Volkan KARABAĞ
Hava yolu ile kente gelen HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Cumhuriyet Meydanında bir araya gelen partililere hitap etti.
Düzenlenen mitingde Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır ve Yeşiller Sol Parti Milletvekili Adayı Gülistan Kılıç Koçyiğit, Gülcan Alp ve Sertaç Çelikkaleli birer konuşma yaptı.
14 Mayıs’ta yapılacak seçimler için destek isteyen Buldan’ın konuşması şöyle:
“Sözlerime başlarken İstanbul Kadıköy'de bir ırkçı saldırı sonucu yaşamını yitiren Cihan Aybas'ı saygıyla ve minnetle anıyorum. Bu ırkı saldırılara sebep olanları ve bu ırkı saldırıların gerçekleşmesini, teşvik edenleri buradan bir kez daha kınıyorum. Onların bu ırkı saldırılarına da, bu kutuplaşma ve insanları birbirinden ayırma politikalarına da artık son vereceğiniz tarih 14 Mayıs tarihidir. Şimdi meydanlarda hakaret edenler, parmak sallayanlar, tehdit edenler, ırkçı söylemlerde bulunanlar bu son 5 gün içerisinde bütün yaşanacaklardan sorumludurlar. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin iki gün önce yaptığı konuşmayı bu açıklamayı nefretle ve şiddetle kınadığımızı ifade ediyorum. Ne dedi Bahçeli? ‘Kılıçdaroğlu'nun ortaklarına ya müebbet ya da bedenlerine, vücutlarına birer kurşun’ dedi. Bu çok talihsiz bir açıklama. Peki, ne oldu arkasından? Dün Erzurum'da Ekrem İmamoğlu'na taşlı saldırı gerçekleşti. Ne oldu? Yeşil Sol Parti'nin Tarsus'ta otobüsü taşlandı. Bugün Trabzon'da CHP'li milletvekillerine saldırı gerçekleşti. İşte bütün bu söylemlerin, bütün bu ırkçı söylemlerin arkasından yapılan saldırıların bunları söyleyenlere ait olduğunu belirtmek istiyoruz. Bunun sorumlusu sizlersiniz. Yapılan her saldırının, insanlarımızın ayağına taş değse, bu saatten sonra insanlarımızın kılına zarar gelse bütün bunların sorumlusu bu söylemlerdir, bunu söyleyenlerdir, bunu söyletenlerdi.
Bunlar kaybettikçe saldırmaya başlıyorlar ve saldırdıkça da kaybedeceklerini ne yazık ki bilmiyorlar. 4 gün sonra gideceklerinin farkında değiller bunlar ve bunların düşmanlıkları Kürt'e karşı düşmanlıkları, demokrasiye karşı düşmanlıkları, kadınlara karşı düşmanlıkları, muhalefete karşı düşmanlıkları artık çok gizlemiyor, söylüyorlar, açık açık ifade ediyorlar, televizyon programlarında söylüyorlar, mitinglerde söylüyorlar, meydanlarda söylüyorlar. Ama biz bu düşmanlığa asla izin vermeyeceğiz. Türkiye halklarının bir arada yaşamasının ve kardeşliğin, huzurun, refahın, barışın ve geleceğimizin teminatı bugün artık Yeşil Sol Partidir. Biz bu ülkenin güvencesiyiz, biz bu ülkenin teminatıyız. Onları kendi içlerinde düşmanlıklarıyla baş başa bırakıyoruz. Biz kendi içimizde de Türkiye halklarıyla da Türk'üyle, Kürt'üyle, Azeri'siyle, Terekeme’siyle Ermeni'siyle, Süryani'siyle, yerli halkıyla barış içerisinde, refah içerisinde, huzur içerisinde yaşayacağız. Bunun için mücadele ediyoruz. Kars bunlara en güzel örnektir. Kars bunlara en iyi cevaptır. Kars halkı yüzyıllardır bir arada yaşamasını bilmiş, kardeşçe yaşamış, barış içerisinde yaşamış ve bundan sonra da böyle yaşamaya devam edecek. Sevgili Karslılar, çok değerli arkadaşlarım, gittiğimiz her yerde aynı coşku var, aynı kararlılık var. Dün Manisa'daydık, ondan önceki gün Erzurum'daydık, bugün Kars'tayız, yarın Iğdır'da olacağız ve görüyoruz ki Yeşil Sol Parti, bayrakları, sloganları ve verdiği mesajlarla Türkiye'nin her yerinde dalgalanıyor, Türkiye'nin her yerinde aynı hava var ve Türkiye'nin her yerinde aynı atmosfer var.
Elbette ki Selo’ya da özgürlük, Figen'e de özgürlük, Gülten’e de özgürlük, Ayla’ya da özgürlük ve bu ülkede, düşüncelerinden dolayı cezaevlerinde olan arkadaşlarımıza özgürlük talebi 14 Mayıs’tan sonra gerçekleşecek.
AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın söylediklerini her gün televizyonlarda izliyorsunuz. Son olarak, son olarak dediği şey, ‘ben Allah'tan talimat alıyorum’ diyor, kendisini peygamber zannediyor ve dini siyasete alet etmekten ne yüzü kızarıyor, ne de utanıyor. Dini siyasete alet edenler dini istismar edenler 14 Mayıs tarihinde bu halktan cevabını alacaklar. Peki, Erdoğan, ne diyor? Diyor ki, ‘bana bir iktidarlık daha ve bir seferlik daha iktidar olma yolunu açın’ diyor. Niye istiyor biliyor musunuz sevgili arkadaşlarım? Bir kez daha iktidar olmayı niye istiyorlar yoksulluk, hırsızlık, usulsüzlük ve hukuksuzluk yapmak için istiyorlar. 21 yıldır bu ülkede hırsızlığı, yolsuzluğu, açlığı, yoksulluğu, sefaleti, Türkiye halklarına reva görenler bir kez daha iktidara gelme peşindeler. Gelip bu Kars halkıyla bir gün konuştular mı? Kars halkının derdini dinlediler mi? Kars’taki esnafın, işçinin, çiftçinin, gençlerin, kadınların ne derdi var? Geçim sıkıntısı var mı? Bütün bunları dinlediler mi? Hayır dinlemediler. Onlara sarayın pencerelerinden Kars'a bakmak, Kars halkının yaşadıklarına bakmak daha kolay geliyor. Çünkü sarayın penceresinden Kars halkının ne yaşadığı, ne yediği, ne içtiği, soğan alabiliyor mu? Patates alabiliyor mu? Esnaf siftah yapabiliyor mu? İşçisi, çiftçisi üretim yapabiliyor mu? Ürettiğini satabiliyor mu? Bunları görmezler, göremezler. Çünkü o pencereden Türkiye tozpembe görünüyor. Ama o perdeyi biz 14 Mayıs tarihinde ampulleriyle sökeceğiz ve atacağız. Bunların Allah'tan korkusu yok, bunların içerinde Allah korkusu yok, bunların içinde insan sevgisi yok, bunlarda sadece kötülük var, zalimlik var, zulüm var ve sadece korktukları şey, kendi koltuklarından olmak ve seçim sandıkları. Bir tek bundan korkuyorlar. Ama artık korkunun ecele faydası yok Kars halkı onları gönderecek.
Şimdi, Yeşil Solu parlamentoya en güçlü göndermenin zamanı, biz 100 vekil bekledik. Bu 100 vekilin 3’ü zaten Kars'tan gelecek. Gülistan vekilimiz, iki arkadaşımızı da birlikte getirerek parlamentoya gidecek ve Kars halkının üç temsilcisi olacak. Bu 3 temsilci sizin sesiniz olacak, sözünüz olacak ve sizin iradeniz olacak. Sizin kararlarınızı her yerde ifade edecek. Ama şimdi esas söz sizde, Kars halkı söz verecek, 3 milletvekilini parlamentoya göndermeye söz veriyor musunuz? Peki, o zaman ben de diyorum ki Kars'tan demokrasi 3 faşizm 0 sevgili arkadaşlarım. Kars halkı iradesine sahip çıkacak, bundan hiçbir kuşkumuz yok. Ancak Karslıların mevsimlik işçi olarak, inşaat işçisi olarak, batıda, Türkiye'nin metropollerinde çalıştıklarını biliyoruz ve bir duyarlılık istiyoruz, biz bir irade istiyoruz. Kars halkı, dışarıda yaşayan bütün akrabalarınızı, yakınlarınızı, çocuklarınızı, oy kullanmak için mutlaka Kars'a gelmelerini sağlayın. Bizim partimizle irtibata geçin, arkadaşlarımız bunun hazırlığını yapıyorlar. Her bir yurttaşımızı, gencimizi, çalışanımızı oy vermek üzere Kars'a davet ediyoruz. Gelin mühürünüzü, Yeşil Soluğun altına vurun diyoruz. Bir oy yeşil sola, bir oy faşizmini göndermeye diyoruz. Yani diğer oyumuz Kemal Kılıçdaroğlu'na. Şimdi kazanma, başarma zamanı ve bu kazanmanın, bu başarmanın elbette ki sizlerin elinde olduğunu biliyoruz. Gece gündüz çalışın, 4-5 gün uyumasak da hiçbir şey olmaz, gitmedik el, dokunmadık el, tutmadık yürek ve el kesinlikle bırakmayın.
Herkesin kapısını çalın, herkesten oy isteyin, herkese Yeşil Solu mutlaka tanıtın ve size ‘14 Mayıs tarihini bir darbe tarihidir’ diyenlere bir demokrasi dersini Kars’tan birlikte verelim. Çünkü, 14 Mayıs tarihine, ‘darbe tarihi’ diyenler var. Çünkü kafaları sadece darbeye çalışan bir zihniyet var, bir iktidar var. Onlar darbeleri iyi bilirler. Kars halkına nasıl darbe yapıldığını iyi bilirler. Kars halkının belediye eş başkanlarını görevden alıp yerine kayyum atamayı iyi bilirler ve onlar, eğer Kenan Evren yaşamış olsaydı bugün Cumhurbaşkanı adayı olarak Kenan Evren'in Cumhurbaşkanı adayı yaparlardı. Çünkü zihniyetleri aynı, anlayışları aynı, bakış açıları aynı. Ama biz darbelere de, faşizme de, kötülüklere de, zulme de, hukuksuzluğuna da 14 Mayıs tarihinde hep birlikte son vereceğiz sevgili Karslılar.”
Konuşmaların ardından sanatçı Berfin Aktay’ın verdiği konserde partililer hayal çekti.