Büyükelçilik binası önünde bir araya gelen Halkın Kurtuluş Partisi üyeleri, "Emperyalistler, İşbirlikçiler, Ne Büyük Ortadoğu Projeniz Ne Genişletilmiş Ortadoğu Projeniz Ne de Yeni Sevr Planınız Asla Hayat Bulmayacak" yazılı döviz açtı.
Halkın Kurtuluş Partisi İl Başkanı Sait Kıran, daha sonra yaptığı basın açıklamasında, ABD Dışişleri Bakanı Clinton'un Türkiye ziyaretinin nedeninin "Libya Temas Grubu 4'üncü Dönem Toplantısı" olarak göründüğünü ancak asıl nedenin "Füze Kalkanı Projesi"ni Türkiye'ye kabul ettirmek olduğunu öne sürdü.
Söz konusu projenin Türkiye ile İran'ın arasını açacağını savunan Kıran, "ABD planlarını bir bir uygulamaya çalışıyor, 'Büyük Orta Doğu Projesi, Genişletilmiş Orta Doğu Projesi, Yeni Sevr' diyerek. Bu projelerin hiçbirisi halkların çıkarına hizmet etmiyor. Sadece ABD ve AB emperyalistlerinin aşağılık çıkarlarının hayata geçirilmesine hizmet edecek" diye konuştu. Basın açıklamasının ardından bir süre çeşitli sloganlar atan gurup, daha sonra dağıldı.
Bahçeli görüşme talebini reddetti
Hilarry Clinton, siyaset dünyasından isimlerle bir dizi görüşme yaptı. MHP lideri Bahçeli'nin görüşme talebini reddettiği Clinton, CHP lideri Kılıçdaroğlu'yla yarım saatlik bir görüşme yaptı. Görüşmeye, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone ve ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Philip Gordon'un yanı sıra CHPi milletvekilleri Faruk Loğoğlu ve Osman Korutürk de katıldı.
BDP'li Demirtaş'le ne konuştu?
Clinton’ın görüşme trafiğindeki en ciddi olay, BDP’li Selahattin Demirtaş’la yıptığı görüşme olarak tanımlandı. Clinton, BDP’li Demirtaş ve Kışanak’la Conad Otel’de 20 dakika görüştü.
Anadolu Ajansı'nın fotoğraf çekmesine izin verilen görüşme, basına kapalı olarak gerçekleşti. Görüşmeye, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone ve ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Philip Gordon ile BDP Milletvekili Gültan Kışanak da katıldı. Yaklaşık 20 dakika süren görüşmenin ardından çıkışta basın mensuplarına açıklama yapan Demirtaş, Clinton'ın Türkiye'deki muhalefet partileriyle görüşmek istediğini belirtti. Demirtaş, şöyle devam etti:
“Türkiye'deki temel sorunların çözümüne ilişkin olarak parti politikalarımızı paylaştık. Türkiye'deki tüm sorunların, en basitinden en ciddisine kadar tüm sorunların, iç dinamiklerin etkisiyle birlikte çözüm arayışıyla birlikte çözülmesinin mümkün olduğunu kendisiyle paylaştık. Türkiye, kendi sorunlarını uzlaşı ve diyalog içerisinde çözebilecek potansiyele sahiptir. Bunu değerlendirebilmek elbette ki iktidarıyla muhalefetiyle bizlerin elindedir. Bu konuda siyasetin başarılı olması Türkiye siyasetini güçlendirir. Türkiye'de bu potansiyel vardır.
Arzuladığımız demokrasiye henüz ulaşmamış olabiliriz, ama bunun inancını, gücünü ve kararlılığını tartışıyoruz. Sorunlarımız olmakla birlikte biz gelecekten umutluyuz. Her gün sorun ve sıkıntı yaşayan bir ülke olsak da biz kendi sorunlarımızı çözebilecek güçlü bir demokratik muhalefete, güçlü bir demokratik potansiyele sahibiz. Görüşlerimizi özetle bu şekilde ifade ettik.”
Bu görüşme üzerine diplomatik ve siyasi çevrelerde şu soru yoğunluk kazandı:
"Demirtaş, şu anda Meclis’te yemin etmediği için milletvekili sayılmıyor. Bir siyasi partinin genel Başkanı konumunda değil. Bu durumda Clinton Demirtaş’la görüşerek acaba Türkiye’ye nasıl bir mesaj vermek istedi."
mynet