Ceza Dairesi’nce hakkındaki idam cezası onaylanan Öcalan, 1997 yılında Refahyol döneminde kabul edilen Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 11 no’lu protokolüne dayanarak AİHM’e başvururken, protokolde Abdullah Gül ve Abdüllatif Şener’in de imzası bulunuyor.
AİHM Öcalan’ın başvurusunu 30 Kasım 1999 tarihi itibariyle incelemeye alırken verdiği karar da, “İnsan Hakları Mahkemesi, sözleşme hükümlerine başvuranın şikâyetinin kabul edilebilirliğini ve esasını etkin bir biçimde sonuçlandırana kadar, idam cezasının infaz edilmemesi için gerekli bütün adımları atmasını ister” şeklinde oldu. Bu kararın ardından 57’nci hükümetin Başbakanı Ecevit ile Başbakan Yardımcıları Mesut Yılmaz ve Devlet Bahçeli, tarihe geçen 12 Ocak 2000’deki Liderler Zirvesi’yle konuyu masaya yatırdı. Zirve’den çıkan üç liderin imzasını taşıyan belgede ise idam cezasının değişmesinin mümkün olmadığı, süreç tamamlandığında idamın infazına ilişkin dosyanın Meclis’e gönderileceği ve bu kararın terör örgütü tarafından Türkiye aleyhine kullanılması durumunda AİHM kararı beklenmeden infaz sürecine derhal geçileceği belirtildi. O dönemde başlayan tartışmalar 2002 Ağustos’un da “idam cezasının kaldırılması”yla daha da tırmandı.
2 Ağustos 2002’de TBMM Genel Kurulu’nda, idam cezası kaldırılırken, dönemin muhalefet partisi AKP’de yer alan, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Ölüm cezasının kaldırılması konusu geldiğimiz noktada, bir zaruret ifade etmektedir”, Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin, “Ölüm cezasının kaldırılmasını Parti olarak, Grup olarak biz de istiyoruz”, Dengir Mir Mehmet Fırat, “Asamadınız; bundan sonra da asamayacaksınız” şeklindeki görüşlerini dile getirdiler. Başbakan Erdoğan’ın milletvekili olmadığı için genel başkan sıfatıyla locadan izlediği görüşmelerin ardından ise idam cezası Bahçeli’nin “Gökkuşağı koalisyonu” olarak adlandırdığı DSP, ANAP, DYP, SP, AKP ve YTP milletvekillerinin oylarıyla kaldırıldı. Genel Kurul’da, MHP milletvekilleri ise “hayır” cephesinde yer aldı. 53 milletvekili ile muhalefet sıralarında yer alan AKP’den 46 milletvekili idam cezasının kaldırılması yönünde oy kullandı. Başbakan Erdoğan o günlerde idam cezasının kaldırılmasını “Bu çok büyük bir başarıdır. Ben burada özellikle TBMM’yi takdir ediyorum, alkışlıyorum” şeklinde değerlendirdi.
-MHP’Lİ BIÇAKÇIOĞLU’NUN SÖZLERİ MHP’NİN TAVRINI TARTIŞMAYA AÇTI-
MHP bugün idam tartışmalarında “idam cezasının kaldırılmasına hayır diyen tek parti” olduğu görüşünü dile getirirken, o dönemde TBMM Adalet Komisyonu’nda kanunun görüşülmesi sırasında izlediği tavır da suçlamalara konu oluyor. MHP Trabzon eski Milletvekili Orhan Bıçakcıoğlu da, idam cezasının kaldırılmasına ilişkin düzenlemenin komisyonda görüşülmesi sırasında AKP milletvekilleri tarafından, “idamla ilgili madde paketten çıkarılsın” yönünde bir önerge verdiğini hatırlatmış ve önergeye MHP’den sadece kendisinin kabul oyu kullandığını ifade etmişti. O dönemde komisyon üyesi 5 MHP’li üyenin kapalı kapılar ardında ikna edildiği ve idam cezasının paketten çıkarılmasına karşı çıktığını belirten Bıçakçıoğlu, “7 MHP milletvekili vardı. İdamın kaldırılmasına oy verin baskısı yapıldı. Rahmetli Mehmet Gül, oy vermemek için komisyon odasından dışarı çıktı. Baskılara dayanamadı. Bir tek ben ret oyu verdim. MHP milletvekillerine o dönemde baskı yapan irade şimdi de hayır oyu için baskı yapıyor" diye konuşmuştu.
-"ÖCALAN ASILMAYARAK İKTİDAR İYİ İŞ YAPTI"-
Öte yandan Başbakan Erdoğan, 2007 seçimleri öncesinde MHP Lideri Bahçeli’nin Erzurum’da urgan atması üzerine, dönemin Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ergun Babahan’a gönderdiği 3 Temmuz 2007 tarihli açıklamasında, “Gerek meydanlarda, gerek demeçlerimde idam cezasının kaldırılmasını doğru bir karar olarak gördüğüm, dönemin iktidarının Öcalan’ı asmayarak yerinde bir iş yaptığını vurgulamıştım” dedi.
ANKA