Başbakan Davutoğlu Kars’ta kanaat önderleriyle buluştu
Partisinin 5. Olağan Genel Kuruluna katılmak için Kars’a gelen AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, kongre, Harakani türbesi ziyareti ve Havalimanın Terminal binasının ardından Devlet Su İşleri (DSİ) Misafirhanesi’nde Sivil Toplum Kuruluşları (STK) temsilcileri ve kanaat önderleriyle yemekli toplantıda bir araya geldi.
Kars Valiliği koordinesinde gerçekleştirilen programa Başbakan Davutoğlu’nun yanı sıra, Vali Günay Özdemir, AK Parti Kars Milletvekilleri Ahmet Arslan, Prof. Dr. Yunus Kılıç, eski milletvekilleri Zeki Karabayır, Selahattin Beybirey, Mahmut Esat Güven, AK Parti İl Başkanı Ali Şakir Yurdakoş, Gençlik Kolları Başkanı Tolga Reis, parti yönetimi ve STK temsilcileri ile kanaat önderleri katıldı.
ANNE VE BABALARI SIĞINMASAYDI 36 BİN SURİYELİ BEBEK DOĞMAYACAKTI
Vali Günay Özdemir’in açılış konuşmasının ardından Başbakan Ahmet Davutoğlu burada yaptığı konuşmada Suriye göçmenleri ve göçmen çocukları konusuna değinerek, gerek peşmergenin geçiş sürecinde gerekse insani yardım bağlamında 200 bin Kobanili’yi ağırladıklarını söyledi. Binlerce çocuk ve 10 binlerce bebeğin Türkiye’de dünyaya geldiğini de belirten Davutoğlu, “Sadece kamplarda 36 bin Suriyeli Bebek doğdu. Anneleri babaları sığınmasaydı o bebekler dünyada olmayacaktı. Biz Suriye rejimine şimdi de karşıyız. Baskı ve zulüm yapan rejime, IŞİD terör örgütüne de karşı durduk ve karşı durmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Karslıları barış ve huzur ortamı içinde herkesin biri birine saygılı şekilde, vandalizme fırsat vermedikleri için tebrik eden Başbakan Davutoğlu, huzur, istikrar ve barış ortamı istediklerini söyledi. Kobani olaylarında zarar görenlere tazminat ödediklerini hatırlatan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Kafkaslar ve Ortadoğu’da barışın sağlanmasından sonra Kars’ın stratejik öneminin giderek artacağını vurguladı. Davutoğlu, “Herkesin eşit olduğu ortak vatandaşlık anlayışımız var. Kuşatıcı siyaseti takip etmeye devam edeceğiz. Türkiye’nin bütününü kuşatmak bütününün gönlünü kazanmak üzerinedir. Herkes en iyi şekilde onur içinde başı dik yaşayacakları bir ülke kurmaktır hedefimiz” şeklinde konuştu.
Kars’a bölgesel özelliği olan lojistik merkez kurulacağını çevre ekonomilerinin birleşeceğine işaret eden Başbakan Davutoğlu, 2002’de 500 bin lira olan hayvancılığa desteğin bugün 24 milyon liraya çıktığını, büyükbaş hayvan sayısının da 248 binden 500 bine yükseldiğini belirtti. Sarıkamış Kayak Merkezi, Çıldır Gölü, Ani Harabelerinin önemine dikkati çeken Davutoğlu, tüm dünyanın bu güzelliklerden yararlanmasını istedi.
Karslıları barış ve huzur ortamı içinde herkesin biri birine saygılı şekilde, vandalizme fırsat vermedikleri için tebrik eden Başbakan Davutoğlu, huzur, istikrar ve barış ortamı istediklerini belirtti. Kobani olaylarında zarar görenlere tazminat ödediklerini anımsatan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Kafkaslar ve Ortadoğu’da barışın sağlanmasından sonra Kars’ın stratejik öneminin giderek artacağını vurgulayıp, “Herkesin eşit olduğu ortak vatandaşlık anlayışımız var. Kuşatıcı siyaseti takip etmeye devam edeceğiz. Türkiye’nin bütününü kuşatmak bütününün gönlünü kazanmak üzerinedir. Herkes en iyi şekilde onur içinde başı dik yaşayacakları bir ülke kurmaktır hedefimiz” diye konuştu.
Kars’a bölgesel özelliği olan lojistik merkez kurulacağını çevre ekonomilerinin birleşeceğine işaret eden Başbakan Davutoğlu, 2002’de 500 bin lira olan hayvancılığa desteğin bugün 24 milyon liraya çıktığını, büyükbaş hayvan sayısının da 248 binden 500 bine yükseldiğini belirtti. Sarıkamış Kayak Merkezi, Çıldır Gölü, Ani Harabelerinin önemine dikkati çeken Davutoğlu, tüm dünyanın bu güzelliklerden yararlanmasını istedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, sadece Türkiye’deki kamplarda 36 bin Suriyeli bebeğin doğduğunu da ifade ederek, “Anneleri babaları Türkiye’ye sığınmasaydı o bebekler dünyada olmayacaktı” ifadelerini kullandı.
Yeni Türkiye’nin değişim içinde olduğunu ve sürekli kendini yenileyerek hedefleri doğrultusunda emin adımlarla ilerlediğini kaydeden Davutoğlu şöyle konuştu:
“Yeni Türkiye diğerken biz, demokrasisiyle güçlü, ekonomisiyle kendi kendine yetebilen, kendi kendine yeten ve başkalarına yardım edebilen, dış politikasıyla bütün dünyada saygın bir Türkiye, rüyası ve hedefi içerisindeyiz. Bakınız Avusturya’da G-20 toplantısına katıldım. Filipinler’e gittim. Filipinler hükümeti ile Moro Müslümanları arasındaki barış görüşmelerinin son aşamasında elimizden gelen katkıyı yaptık. Geldim Erbil’e ve Bağdat’a gittim. Oradan döner dönmez Patnos, Tunceli, Erzincan ziyaretlerini yaptım. Çarşamba günü Urfa’daydım. Suruç’taydım Kobani’den gelen kardeşlerimizle kucaklaştım. Şimdi bugün Erzurum ve Kars’tayım. Yarın Ülkemizin batısında Balıkesir, Trakya’da Kırklareli’ndeyim. Şu trafiğe de baktığınızda aslında hedefimizin ne olduğu ortaya çıkar. G-20 zirvesinde biz, Türkiye’yi ekonomik olarak dünyanın en iyi 20 ülkesi arasında yeni dönemin başkanlığına hazırlamak için görüşmeler yaptık. Pazartesinden itibaren Türkiye dünyanın en gelişmiş 20 ülkesinin zirve başkanlığını alıyor. Dünya ekonomisin nabzı Türkiye’de yönetilecek. Karslılar bundan gurur duyuyordur. Borç kapısında bekleyen bir ülke yerine dünyanın ekonomisinin nasıl seyir alması gerektiğini söyleyen, yönlendiren bir Türkiye. En az gelişmiş ülkelere de koordinatörlük yapıyoruz. Onları bir araya getiren bir Türkiye, biz bir kimliği diğeri ile karşılaştırmak veya onları kıyasla üstünlük iddia etmek diye bir siyaseti kökten reddediyoruz. Bizim inancımıza göre üstünlük ancak takva iledir. Ancak insanlara hayır ile hizmet etmektir. Bu kültürden geldiğimiz için Bağdat’ta, herkesle kucaklaştık. Erbil’de herkesle kucaklaştık ve ülkemize dikkat edin etrafta bir Ateş Çemberi olmasına rağmen huzuru, sükunu ve bütün bu krizlere rağmen, dünyada kalkınmayı sürdürmeye çalışıyoruz. Çünkü bizim nihai hedefimiz ülke içerisinde halkıyla bütünleşmiş bir siyaset, milletiyle bütünleşmiş bir devlet, milletine hizmet etmeyi onur adaleden bir devlet, kimseye yukarıdan bakmayan, kibirle bakmayan, tepeden bakmayan bir siyaset anlayışı ve gelir adaletsizliği giderilerek, ülkemizin her yerinde vatandaşlarımızın refah içerisinde yaşamasını sağlayan bir siyaset anlayışıdır. Bunun önünde engel çıkarmak isteyenler var. İşte son Kobani olaylarında bazı çevrelerin nasıl yıkım içerisinde olduklarını gördünüz. Bugün de dahi Mürşitpınar’da, Kobani’de, bazı olumsuz gelişmeler olunca hemen Türkiye’yi suçlamaya çalışan çevreler var. Biz her zaman söyledik. Suriye söz konusu olduğunda, Arap, Kürt, Türkmen, kardeşlerimiz arasında hiçbir ayrım gözetmeyiz. Kobani’de de gerek Peşmergelerin geçiş sürecinde, gerekse insani yardım bağlamında her türlü yardımı yaptık. 200 bin Kobanili kardeşimizi ağırladık. Ben daha Çarşamba günü Suruç’taydım. Sınır kapısındaydım. Oradaki kardeşlerimizin nasıl bir muhabbetle Türkiye’ye bağlı olduklarını görmekten memnun oldum. Binlerce çocuk, on binlerce Bebek, Suriye’den kaçıp Türkiye’ye geldi. Onların hepsine düşünün Türkiye kapısını açmasaydı, bana son verilen rakam Suruç’ta sadece kamplarda 36 bin Bebek doğdu. Suriyeli bebek. Eğer onların anneleri babaları Türkiye’ye sığınamamış olsaydı, o bebekler dünyada olmayacaktı. Böyle bir devletin her hangi bir şekilde, her hangi şiddet örgütüne, terör örgütüne destek olması mümkün mü? Biz Suriye’de baskı yapan rejime karşıyız. Her zaman da karşı durduk. Suriye’deki kardeşlerimize baskı ve zulüm yapan ve İslam’ın adını lekeleyen IŞİD terör örgütüne de karşı durduk. Karşı durmaya da devam edeceğiz. Türkiye’nin çevresinde istediği yegane şey huzurdur, istikrardır ve barıştır.”
HARAKANİ HAZRETLERİ, BU DİYARDAKİ KÜLTÜRÜN MANEVİ MİMARIDIR
Dışişleri bakanlığının son günlerinde de Kars’a gelip Harakani Hazretleri’ni ziyaret ettiğini, Kars kalesi’ne çıkıp bu güzel havayı teneffüs ettiğini hatırlatan Başbakan Davutoğlu, “Harakani Hazretleri, bu diyardaki kültürün manevi mimarıdır. Onun sesi ve sözü her zaman kulaklarımızdadır. Harakani Hazretleri, ‘Türkistan’dan Şam’a kadar herhangi bir insanın bir yerine bir diken batsa, ben onun acısını hissederim’ sözüyle büyük mesajlar vermektedir. Çevre coğrafyalarda, hatta çevre coğrafyaların çok ötesindeki diyarlarda da her zaman herhangi bir şekilde mağdur olmuş tabii afetten ya da savaştan veya baskıdan mağdur olmuş, yardım isteyen kim varsa her zaman yanında olduk, olmaya devam edeceğiz. Kars’ın bu köklü geçmişi, bu tarihi mirası aynı zamanda zor dönemleri de bize hatırlatır. Fakat bu zor dönemlerde Kars her zaman direnç, sabır ve tevekkül diyarı da olmuştur. Bizler gecemizi gündüzümüze katarak çalışıyoruz, çalışmaya da devam edeceğiz. Türk-Rus savaşının yaşandığı 1855’te ilk defa devlet kararıyla bir şehre ‘şeref madalyası’ verilmiştir. Bu şehir Kars’tır. Kars, her zaman milli ve manevi kimliğini korumuştur ve hiçbir zaman ruhunu, kimliğini teslim etmemiştir. Kars ile gurur duyuyoruz. Allah-u Ekber Dağları’nda şehit düşen ecdadın ruhunu her zaman rahmetle anmaktayız. Onlara layık olabilmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Sadece fiili anlamda bağımsızlık değil, gerçek anlamda da bu topraklardaki vatandaşların başlarının her yerde dik olması, hiçbir zaman başka bir ülkenin ya da uluslararası kurumun kapısında borç talep etmemesi için çalışmaktayız.” dedi.
DIŞ POLİTİKASIYLA DA BÜTÜN DÜNYADA SAYGIN BİR TÜRKİYE HÜLYASI, RÜYASI, HEDEFİ İÇERİSİNDEYİZ
Yeni Türkiye’nin hedeflerinden de söz eden Davutoğlu şunları söyledi:
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti yetkilileri çok küçük borç ödemeleri için dahi IMF kapısında bekler haldeydi. Vatandaşlarımız çok zor şartlarda, Başbakanlık önünde yazar kasasını kıracak şekilde büyük bir ıstırap ve işsizlik yaşıyordu. Faizler en üst seviyeye çıkmış, bir gecede zengin olanlarla bir gecede tümüyle fakir olanların ıstırabı karşıt iki toplumsal kesit oluşturmuştu. Son 12 yıldır gece ve gündüz çalışarak bu makus tarihi değiştirmeye gayret ettik. Halkımızdan aldığımız destekle elhamdülillah şu anda değil herhangi bir uluslararası kurumdan borç isteyen, aksine herkese borç veren, evini, aşını kendisine sığınan mültecilere açabilen, bir kalemde 3,5 milyar doları aşkın bir miktarı sadece ağırladığı misafirlerine verebilen bir ülke var. Yeni Türkiye derken biz demokrasisiyle güçlü, ekonomisiyle kendi kendine yeten ve başkalarına yardım edebilen, dış politikasıyla da bütün dünyada saygın bir Türkiye hülyası, rüyası, hedefi içerisindeyiz. Bütün bu coğrafyanın belki de küçük bir numunesi olarak değişik tarihi, etnik, mezhebi kimliklerden gelen bir harman yaşıyor Kars’ta. Etrafımızda huzur olduğunda Kars’ta da huzur olur. Kars’ta huzur olduğunda Türkiye’de huzur olur, etrafta huzur olur. Biz bir grubu diğerine karşı veya bir kimliğini diğerine karşı yarıştırmak veya onları kıyasla üstünlük iddia etmek gibi bir siyaseti kökten reddediyoruz. Bizim inancımıza göre üstünlük ancak takvayladır, ancak insanlara hayır ile hizmet etmededir. Bu kültürden geldiğimiz için Bağdat’ta ki çok zor şartlarda geçen Bağdat’ta herkesle kucaklaştık. Erbil’de herkesle kucaklaştık.”
Konuşmalardan sonra Vali Günay Özdemir, Başbakan Ahmet Davutoğlu’na Kafkas Halısı, MHP’li Belediye Başkanı Murtaza Karaçanta ise Kars’ın simgesi olan Kars Kalesi’nin maketini hediye etti. Başbakan Davutoğlu, programın ardından özel uçak “ANA” Balıkesir’e gitti. Başbakan Davutoğlu’nu havalimanında; İçişleri Bakanı Efkan Ala, Kars Valisi Günay Özdemir, AK Parti Kars Milletvekilleri Ahmet Arslan ve Yunus Kılıç, AK Parti İl Başkanı Ali Şakir Yurdakoş, Emniyet Müdürü Ercan Çakmak ve partililer uğurladı. karsmanset.com