Kars mitinginin ardından havayoluyla Iğdır Havaalanı’na gelen Başbakan Davutoğlu, beraberindeki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve partililerle birlikte seçim otobüsüyle Zübeyde Hanım Bulvarı’na geldi. Partisinin düzenlediği mitingde coşkulu kalabalığa hitap eden Davutoğlu, bugün güzel bir gün yaşadıklarını belirterek, “Saatlerdir bizi bekliyorsunuz. Coşkunuz hiç azalmamış. Iğdır güneşin doğduğu, ezanın ilk okunduğu yerdir. Iğdır bereket diyarıdır. Bugün burayı bereketlendirdiniz. Iğdır’dan iki milletvekili istiyorum. Bir dahi yetmez. İki milletvekili adayımızı da Ankara’da görmek istiyorum. Iğdır’ın benden özel bir yeri var, Dışişleri Bakanı’yken Iğdır’a geldim, bütün ilçelerini gezdim. Bu kadar güzel bir ova, bu kadar yüce bir dağın eteğinde bu kadar yüce gönüllü insanlar sizler ne kadar mübarek insanlarsınız, Allah sizi her zaman mübarek kılsın” dedi.
“HİÇBİR ETNİK AYRIM BİZİM ARAMIZA FİTNE SOKAMAZ”
Davutoğlu, Iğdır’ın üç ülkeye birden komşu olduğunu hatırlatarak, “Siz bizi temsil ediyorsunuz. Can Azerbaycan’a komşu Iğdır, İran’la, Ermenistan’la komşu Iğdır, siz küçük bir Türkiye’siniz burada ve bizi temsil ediyorsunuz. Size her türlü hizmet layıktır. Toprağın bereketli, insanının yiğit olduğu Iğdır, biz sizlerle gurur duyuyoruz. Şimdi bu üç ülkeye komşu olmak özel bir mesuliyet getirir. Sizler bizi bu topraklarda gururla temsil ettiniz. Her zaman başımız dik oldu. Her zaman her yerde inancınızla kültürünüzle irfanımızla gurur duydunuz. Dünyanın neresinden olursa olsun ister Müslüman ister Hıristiyan, ister Sünni ister Şii, ister Türk, Kürt, Arap, nerede olursa olsun mazlumlara sahip çıkalım mı? İşte yolumuz budur. Biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bütün vatandaşlarını insan onuru içinde taçlandırdığı kimlikleriyle seviyoruz. Onları yaratandan ötürü seviyoruz. Hiçbir mezhep ayrımı, hiçbir etnik ayrım bizim aramıza fitne sokamaz” diye konuştu.
“DÜNYAYA BARIŞ GÖTÜRMEYE VAR MISINIZ?”
Iğdırlılara seslenerek dostluk mesajı veren Davutoğlu, Azerice yazılan pankartı okudu. Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Sarıkamış’ta, Çanakkale’de dedelerimizi anarken birileri de yurtdışında Türkiye aleyhine ve bütün milletimiz aleyhine büyük bir kampanya başlattılar. Bizden hesap sormaya baktılar, Yüz yılın hesabını. Eğer hesap sormaya başlarsak, teker teker sormamız gerekir. Çerkezlere ne oldu dememiz gerekir, Azerilere, Hocalı’da ne oldu dememiz gerekir. Gürcüleri trene bindirip Sibirya’ya gönderirken yolda ölen yiğit Ahıskalılara ne oldu dememiz gerekir. Kırım Tatarlarına ne oldu dememiz gerekir. Biz bu acıyı yüreğimizde hep taşıdık. Ama dünya alem bilsin ki biz millet olarak mertçe savaşırız mertçe barışırız yaparız. Şimdi, Türkiye’nin en doğusundan bütün Kafkas milletlerine sesleniyorum, gelin yepyeni bir Kafkasya yapalım. Barış içinde huzur içinde yaşanacak refah bölgesi, enerji bölgesi, adalet bölgesi olacak bir Kafkasya kuralım. Tarihi düşmanlıkları bırakalım, geleceğe adım adım açılalım. İşte biz böyle bir çağrıyı hem Kafkasya milletlerine hem Balkan milletlerine hem Ortadoğu milletlerine sunduk. Bizim dinimiz barış dinidir. Bizde hiçbir şekilde şiddet ve nefret dili yoktur. Dünyaya barış götürmeye var mısınız? Kafkasya’ya barış getirmeye var mısınız? İşte bizim gençlere geleceğimize mesajımız bu, barış istiyoruz. Ama herkes bilsin ki bir yerde zulüm varsa o zulmün karşısında da Ağrı Dağı kadar dimdik dururuz.”
“CHP ZİHNİYETİ 146 İNSANIMIZI BOŞNAK’A TESLİM ETTİ”
Meydanı dolduranlara seslenerek Kemal Kılıçdaroğlu’nun dün burada olduğunu hatırlatan Davutoğlu, yuhalanmasını istemedi. Davutoğlu, “Tekrar Suriyelilerden şikayet etti. ‘Onları geri göndereceğiz’ diyor. Ne zaman hatırlasam yüreğime hançer saplanmış gibi olan bir olaydır. Günlerdir bunu söylüyorum ne Kılıçdaroğlu’dan, ne Bahçeli’den ne de Demirtaş’tan ses yok. Tarih 1944, Ahıska Türkleri sürülürken, onlardan 146’sı Türkiye’ye özgürlük için yürüdüler. Zannettiler ki sınırın bu tarafında onları bekleyen kardeşleri vardı. Doğru bütün Anadolu onları bekliyordu. Ama yönetimdeki sınırı kapattı. Anadolu onları beklerken, o yiğit insanlar düşmana esir edildiler. CHP zihniyeti 146 insanımızı Boşnak’a teslim etti. Bu 146 yiğit insan Türk askerinin gözü önünde şehit edildi” ifadelerini kullandı.
Azeri bir şairden dörtlük okuyan Davutoğlu, “İşte bu meydanda Kılıçdaroğlu’na sesleniyorum, bütün Azeriler, bütün Suriyeliler, Türkler, Kürtler, Araplar adına Allah şahittir ki bu topraklarda bir daha böyle bir zihniyet yaşanmayacak, yaşatmayacağız. Bu topraklara giren garipler ister Kafkaslardan ister Balkanlardan sığınacak bir yer ararlarsa evlerimiz evledir, canımız canlarıdır. Şimdi Kılıçdaroğlu diyor ki ‘Türkmenleri de geri göndereceğim, Esed’e teslim edeceğim’ diyor. Bu acıyı yaşamış Iğdırlıların torunu, biz mazlumu zalime geri verir miyiz? Günlerdir soruyorum Bahçeli’den ses çıkmıyor. Demiyor ki ‘biz Türkmenleri geri vermiyoruz’ diyor mu? Demiyor. Kılıçdaroğlu’na kalsa gelen Kürt kardeşlerimizi de IŞİD’e teslim ederdi. Bunun zihniyeti bu” dedi.
“BÜTÜN KAFKASYA’YA BARIŞ GELSİN, BÜTÜN ORTADOĞU’YA BARIŞ GELSİN”
‘Kahrolsun faşizm’ sloganlarıyla konuşması kesilen Davutoğlu, ‘Evet bu faşizmdir. Bu meydandan bir kes daha sesleniyorum. Bütün Kafkasya’ya barış gelsin, bütün Ortadoğu’ya barış gelsin” diye konuştu.
Tekbir sesleriyle konuşması kesilen Davutoğlu, daha sonra şöyle konuştu:
“Tekbirlerle bu semaları inletin de Kabe’ye Taksim’i karşılaştıran Demirtaş duysun. Demirtaş buraya gelince ders verecek misiniz? Mescidi Aksa İslam toprağıdır, ebediyete kadar İslam yurdu kalacaktır. Buraya gelince öyle bir ders verin ki kimse buralarda İsrail ağzıyla konuşmasın. Bu semalarda sadece ve sadece tevhidin sembolü olan tekbir ve milli sembolümüz olan al bayrak dalgalanır. Bunlar aynı tastan içiyorlar. CHP Genel Başkanı da ‘neden İsrail’le dost olmuyoruz’ diyor. Bunu bilmiyorsan Mavi Marmara şehitlerine sor, Gazze’deki şehit çocuklarının anne ve babalarına sor, Mescidi Aksa’daki postallara karşı direnen yiğit Filistinliler sor. Bizim kimseyle davamız yok, ama bizim kutsallarımıza kim dokunursa nerede dokunursa, eğer Ağrı Dağı gibi dik durmazsak tarih bizi affetmez millette affetmez, Allah da affetmez. Bütün bu zulümlere karşı dimdik ayakta duracak mıyız? İsrail ağzıyla konuşanlara ders verecek miyiz? Türkiye’nin imajını bozmak için yurt dışında paralel yapıyla birlikte hareket ediyorlar, en önemli durak 7 Haziran seçimleridir. Bunlara ve işbirlikçilerine ders verecek misiniz?”
“ONLAR KONUŞUR BİZ YAPARIZ”
2002’den bu yana olağanüstü reformlar yapıldığını hatırlatan Davutoğlu, “Onlar konuşur biz yaparız. Bugün baskı yapanlar, dağda bölge halkına baskı yapmakla meşguller. Memlekete özgürlüğü kim getirdi? Biz adım adım bütün toplum kesimlerine özgürlüğü tekrar kazandırmaya çalışırken onlar tuzak peşindeler. Kim ne yaparsa yapsın biz çıktığımız yoldan geri dönmeyiz. Bu yol kardeşlik yoludur. Çözüm süreci her ne olursa olsun başarıya ulaşacaktır. Mayıs 2013’te silahlı unsurlar Türkiye’yi terk edecekken etmediler. Çünkü Gezi provokasyonuyla Türkiye’nin altını üstüne getirmeye çalıştılar. Bizi durdurabildiler mi? 6-7 Ekim olayları. Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldı. Türkiye’de görev değişimi yapıldı, 6-7 Ekim olayları çıkardılar. Kim çıkardı, HDP. Bugün barış türküsü çığıran Demirtaş, açıkça ‘sokaklara inin’ diye çağrılar yaptı. Bu Vandallara bu güzelim şehri bırakır mısınız? Şiddeti, bütün şehirlere yaymak isteyenlere izin verir misiniz? Bütün HDP’ye diyorum ya demokrasiyi ya silahı seçeceksiniz. İkisi birden olmaz. Buna bu millet izin vermez. Siz baskılara boyun eğer misiniz? Bunlara dersini verecek misiniz? Bu diyaneti kaldıracağız diyenlere dersini verecek misiniz? HDP tek dönemin CHP’si gibi. Biri Türkleri dininden diğeri de Kürtleri dininden soğutmaya çalışıyor. Ağrı Dağı gibi imanı sağlam Anadolu insanı buna izin verir misiniz? Bu milleti inancından koparabilirler mi?” şeklinde konuştu.
Iğdır’a yapılan yatırımları anlatarak Kılıçdaroğlu’nu eleştiren Davutoğlu, kent için çeşitli müjdeler verirken ezanın okunmasıyla konuşmasına ara verdi. Ezanın ardından konuşmasını sonlandıran Davutoğlu, daha sonra valiliğe geçti.
Mitinge katılan Kadir Topbaş ise, önümüzdeki gelen seçimlerin önemine değinerek, “Türkiye’nin kaderinin masaya yatırıldığı bir seçimdir. İnanıyorum ki siz oylarınızı geleceğinize vereceksiniz, Bu topraklar hepimizin, bu vatan bizim. Bu milletin geleceğinin, adeta kaderinin masaya yatırıldığı bu seçimlerin milletimize hayırlı olmasını diliyorum” dedi.