Fatih Camii'nde soru sorma bahanesiyle yanaştığı imamın ve kendisine engel olmak isteyen 2 kişinin yaralanmasına neden olan sanık Ömer Salgın, hakim karşısına çıktı. Sanık, "İmam kıyafetli birini gördüm akabinde odaya girdim, sonrasını pek hatırlamıyorum. İçimdeki o nefret, ahir zamanın fitnesiyle patladı ve olan oldu" dedi.
Fatih'te 8 Ocak 2024'de Fatih Camii imamı Galip Usta'ya "hocam bir şey sorabilir miyim" diyerek bıçakla saldırdığı, kendisini ayırmaya çalışan 2 kişinin ise yaralanmasına neden olan sanık Ömer Salgın'ın yargılanmasına devam edildi. İstanbul 35.Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuklu sanık Ömer Salgın ile avukatı hazır bulundu. Duruşmaya müştekiler avukatı Güven Kuzu da katıldı.
"Sürecin sonuna doğru kendi mahallemdeki hocalarla tartışmaya başladım"
Duruşmada ilk savunmasını yapan sanık Salgın, "Bursa'dayken 5 vakit namaz için camiye gidiyorum. Dinimi kitaplardan öğrendim. Camide kulağıma bazı şeyler çarpmaya başladı, kitaptakilerle imamların söylediği uyuşmuyordu. Kendi dünyamda bir tepki oluşmaya başladı. Cami değiştirmeye başladım, acaba burada bir sıkıntı mı var diye. Kendi içimde bir sıkıntı yaşamaya başladım. Dinimi öğrenmeye çalışırken büyük bir zaman harcadım. Bu sürecin sonuna doğru kendi mahallemdeki hocalarla tartışmaya başladım, küfürler çıkıyordu ağızlarından, sünnette hadiste olmayan şeyler söylüyorlardı. Bu beni ciddi sıkıntılara soktu. Kuran-ı baştan sona okudum, anladığımı düşünüyorum. Benim anladığım şu zamanda imamlar bizim dinimizde vasfedilen imamların görevini yapmıyorlar. Müslümanları dinlerinden çıkarıp başka bir dine yönlendirmeye çalışıyorlar sanki. Ben bunu kabul etmiyorum" dedi.
"İçimdeki o nefret, ahir zamanın fitnesiyle patladı ve olan oldu"
Savunmasına devam eden sanık Salgın, "O dönem kendi dünyamda ciddi çalkantılar vardı. Bursa'da aradığımı bulamadım, Bursa'dan çıktım İstanbul'a geldim, belki ferahlarım diye. Ne kadar gezdiğimi hatırlamıyorum. Üzerimde bir hal vardı, kendimde değildim. En son Fatih Camii'nde kuran okuyordum. Bir kurtuluş arıyordum neden bu vaziyetteyim diye. İmam kıyafetli birini gördüm akabinde odaya girdim, sonrasını pek hatırlamıyorum. İçimdeki o nefret, ahir zamanın fitnesiyle patladı ve olan oldu. İmam dışında başka kimseye saldırmadım. Kimseden talimat almadım. 40 yaşına geldim şimdiye kadar kimse doğru düzgün dinimi öğretmedi, 40 yaşından sonra Allah nasip etti, içimdeki bu nefreti bir yere yönlendirdim. Bütün taşlar yetine oturduğunda bu olay oldu" ifadelerini kullandı.
Duruşmada görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, sanığın tutukluluk halinin devamına ve dosyanın mütalaa hazırlanabilmesi için tarafına gönderilmesine karar verilmesini talep etti.
Mütalaa hazırlanacak
Ara kararını açıklayan mahkeme, sanık Ömer Salgın'ın tutukluluk halinin devamına ve dosyanın mütalaa hazırlanabilmesi için cumhuriyet savcısına gönderilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede şüpheli Ömer Salgın'ın, Bilal Erdem ve Galip Usta'ya karşı ayrı ayrı "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 18 yıldan 30 yıla kadar hapis, Yusufcan İslam'a karşı "vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olacak şekilde kasten yaralama" suçundan 1 yıl 6 aydan 4 yıl 6 aya olmak üzere toplamda 19 yıl 6 aydan 34 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.