Eğitim Sen Kars Şubesi Yürütme Kurulu adına Başkan Hakan Topçu basın açıklaması yaparak, “Yaşadığımız il, görevimiz, maaş tutarımız birbirinden farklı olsa da hepimiz aynı dertle sınanır olduk. Yarına umutla bakmak isterken, zam haberlerini duymak istemeyecek hale getirildik. Maaşlarımıza yapılan zamların daha cebimize girmeden hızla buharlaştığına hep birlikte tanık olduk. Kısacası, “Bu böyle nereye kadar gidecek?” sorusundan ne kadar kaçarsak kaçalım hayat tüm gücüyle yakamıza yapışır oldu.” dedi.
Başkan Topçu açıklamasını şöyle sürdürdü: “Hâlbuki daha dün, kulaklarımızı tırmalayan bir yüksek sesle dünyanın bizi kıskandığı ve ekonomik modelin tıkır tıkır işlediği cümlelerini duyuyorduk! Bugün ise bizlerin bildiği, bizi yönetenlerin ise yok saydığı hayat pahalılığı gerçeği tüm ağırlığı ve yakıcılığıyla karşımızda dikilir oldu!
Biliyoruz! Her üç çalışandan birisi açlık sınırı altında olan asgari ücrete mahkûm edilmiş durumda. Geri kalanların maaşları da asgari ücrete yaklaştı. On milyon emekli ise açlık sınırının altında bir maaşla hayata tutunmaya çalışıyor!
Biz emekçilere, işçilere, emeklilere reva görülen bu düzeni kim, niye kutsar söyleyelim mi?
Bizlerin ödediği vergileri fütursuzca harcayıp kimseye hesap vermeyenler, adrese teslim kamu ihaleleriyle köşeyi dönenler, faizden ve ranttan beslenenler, yıllardır teşvik üstüne teşvik alan, çıkarılan vergi aflarıyla çalıştırdığı asgari ücretli kadar bile vergi ödemeyen şirketler, patronlar kısacası mutlu bir azınlık bu düzeni kutsar ve rahatı kaçmasın ister.
Peki bizler? “Nasıl olsa bir şey değişmeyecek!” mi diyeceğiz, yoksa el ele verip bu böyle gitmez mi?
İmzaladıkları toplu sözleşme için “Tarihi başarı, bütçeden hakkımızı, refahtan payımızı aldık.” diyerek hepimizle dalga geçen yandaş sendika yöneticilerine alkış mı tutacağız?
Unutmayalım sevgili arkadaşlar!
2022’nin ilk altı ayı için “%2,5 refah payı veriyoruz.” dediler. Ama sözlerini tutmadılar. Maaşlarımızda yapılan %2,5’luk artışı bile izleyen altı ayın enflasyon farkından düştüler.
Seçimlerden önce “En düşük memur maaşını 22 bin TL’ye ye çıkaracağız, artışı emeklilere de yansıtacağız.” dediler ama sözlerini yine tutmadılar.
4 milyon kamu emekçisinin kök (taban) maaşını %17,55 oranında arttırdılar. Taban aylığımıza yansıtmadıkları için emekli aylığımızdan tazminatlarımıza, eş ve çocuk yardımından ek ders ücretlerimize kadar hiçbir kaleme yansıtılmayan 8077 TL’lik artışa ise “ilave” dediler.
7500 TL maaş alan emekliye ise “Size 8077 TL’lik ilave de yok, % 25 artışla yetinin.” diyerek dalga geçtiler.
Özcesi değerli dostlar, “İşçiyi, memuru, emekliyi asgari ücrete ezdirmedik!” diyenler işçisinden memuruna, çiftçisinden emeklisine kadar hepimize ekonomik krizin faturasını kesti!
Lüksün, şatafatın, israfın, liyakatsizliğin bedelini bize ödetmek istedi!
Haksızlığı, hukuksuzluğu, iş bilmezliği ve israfı çok seven enflasyon canavarı da tüm görkemiyle yeniden sahneye çıktı!
Bizler bu hikâyeyi çok iyi biliyoruz! Bir gecede batanların ama o bir gecede ceplerini doldurup köşeyi dönenlerin hikayesiyle büyüyenler aynı kaderi paylaşmasın diye çabalıyoruz. Başka bir gerçeği, el ele verip birlikte mücadele yürütürsek aynı sonuçları yaşamayacağımızı ve yakamıza yapışan muktedir ellerden kurtulacağımızı da çok iyi biliyoruz! Bu nedenle sizleri emeğimize, haklarımıza ve geleceğimize birlikte sahip çıkmaya davet ediyoruz
Grevli Gerçek Bir Toplu Pazarlık-Toplu İş Sözleşmesi
Yoksulluk Sınırının Üzerinde Ücret
Güvenceli İstihdam, Güvenli Gelecek
Demokratik, Adil Bir Çalışma Yaşamı
Halktan Yana Bir Kamu Hizmeti
Temel Gelir Güvencesi ,taleplerimiz kabul edilene kadar mücadele edeceğiz”