İçişleri Bakanı Soylu: "Kars Belediyesi dağdan yönetiliyordu"

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İhlas Medya Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar'ın gündeme dair sorularını cevaplayarak, "Kars Belediyesi dağdan yönetiliyordu." dedi.

Terörle mücadeleden Kars Belediye Başkanı'nın görevden alınmasına kadar pek çok konunun değerlendirildiği görüşmenin detaylarını İhlas Medya Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar, Türkiye Gazetesi'ndeki köşesine taşıdı. Yaşar'ın yazısının tamamı şöyle:

"Kars'ta özerk yönetim kurma adımları söz konusuydu. Dağın talimatları ile verilen ihaleler var. PKK'dan gelen listelerle işe alınanlar mevcut. Devlet buna müsaade edemezdi. Terörist sayısına dikkat ederseniz uzun zamandır açıklamıyoruz. 400 civarı diyoruz. İnşallah ekim ayının sonunda bir rakam vereceğiz. İnşallah, bir kademe daha indirmiş olacağız."

Bu röportajın önemli bir hikâyesi var..

Malum, Bakan Bey sık sık Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesine gider..

İlçe ilçe köy köy karış karış dolaşır..

İş bilenin kılıç kuşananın..

Hakkâri Yüksekova'dan da esnaf ziyaretlerini Twitter'dan paylaşmıştı..

Fotoğraflara baktım..

İlk kez böylesine umut ve heyecan dolu bakışlarla karşılaşıyordum..

Esnafın gözlerinin içi gülüyordu..

Yıllardır "bölgeye" gelir gideriz..

Bu fotoğraf çok farklıydı..

O gözler bize, terörün belinin kırıldığı anlatıyordu..

Hemen Sayın Soylu'yu aradım..

Sayın Bakan telefonu açar açmaz da:

"Esnaf ziyaretinizdeki fotoğraf beni çok heyecanlandırdı" dedim..

Ve bu sözle, mülakat da doğal olarak başlamış oldu..

Biz sorduk, Sayın Soylu cevapladı..

Açık ve samimi bir söyleşi oldu..

Hatta bir yerde "Güneydoğu" yerine "bölge" sözcüğünü kullanmışım, farkında da değilim..

Bakan Bey sözümü keserek araya girdi:

-"Bu kelime tam da PKK'nın kullandığı bir jargon.."

Gerçekten öyle..

Dilimize pelesenk olmuş..

Güneydoğu Anadolu'nun yerini "bölge" sözcüğü almış maalesef..

Görevden alınan Kars Belediye Başkanı ile ilgili tartışmalar da devam ediyor..

Bazıları "haksızlıktan" falan dem vuruyor..

Bu konuda da sormadık soru bırakmadım..

Ama gerçekler oluşturulan algıdan çok farklıymış..

Kars Belediye Başkanı dağdan gelen emirlerle belediye yönetmiş..

İhaleleri dağın talimatlarına göre dağıtmış..

'Öz yönetim" kurmaya çabalamış..

Detayları söyleşimizden okuyabilirsiniz..

Bir başka önemli konu daha var..

Bakan Bey zaman zaman yurt içindeki terörist sayılarını açıklar biliyorsunuz..

Çok ısrar etmeme rağmen rakam vermedi..

Ekim sonunda yeni sayıyı ilan edeceklerini ifade etti..

En son 400 civarında terörist kaldığını söylemişti..

Sayın Soylu'nun açıklayacağı rakamı bilmiyorum..

Ama etkisiz hâle getirilen ve teslim olanlara göre kaba bir hesap yapabiliriz..

Artık 300'ün de altına inildiğini düşünüyorum..

Müthiş bir başarı bu..

Şehir savaşlarından bu noktalara gelindi..

PKK eridi..

Ve artık bitmek, tükenmek üzere..

Nefesi kesildi, can çekişiyor..

Sözü artık İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya bırakalım..

TERÖR GERİLİYOR, GÜNEYDOĞU CANLANIYOR

Sayın Bakan, önce genel bir değerlendirmenizi almak isterim..

Doğu ve Güneydoğuda PKK terör örgütünün tasfiye süreci devam ettikçe, huzur, özgüven, sosyal hayat, ekonomik hayat ve geleceğe umut artıyor. Bunların her biri birbirleriyle doğru orantılı. En önemli hususlardan birisi de eğitim hayatı. Çok üst düzey noktada devam ediyor. Okullar, üniversiteler, ana okulları hatta spor eğitimini de bunun içine koyabiliriz. Spor branşlarında başarının sürekli artması Doğu ve Güneydoğu'nun yükselen unsurları arasında yer alıyor.

ŞIRNAK VE HAKKÂRİ NEDEN ÖNEMLİ?

Hakkâri, Çukurca ve Şırnak'a sanki biraz daha pozitif ayrımcılık yapıyorsunuz gibi. Bunu şunun için soruyorum; terörün belinin kırıldığı yerler olduğu için mi?

Şırnak ve Hakkâri, bizim Irak sınırımız. Yani hem Irak hem de kısmen İran. Terör örgütünün operasyonel bacağının en kuvvetli olduğu, Türkiye'deki iki başat yeri burası. Şırnak ve Hakkari, giriş çıkışlarını çok rahat şekilde gerçekleştirebildikleri bölge. Sınır olduğu için de buradaki yerleşim bölgelerine baskı uygulayabildikleri bir alan. Bunun için, gerek Beytüşşebap ve Şemdinli olsun, gerekse Hakkari, Şırnak ve Cizre olsun bu bölgelere devlet uzun zamandan beri, Cumhurbaşkanımızın politikaları çerçevesinde ciddi ağırlık veriyor. Dikkat ederseniz Cizre'de hava limanı yapıldı, Yüksekova'da havalimanı yapıldı, Şırnak ve Hakkâri'de üniversitelerimiz var.

SADECE SİLAHLA MÜCADELE Mİ?

Çok ilginç, konumuz terör ama siz şu ana kadar silahtan, askerden, jandarmadan hiç bahsetmediniz..

Sürekli olarak şu ifade ediliyor: "Terörle sadece silahla mücadele ediliyor'. Hayır. Eğer biz bunu söylersek, özellikle 21'inci asrın başından beri terörle mücadelede yaptığımız konsepte haksızlık etmiş oluruz. Bu bölgelerde; hastane, üniversite, spor kulüpleri, Türkiye'nin standart açısından en yüksek yolları, devletimizin teşvikleri var. Bunların hepsi bir araya gelmiş durumda. Yani terörü ayakta tutacak "ekonomik zorluk" ve "eğitimsizlik" gibi aparatların önemli bölümünün ortadan kaldırılmasına yönelik altyapı çalışmasını AK Parti iktidarı ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde uzun zamandır yapıyor. Öyle olduğu için bugün binlerce kişiyi istihdam edilebilecek fabrikalar açıldı.

MADENLER İŞLETİLECEK

Son dönemde özellikle yeni maden sahaları ve tekstil fabrikalarının açıldığı haberleri geliyor..

Nusaybin'de bin 500, Ağrı'da ise 12 bin kişilik tekstil fabrikası faaliyete geçti. Ayakkabı fabrikaları açılıyor. Cizre'de Silopi'de yaklaşık bin 500 kişilik tekstil fabrikalarının altyapısı yapılıyor. Hakkari Yüksekova'da yeni maden sahaları açılıyor. Bütün bunlar Türkiye'nin ekonomik gücünü yükseltiyor, istihdamı artırıyor, bölgenin cazibesini yükseltiyor. Bu bölgeler özellikle inanç ve kültür turizminin de merkezleri. Burada yüzlerce yıllık tarihi, muhteşem doğal miraslar var. Biz geçen hafta Kato Dağının hemen eteğinde rafting yaptık. Bunlar hayal olan işlerdi.

GÖZÜNDEKİ PIRILTIYI GÖRDÜM

Sayın Bakan, sadece 5 sene önce neler olduğunu hatırlamak da gerekir.. Şehir savaşları ile her yer yıkılıp yakılmıştı.. Oradan bu noktalara gelindi. Şimdi Şırnak'ta rafting şampiyonası

Şırnak olsa yine iyi, Beytüşşebap'ta. Bisiklet turları, atletizm yarışları, bütün bunlar Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da yeniden vücut buldu. Bunların hepsi hayatın normalleşmesine katkı sağlıyor. Benim Güneydoğu'da gördüğüm en önemli meselelerden bir tanesi, özellikle son zamanlarda; gençlerin gözlerindeki pırıltıdır.

UMUTLAR YEŞERDİ...

Ben de onu soracaktım. Aynı ışıltı esnafın da gözlerinde var.. Zaten bu röportajın ana sebebi oldu.. Gülen, parıldayan gözler size neyi anlatıyor?

Evet, esnaf ve gençlerin gözlerinde de o pırıltı var. Salgın dönemi olmasına rağmen 100'ün üzerinde esnafı ziyaret ettim. Herkesin söylediği, geleceğe ait bir umut besledikleri. Hiç kimseden olumsuz bir şey duymadım Allah'a şükürler olsun. Bu büyük bir şey. Büyük ve önemli bir süreç. Yıllardır Türkiye'nin Tayyip Erdoğan'ın yönetiminde ortaya koyduğu sosyal ve ekonomik politikalar ve altyapı yatırımlarının sonucu. Şu anda hayvancılık ve madencilik yükseliyor. Salgından önce de turizm oldukça yüksekti, salgından sonra da yüksek olacak. Yüksekova'da Hilton oteli yapılıyor. Aynı zamanda Hakkari'de büyük bir kayak merkezi oteli inşa ediliyor. Bütün bunlar büyük bir moral. Ben sadece bir, iki örnek verdim. Doğu ve Güneydoğu'da her yerde çok ciddi yatırımlar, atılımlar yapılıyor.

Türkiye, uzun yıllardan beri yoksunluğa ve zorluğa mahkûm edilmiş, Doğu ve Güneydoğu'daki kardeşlerimizi oradan çekip çıkarmayı doğru stratejilerle sürdürüyoruz. Bu devam eden bir süreç. Türkiye başarılı adımlar atıyor. Elbette ki terörle mücadele sürüyor ve normalleşmeye çok büyük faydası var.

SEÇİLSEN DE KURALLAR VAR!

Efendim, Kars Belediye Başkanının görevden alınması konusunda çok eleştirildiniz.. Mahkeme süreci de bir taraftan devam ediyor.. Haksızlık ve hukuksuzluktan bahsedenler var.. Ne diyeceksiniz?

Kars'taki mesele çok net ve ortada. Orada Eş Başkan, Belediye Meclis Üyelerinden tutuklananlar, davası devam edenler var. Benim bilebildiğim kadarıyla 16 tane tutuklama var. Kars'a, özerkliği andıran bir öz yönetim kurma çabası ve adımları söz konusu. Mahkemenin de tespit ettiği, daha doğrusu istihbarat ve emniyetin daha sonra da davanın gidişatından da bizim anladığımız böyle bir öz yönetim anlayışı var. Dağın talimatları ile verilen ihaleler ve buna yönelik adımlar var. Yine oradan gelen listelerle işe alınanlar ve istihdam edilenler mevcut. Terör örgütüyle ilişkili olanların bu konuda belediye ile irtibatının sürekli devam etmesi, aynı zamanda kendilerini mahkeme yerine koyup hüküm icra etmeye kadar giden yeni bir anlayış söz konusu. Bütün bunları devlet görmezden gelemez. Bu kendi öz yönetimlerini kurma çabalarıdır. Bunu açık söyleyeyim. Kendi öz yönetimlerini kurmalarına biz devlet olarak müsaade etmeyiz. Demokrasi de buna müsaade etmez. Hukuk devleti de buna müsaade etmez.

SEÇİMLE GELSEN DE KURALLAR VAR

En çok da CHP" den eleştiriler geliyor.. "Seçimle gelen seçimle gider" diyorlar

Evet, seçimle gelindi ama birtakım kurallar var. Kanun var. Biz de seçimle geldik. Hepimiz kanunlara ve hukuka uymak zorundayız. Tüm denetim mekanizmaları üzerimizde. Bütün bunları yok sayıp kendi öz yönetimini kurmak istersen elbette sonuç alamazsınız. Bunlar tespit edildi ve Kars bu açıdan da çok önemli bir örnek oluşturdu. Bir belediye başkanının evinden "bomba nasıl yapılır tarifi" çıktı. Diyarbakır Anneleri orada oturuyorlar. Ne diyor Diyarbakır Anneleri; "HDP belediyeleri tutup buralardan götürdü çocuklarımızı'.

O zaman, HDP" li belediyeler için "Doğu ve Güneydoğu'nun normalleşmesinin önünde engellerdi" diyebilir miyiz?

Evet, aynen öyle. Engel oldular. Yıllardır, izledikleri politikalarla Doğu ve Güneydoğu'yu geri bıraktılar. Şu an yapılanlar, onların yol açtığı kötü izleri silerek Doğu ve Güneydoğu'yu kalkındırma çabası.

YURT İÇİ TERÖRİST SAYISI

Sayın Bakan içeride kaç tane terörist kaldı?

Terörist sayısına dikkat ederseniz uzun zamandır açıklamıyoruz. 400 civarı diyoruz. İnşallah ekim ayının sonunda bir rakam vereceğiz. İnşallah, bir kademe daha indirmiş olacağız."

Kars Haber Haberleri