Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Yeni hükümetin bir an önce kurulmasını diliyorum. Şayet bu üç gün sürecek ilk turdan sonuç alınamazsa Ramazan Bayramı’ndan sonra süreç devam edecektir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği'nin (TÜMSİAD) Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlediği iftar programına katıldı. İftara Erdoğan’ın yanısıra TÜMSİAD Başkanı Yaşar Doğan, Başbakan Yardımcılarından Numan Kurtulmuş ve Yalçın Akdoğan, eski AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile çok sayıda davetli katıldı. İftarda konuşan Erdoğan, “Canlı bağlantı ile bizlerle birlikte olan TÜMSİAD Kocaeli Şubesi’ndeki değerli kardeşlerim, yine Fatih Belediyesi’nin düzenlediği iftarda canlı bağlantı ile bizlerle birlikte olan kıymetli taksici esnafı kardeşlerim ve aileleri. Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Bu gece idrak edeceğimiz Kadir Gecesi’nin ve cuma günü ulaşacağımız Ramazan Bayramı’nın sizlerle birlikte tüm milletimiz ve İslam alemine hayırlı olmasını yüce Allah’tan dilerim. Bu mübarek günlerin hatırına birliğimiz, beraberliğimiz ve kardeşliğimizin çok daha pekişmesini Allah’tan niyaz ediyorum. Dünyanın dört bir yanında mazlum ve mağdur bulunan tüm Müslümanlar için bu günlerin kurtuluşa vesile olmasını diliyorum” dedi.
Seçim sonuçları her ne kadar tek parti iktidarını mümkün kılmamış olsa da milletimizin Türkiye’nin son 12 yılda kazanımlarını koruma konusunda kararlılığını ortaya koymuştur” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ancak bölgemizde yaşanan hadiseler ülkemizi hızlı karar alma ve bunları gülü bir şekilde uygulama mecburiyetiyle karşı karşıya bırakıyor. Rutin dediğimiz işlerin belirli bir düzeyde kendi kendine yürüdüğü sistem bugün karşı karşıya olduğumuz meselelerin çözümü için yeterli değildir. Türkiye kendisi ile birlikte yakın çevresi ve tüm dünyayı derinden etkileyecek kararlar alma durumundadır. Bunun için de her şeyden önce birliğimizi, beraberliğimizi ortak değerler, ortak gelecek planları üzerinde ve mümkün en geniş mutabakatla tesis etmemiz gerekiyor. Yeni ve çok daha büyük mücadelelere hep birlikte hazır olmalıyız. Dünyada ve bölgemizde tüm acımasızlığıyla, tüm pervasızlığı ile hüküm süren zulüm düzeni karşısında millet olarak varlığımızı ancak koruyabiliriz. İlahi emir ‘inanıysanız muhakkak üstünsünüz’ buyuruyor. Bizim inancımıza göre umutsuzluk küfre eşdeğerdir. Umutlu olacağız, çalışacağız, mücadele edeceğiz ve ilahi müjdenin tahakkukunu bekleyeceğiz” diye konuştu.
“YENİ HÜKÜMETİN BİR AN ÖNCE KURULMASINI DİLİYORUM”
Birbiri ile ve diğer makamlarla itişme halindeki partilerin koalisyonunun Türkiye’ye fayda değil, zarar getireceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biliyorsunuz Türkiye yeni bir hükümet kurma sürecindedir. Cumhurbaşkanı olarak Anayasa’da verilen yetkilere uygun olarak yine Anayasa’da belirtilen yöntem çerçevesinde bu süreci kolaylaştırmak için elimden geleni yapıyorum, yapacağım. 7 Haziran seçimlerinde en çok oy olan ve Meclis'te en çok milletvekiline sahip partinin genel başkanına hükümet kurma görevini verdim. Yeni hükümetin bir an önce kurulmasını diliyorum. Şayet bu üç gün sürecek ilk turdan sonuç alınamazsa Ramazan Bayramı’ndan sonra süreç devam edecektir. Buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum. Türkiye’nin önemli kararlar alabilecek ve bunları güçlü bir şekilde uygulayabilecek bir hükümete ihtiyacı var. Koalisyon hükümetinin bu anlayışla oluşması gerekiyor. Birbiri ile ve diğer makamlarla itişme halindeki partilerin koalisyonu Türkiye’ye fayda değil, zarar getirir. Böyle bir zaman ve enerji kaybına milletimiz rıza gösteremez. Koalisyon görüşmelerini daha başlamadan sulandırmaya, kendi sorumluluğunu bırakıp başka partilere akıl vermeye kimsenin hakkı yoktur. Hele hele cumhurbaşkanlığı makamı ve külliyesi üzerinden bu meseleyi tartışmak sorumluluktan kaçmaktır. Cumhurbaşkanı olarak şahsımın Anayasa’ya aykırı tek bir işlemi ve eylemi yoktur. Cumhurbaşkanını halkın seçmesiyle birlikte yine Anayasa sınırları içerisine kalmak kaydıyla yeni bir dönemin başladığını söyledik ve söylemeye devam ediyoruz. Alışılmış bir cumhurbaşkanı olmayacağım demiştim. Artık Cumhurbaşkanı millete karşı da doğrudan sorumludur. Bu gerçeği görmek, anlamak istemeyenler en başta milletin iradesine karşı saygısızlık ettiklerini bilmelidirler” şeklinde konuştu.
Milletin birliğine, beraberliğine, toprak bütünlüğüne yönelik her girişimin karşısında kendisini bulacağını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eğer bir koalisyon hükümeti kurulacaksa milletim burada yer alacak partilerden geriye doğru değil, ileriye doğru neler yapacaklarını duymak bunun emarelerini görmek istiyor. Eğer illa geçmiş 12 yıl üzerinden bir koalisyon tartışması yapılacaksa bu sürede eksik kalmış bulunan, daha iyisi ortaya konulabilecek olan işler üzerinde durulmalıdır. Türkiye’nin büyük projelerini ortadan rafa kaldırılması tartışmasıyla başlayan bir koalisyon görüşmesi karşısında herkesten önce karşısında beni bulur. Ne demek o ya, ne demek o. Üçüncü havalimanını yaptırmayacaklar. Böyle bir mantık olabilir mi? Üçüncü köprüyü durduracaklarmış. Bunların zaten ömürlerinde dikili bir ağacı olmadı. Hala aynı anlayışla, hala aynı yaklaşımla yola devam ediyorlar. Milletimizin birliğine, beraberliğine, toprak bütünlüğümüze, yakın coğrafyadaki kardeşlerimizle olan ilişkilerimizde tavır almaya yönelik her girişim karşısında beni bulur. Güneydoğu’da olanları görüyorsunuz. Barajlara saldırılar askeri amaçla yapılıyormuş. Ya barajın şuanda ya sulama amaçlıdır, ya içme suyu buna yöneliktir. Tüm bunlarla yapılan bu barajı hangisi olursa olsun hep bölücü terör örgütü buralara saldırılar düzenlemiştir. Şuanda uzantısı olan siyasi partinin buna yönelik ne yapıyorsunuz dediğini duydunuz mu? İşte geçenlerde 3 tane TIR'ı yaktılar. Ne yapıyorsunuz dediklerini duydunuz mu? Dedikleri nedir? Bizim bunlarla doğrudan bir ilişkimiz yok. Yani organik yokmuş inorganik var. Yaptıkları iş budur. Ve buna karşı sessiz bir duruş. Bu arada sivil bir vatandaşı da vurdular.”
“6-7 EKİM’İ UNUTMADIK”
“6-7 Ekim’i unutmadık” diyerek sözlerini sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ve nasıl allayıp pullayıp meydanlara malum medya gruplarının sürdüğünü de biliyoruz. Bütün bunları görmemezlikten gelmek aslında bu ülkeye ve bu millete yanlışlık olur, ihanet olur. Cumhurbaşkanı olarak ve Recep Tayyip Erdoğan olarak bu benim kişisel meselemdir ve ben böyle takip edeceğim. Bu söylediklerim asla söylediğim koalisyon görüşmelerinin önünü tıkama veya yönlendirme amaçlı değildir. Ben burada Türkiye’nin ihtiyacını ifade ediyor, milletimin hissiyatına tercüman oluyorum. Türkiye’nin en önemli meselesini meclisteki sandalye dağılımın kendilerine sağladığı avantajı hatta şantaja dönüştürerek çözümsüzlüğe sürükleyenleri sorumluluklarını hatırlamaya davet ediyorum. Siyaset meydanı er meydanıdır. Millet siyasetçilerden ve partilerden hizmet bekliyor. Şayet buna imkan yoksa, ülkemin vakti israf edilmeyerek yeniden millete gidilmelidir. Görüyorsunuz işte, belirsizlik içerisinde geçen her gün Türkiye üzerinde oyunlar oynayanların cesaretini biraz daha arttırıyor. Eğer siyasetçi kendisi meseleyi çözemiyorsa bu mesele çözecek olan milletin ta kendisidir. Milletimizin sabrı ve tahammülü giderek azalıyor. Tüm siyasi partilerimizden yeni hükümetin kurulmasına ilişkin olumlu katkı vermeleri ile ilgili beklentimi bir kez daha tekrarlıyorum” diye konuştu.
HUBER KÖŞKÜ’NDE SPOR VE SANAT CAMİASINA VERİLEN İFTARA YÖNELİK ELEŞTİRİLER
Huber Köşkü’nde dün spor ve sanat camiasına verilen iftara yönelik eleştirilere de değinen Erdoğan, “Çok güzel ve nezih bir ortamda geçen bu iftarda ülkemizin önde gelen sanat ve spor insanlarıyla birlikte olduk. Bu güzel akşamla ilgili haber ve görüntülerin medya da yer almasıyla birlikte iftara katılan sanatçı ve sporcularımıza belirli çevreler tarafından yoğun bir saldırı başlatıldı. Sosyal medya üzerinden yürütülen bu saldırılar sebebiyle sanatçı ve sporcularımız adına gerçekten üzüntü duydum. Üstelik bu kadarla da kalınmadı, işi sadece bizim iftarımıza katıldığı için sanatçılarımızdan bazılarının önceden programlanmış konserlerini iptal etmeye, ettirmeye kadar vardıran densizler çıktı. Lafa geldiğinde demokratlığı, özgürcülüğü, hoşgörüyü, insan haklarını kimseye bırakmayan bu çevrelerin gerçek yüzünü bir kez daha görmüş olduk. Halbuki bizim aklımıza dün iftar soframızı paylaştığımız sanatçılarımızın hangi partiye mensup belediyelerin konserlerine katıldıklarını sormak dahi gelmedi. Çünkü biz bu sanatçılarımızın dünya görüşlerine, nerelerde konser verdiklerine değil, sanatlarına, sanatçı kişiliklerine bakıyoruz. Sanatçılarımız ve sporcularımız milletimizin önemli bir parçasıdır. Sanatın ve sporun toplum üzerinde etkisi ortada iken onları ihmal etmemiz, onlardan uzak durmamız, onları yok saymamız mümkün değildir. Biz sonuna kadar sanatçılarımızın ve sporcularımızın yanında yer alacağız. Sadece ve sadece bizim davetimize icabet ettikleri için sanatçılarımıza ve sporcularımıza saldıranlar kendi ahlaklarının, kendi karakterlerinin, kendi tıynetlerinin gereğini yerine getiriyorlar. Milletimiz de bunların hepsini görüyor. Adalet ve irfan terazisinde tartıyor” dedi.
Erdoğan, konuşmasının ardından TÜMSİAD'IN Kocaeli Şubesi ile Fatih Belediyesi'nin taksici esnafı ve ailelerine verdiği iftar programına telekonferans sistemi ile bağlanarak selamladı.