Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Daha önce kimyasal silah tüm ülkelerin, tüm batının kırmızı çizgisiydi. Ama kullandıkça millet alışmaya başladı. Yani insanlar hunharca öldürülünce bile dünya susmaya başladı. Son zamanlarda Esad’ın geleceğini Suriye halkı belirler. Böyle giderse Suriye’de Esad’ın geleceğini belirleyecek halk mı kalacak” dedi.
Bakan Çavuşoğlu, Uluslararası Antalya Üniversitesi ÜNİAK Aktif Öğrenciler Topluluğu tarafından düzenlenen toplantıya katıldı.
Türkiye’nin dünyanın en zor coğrafyalarından birinde yaşadıklarını aktaran Bakan Çavuşoğlu, bugün her zamankinden daha zor bir süreçten geçtiklerini söyledi. Bugün dünyada karşı karşıya kalınan zorlukların sadece Türkiye’nin bulunduğu coğrafya ile sınırlı olmadığını belirten Çavuşoğlu, “Avrupa’nın şuanda yaşamış olduğu süreç, tüm Avrupa halklarını ve ötesini endişeye sürüklemeye başlayan trendler artan ırkçılık, yabancı düşmanlığı, hoşgörüsüzlük gibi, Avrupa’yı birleştiren tüm değerleri yok etmeye aşındırmaya başlayan tehlikeli bir süreç. Ötesine gittiğimiz zaman dünyanın değişik coğrafyalarında yaşanan sorunlar. Kolombiya’da sel ve toprak kayması felaketi oldu, oraya da yardım elimizi oraya ulaştıracağız. Terör, çevre felaketleri, işsizlik, kıtlık, iç savaşlar hepsi esasen dünya insanına doğrudan tehdit oluşturan insanları katleden katleden sorunlar. Bunların insani yansımaları göç, göç akımları, entegrasyon gibi zorlu bir süreçteyiz” diye konuştu.
"Diplomasiyi iyi işletmeliyiz"
Türkiye’nin komşularında da çeşitli sorunların olduğuna değinen Çavuşoğlu, “Kıbrıs sorununu çözmek için çaba sarfediyoruz ama Rum kesimindeki seçim öncesi Rum tarafından olumsuz farklı sesler gelmeye başladı. Hemen güneyimizde Irak, Irak’ta yeniden körüklenmeye başlayan etnik kamplaşma. DEAŞ terör örgütüyle mücadele. Güneyimizde Suriye yönetilemeyen bir ülke. Dün kimyasal silah kullanıldı. Kadınlar çocuklar can çekişe çekişe, kıvrana kıvrana öldürüldü. Zalim rejimler. Bunların hepsi yönetilemeyen bir ülke. Orada da terör var, bize yönelik oluşan tehditler var. Yabancı terörist savaşçılar var. Radikalleşme var. Bunların hepsi sıkıntı. Ama insanların önüne her zaman önünde fırsatlar vardır. Zor zamanlarda çözüm için çaba sarf etmek lazım. İnsanlığı ön plana çıkaran politikalar izlemek lazım. İlişkileri iyi geliştirmek lazım, diplomasiyi iyi işletmek lazım” ifadelerine yer verdi.
"Avrupa'nın anlayışı bu"
Savaşlardan sonra kurulan örgütlere üye olmak ya da aktif rol almak gerektiğini vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, “Dünyanın her yerinde olmak lazım. Statükodan arınmak lazım, açılımlar yapmak lazım. Bu coğrafyada kurulan ülke çok yönlü dış politika izlemesi lazım. Bu çok yönlü dış politikayı izlerken birbirine alternatif göstermez. Ukrayna’da gördük. Avrupa benimle olacaksın dedi, Rusya benimle olacaksın dedi. Ukrayna, ne karar verirse versin bugünkü sonuçtan daha iyi bir sonuç olmazdı. Şimdi bize de dayatmaya çalışıyorlar. ‘Sizde eksen kayması mı var, ne oluyor, bizi sırtınızı mı döndünüz, nereye gidiyorsunuz?’ Ama onlara verecek cevabımız var, veriyoruz da. Bu coğrafyada yaşayan bir ülkenin tek taraflı dış politika izlemesi mümkün değil. Her yere gitmemiz lazım ve çıkarlarımızı korumamız ve alternatifsiz kalmamamız lazım. Geçmişte ihmal ettiğimiz coğrafyaları da kucaklamamız gerekir. Sizde, ‘Eksen kayması mı var’ diyen Avrupa ülkelerinin bizim gitmek istediğimiz tüm ülkelerde var. Sen gidince ben seni sorguluyor muyum, sormuyorum. Sen beni neden sorguluyorsun. Dert başka. Dert Türkiye uzağa gitmesin içeriye de almayalım, kenarda beklesin, bizim kontrolümüzde olsun. Biz ne dersek onu yapsın bizim aldığımız kararları uygulasın. Anlayış bu” diye konuştu.
"İkili ilişkilerimizi daha da yükseltiyoruz"
Son 15 yıldaki Türkiye’nin gidişatından rahatsız olanların olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, “Ama biz o birisi rahatsız oluyor diye politikalarımızı değiştiremeyiz, ikili ilişkilerimizi yükseltmeliyiz. Son yıllarda yaptığımız bu. İkili ilişkileri bir üst seviyeye çıkarıyoruz. Stratejik işbirliği konseyleri veya koordinasyon konseyleri kuruyoruz. Anlaşmalar imzalıyoruz. Ortak Bakanlar Kurulu Toplantısı’nda senede bir kez bir araya geliyoruz. En son Moskova’da 10 Mart’ta Ruslarla bu zirveyi gerçekleştirdik. Bir yıl sonra bu toplantı Türkiye’de olacak. 25 ülke ile ilişkimizi bu seviyeye yükselttik. Üçlü mekanizmalar kuruyoruz. Balkanlarda güven arttırıcı adımlar atıyoruz. Kafkasya’da güveni ve işbirliğini artırıyoruz. İki ay sonra Bakü- Tiflis- Kars Demiryolunu hayata geçireceğiz. Bu üçlü mekanizmanın somut yansımalarından biridir. Türkiye, Bosna Hersek, Hırvatistan, Sırbistan dörtlü mekanizmayı kuruyoruz. Barış için arabuluculuk yapıyoruz. Buna her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Hem savaşlar var hem de hoşgörüsüzlük, ırkçılık kendisinden farklı olana nefret artıyor. Oysa hoşgörüye birbirimizi anlamaya ihtiyacımız var, saygıya ihtiyacımız var. Avrupa’nın ve ötesinin bu yönde gidişatı kötü” şeklinde konuştu.
Ticaret anlaşmaları
Girişimci bir politika izlenilmesi gerektiğini işaret eden Çavuşoğlu, “Hem sorunları çözmek için hem de çatışmaları durdurmak için, inisiyatifleri harekete geçirmek için hem de ekonomik ilişkileri daha da kuvvetlendirmek için girişimde olacağız. Oturduğunuz yerden olmaz. Senede 140 kilometre hızla ekonominin gücü batıdan doğuya kayıyor. Türkiye olarak savunma sanayine çok önem veriyoruz. Kaliteli fiyat rekabetçi ihraç etmek için bunu siyasi bir çıkar olarak kullanmıyoruz. Çok ciddi avantajımız var. Serbest ticaret anlaşmaları ile ticaretin önündeki engelleri kaldırıyoruz. Bu mümkün değilse tercihli ticaret anlaşması yapmak için girişimde bulunuyoruz. Pakistan’la bunu başarmak üzereyiz. Ukrayna ile de bir anlaşma imzalayacağız. Körfez İşbirliği Konseyi ile serbest ticaret anlaşma müzakerelerini başlattık. İmzaladığımız an tüm Körfez ülkeleri ile serbest ticaretimiz başlayacak. Avrupa Birliği ile de gümrük birliği anlaşmamızı güncelleyeceğiz. Afrika, Latin Amerika, Asya ülkeleriyle de bölgesel ekonomik örgütlerle de serbest ticaret anlaşma müzakereleri yapıyoruz. Tüm bunları üreticilerimizin, sanayicimizin ürettiklerini tüm dünyaya ulaşması için yapıyoruz” dedi.
Kolombiya'ya yardım
Çavuşoğlu şöyle devam etti:
“Türkiye 2005 sonu rakamları olarak 4 milyar dolar insani yardımla ABD'nin arkasından dünyada ikinciyiz. Milli gelire oranla dünyada birinci sıradayız. Kıtlıktan dolayı yardım ettiğimizi herkes görüyor. Bizden başka duyarlı olan yok. Kolombiya, nerede Latin Amerika’da bizden yardımda bulundu. Memnuniyetle yardım edeceğiz. Haiti’ye de ilk yardımı ulaştıran biz olduk. Kolombiya ve Meksika’da Türkiye İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı’nın (TİKA) ofislerini açtık. Birçok ülkenin Dışişleri Bakanlığı binasını biz inşa ediyoruz. Bir çok kurumların kapasitesini arttırmak içinde yardımda bulunuyoruz.”
Suriye'deki bombalı saldırı
Suriye’deki savaşın bitmesi için samimi çaba sarf ettiklerini vurgulayan Çavuşoğlu, "Belirli bir mesafe katettik. Ama bir zalim rejim var. Zalim bir rejim Esad rejimi. Dün kimyasal silah kullanarak çok sayıda insanı öldürdü. Oysa ilk defa kimyasal silah kullanmıyor. Daha önce kimyasal silah tüm ülkelerin, tüm batının kırmızı çizgisiydi. Ama kullandıkça millet alışmaya başladı. Yani insanlar hunharca öldürülünce bile dünya susmaya başladı. Son zamanlarda Esad’ın geleceğini Suriye halkı belirler. Böyle giderse Suriye’de Esad’ın geleceğini belirleyecek halk mı kalacak. Tek başına 1 milyona yakın insanı öldürdü. Bir rejim olarak. Halep’te sıkışan 45 bin kişiyi kurtarmasaydık, onları da acımasızca öldüreceklerdi. Hizbullah’ıyla, İran’ın desteklediği Şii gruplarla katledeceklerdi. Öyle bir vahşice öldürüyorlar ki insanlığınızdan utanıyorsunuz. 45 bin kişiyi kurtarmak için kılını kıpırdatan başka bir ülke oldu mu? Rusya ile şartları zorladık. Bazı Müslüman geçinen ülkeler engel çıkarmaya çalıştı. O nedenle Türkiye’nin sorumluluğu çok büyüktür.”
“Sosyoloji dersinde 10 aldım”
Öğrencilere derslerinde başarı dileyen Çavuşoğlu, üniversite döneminde bir derste 100 üzerinden 10, bir derste de 25 aldığını aktardı. Öğrencilik dönemlerinde sıfırcı hocaların olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, “Sosyoloji dersinde 10 aldım. Din ve ahlakı sordu. Hocanın kendi kitabında dini sabit olarak gösteriyor, cahillik, ahlak kuralları ise çağa göre değişir diyordu, mezhebi geniş sınavda da din ve ahlak nasıl olmalı diye soru sordu. Ben de tam tersini savundum, din ve ahlak kuralları birlikte olursa diye açıkladım. Bu soru 40 puanlıktı, buna sıfır verdi. Diğer iki sorudan da 10 vermiş. Bütünlemede de aynı soruları soracaksa aynı cevabı verecektim ama soruları değiştirdi. 60 alarak o dersi geçtim. İnşallah bu referandumdan da yüzde 60’ın üstüne çıkacağız” dedi.
Referandum süreci
Bakan Çavuşoğlu, öğrencilere Türkiye tarihindeki cumhurbaşkanları ile başbakanlar arasındaki çekişmeleri anlattı. 16 Nisan’da anayasa değişikliği için yapılacak referandum hakkındaki görüşlerini açıklayan Çavuşoğlu’nun söyleşisinden soru-cevap kısmına basına kapatıldı.