Kılıç, Kars, Erzurum, Erzincan, Ardahan, Iğdır ve Ağrı illerinin ziraat odası başkanları ve yönetim kurulu üyeleri ile Meclis'te bir araya geldi.
Oda başkanlarından çiftçilerin sorunlarını dinleyen Kılıç, çözüm önerilerine yönelik bir değerlendirmede bulundu.
Geçmişte iyi niyetle çıkarılmış olsa da şu an çiftçiyi zorlayan, sıkıntıya sokan hukuki düzenlemelerin olabileceğini, bunların değiştirilmesi gereken içeriklerinin bulunabileceğini belirten Kılıç, "Bizim açımızdan sizin şöyle bir öneminiz var; sahada her sıkıntıyı dinlemek zor bir iş. 3 milyonun üzerindeki işletmeden tek tek sıkıntıları dinlemek, mantıklı sonuçlar üretmek zor. Sizlerin aracılığıyla derlenmiş, toparlanmış bilgiler bunlar. Bu nedenle çok kıymetli bilgiler." diye konuştu.
Kılıç, AK Parti hükümetleri döneminde destek, teşvik ve katkıların en üst seviyede gösterilmeye çalışıldığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Bütün hükümetlerin amacı üretmek, ürettirmek, en önemlisi de üreteni mutlu etmektir. Üretenin mutlu olmadığı bir yerde üretim sürdürülebilir olmaz. Böyle olunca da mutsuz bir üretici fırsatını bulduğu ilk anda o üretim alanlarını terk eder. Bizim gayemiz ülkemizin refahı yükselirken, dünyadaki standartlarını artırırken bunu üretene de yansıtmak. 'Burada 50 yıl, 100 yıl hayatımı sürdürebilirim' desin. Bunu dedirtemiyorsak problemler var demektir. Komisyon olarak bizler sizden gelen talepleri ilgili bakanlıklara ileterek çözüm aranmasına vesile oluyoruz."
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu üyesi ve Kars Ziraat Odası Başkanı Adem Ertaş da bölgede ağırlıklı geçim kaynağının çiftçilik olduğunu, batı illeri ile kıyaslandığında bölgenin dezavantajlarının bulunduğunu söyledi.
Özellikle batı illerinde üretici iki-üç kez mahsul hasadı yaparken, doğu illerinde tek mahsulle sınırlı kaldığını belirten Ertaş, şunları kaydetti:
"Bölge yoğunlukla hayvancılık yaptığı için yapılan tarımsal üretim kaba yem ve kesif yem olarak gerçekleşmektedir. Bundan da bir gelir elde edilememektedir. Çiftçilerimiz kredilerle ayakta kalabilmeye çalışıyor. Özellikle kamu bankaları çiftçi ile arasına set çekmiş durumda. Beklentimiz, kredilerin faizsiz olarak yeniden yapılandırılmasıdır. Üreten olarak bir şey kazanamazken aldığımız kredinin yüzde 40'ını faize veriyoruz. Çiftçi bu durumda ne kazanabilir ne de üretebilir. Tarımda girdi yükünün hafifletilmesi gerekiyor.1994-1995 yılları arasında çiftçiye yönelik bir yapılandırma gerçekleştirilmişti. Krediler faizsiz olarak yapılandırılmıştı ve çiftçi bugüne gelebilmişse o dönem gerçekleştirilen yapılandırma sayesindedir."
Ertaş, ayrıca elektrik maliyetlerinin düşürülmesi, destekleme fiyatlarının artırılması, yulaf desteğinin yeniden getirilmesi, kamu bankalarının yeniden çiftçiye yönelik kredi sağlaması, küçükbaş hayvanlara yönelik desteklemenin hayata geçirilmesi gibi taleplerinin dikkate alınmasını istediklerini sözlerine ekledi.