Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kobani’de DEAŞ’ın gerçekleştirdiği saldırıyı lanetleyerek, “Millet olarak geleceğimiz etkileyen bu olayları seyirci tribününden izlememizi kimse beklememelidir. İlgili tüm taraflarla kaygılarımız paylaşıyor, süreci an be an takip ediyoruz. Türkiye’nin hasmı bazı uluslararası lobileri ve Esed rejimininmanipülasyonlarına alet olanlar öncelikle kendilerini sorgulamalıdırlar” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği’nin (ASKON) Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlediği iftara katıldı. İftar yemeğine Erdoğan’ın yanı sıra aralarında Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, İstanbul Valisi Vasip Şahin, ASKON Genel Başkanı Mustafa Koca ve bulunduğu çok sayıda davetli katıldı.
İftar yemeğinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan katılımcılara hitap etti. “Anadolu sadece bir toprak parçasının isimi değildir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aynı zamanda başlı başına bir tarih ve medeniyet kitabıdır. Tarih boyunca Anadolu medeniyetlerin, fetihlerin, önemli kırılma noktalarının kavşağında yer almıştır. Çağ açıp çağ kapatan, dünya siyasetinin seyrini değiştiren hadiselerin bir çoğu ya Anadolu’nun içinde ya da yakın çevresinde yaşanmıştır. Anadolu doğru şekilde okunmadan bu toprakların hafızası kavranmadan ne dünya tarihini, ne de dünya siyasetini anlayabiliriz” dedi
“SURİYE VE IRAK’TA YAŞANAN OLAYLAR BU ÜLKELERİN KENDİ İÇ DİNAMİKLERİ İLE DEĞERLENDİRİLEMEZ”
Dünyanın kalbinin burada attığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan ülkemizin içinde bulunduğu geniş coğrafyanın tarihi bir dönüşüm sürecinden geçtiğine değindi. Suriye, Irak, Mısır, Ukrayna, Yunanistan, Filistin ve Körfez Bölgesi ve Balkanlar’ın sıcak gelişmelerini yaşandığı yerler durumunda olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyanın ve bölgemizin son yüz yılını Birinci Dünya savaşı sırasında kurgulanan Sykes-Picot Anlaşması belirledi. Yaklaşık 100 yıl önce kurulan bu düzen, bunca zamandır yaşadığımız savaşların, akan kardeş kanının en büyük sebebi oldu. Bugünde Güney bölgemizde yeni bir Sykes-Picot düzenin adım adım inşa edilmeye çalışıldığına şahit oluyoruz. Suriye ve Irak’ta yaşanan olayları sadece bu ülkelerin kendi iç dinamikleri ile değerlendirilemez. Burada hem ülkemizin hem de tüm bölgenin geleceğini şekillendirecek mühendisliklerin uygulanmaya çalışıldığını görüyoruz. Bölgenin tarihine ve yapısına yabancı projeler hayata geçirilmeye çalışılıyor. Adeta ölümü gösterip sıtmaya razı etme stratejisi izleniyor” şeklinde konuştu.
“MASUM SİVİLLERİ HEDEF ALAN BU SALDIRIYI EN GÜÇLÜ ŞEKİLDE LANETLİYORUZ”
“Hangi adla ortaya çıkarsa çıksın terör örgütlerinin bu süreçte bir manivela gibi kullanılmasına izin veremeyiz. Bizim bu kurguyu görmezden gelmemiz, bunu, yokmuş gibi davranmamız asla mümkün değildir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bu coğrafyada yaşanan olaylar doğrudan ya da dolaylı olarak bizi de etkiliyor” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Millet olarak geleceğimiz etkileyen bu olayları seyirci tribününden izlememizi beklememelidir. İlgili tüm taraflarla kaygılarımız paylaşıyor, süreci an be an takip ediyoruz. Bu sabah DEAŞ terör örgütü Kobani bölgesinde menfur bir saldırı düzenledi. Masum sivilleri hedef alan bu saldırıyı en güçlü şekilde lanetliyoruz. Biz bugüne kadar kimseye kapımızı kapatmadık. Olayın ardından saldırıda Suriye vatandaşları ülkemize getirildi. Yaklaşık 130 civarında yaralı hastanelerimizde tedavi altına alındı.”
“LAFLA TÜRKİYE PARTİSİ OLUNMAZ İCRAATLA OLUNUR”
“Saldırının ardından bölücü örgüte müzahir çevrelerin, yani siyasi partinin ileri gelenlerinin hiçbir ilke ahlak ve sınır tanımadan ülkemizi hedef alan iftira ve karalama kampanyası yürüttüğünü görüyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hiçbir temeli olmayan bu ithamlarla 6-7-8 Ekim olaylarından hiç ders çıkarılmamışçasına provoke etmeye yönelik bir çalışma yürütülüyor. Türkiye’yi terörle aynı çizgide göstermek kimsenin hakkı da haddi de değildir. Türkiye’nin hasmı bazı uluslararası lobileri ve Esed rejiminin manipülasyonlarına alet olanlar öncelikle kendilerini sorgulamalıdırlar. Türkiye partisi olmanın yolu bu çevrelerin taşeronlarını yapmaktan değil bu ülkeye gönül bağlı olmaktan ve ülkesine değer vermekten geçer. Herkesten aklıselim ile hareket etmelerini bekliyorum. Lafla Türkiye partisi olunmaz icraatla olunur. Türkiye partisi olduklarını iddia edenlere karşı iltifat gösterenlerde son olaylarda Türkiye’yi uluslararası bir terör örgütü ile aynı kefede göstereme cehaletinde olanlarla aynı safta olduklarını görsünler.
Vatandaşlarımızın yalan iftira ve kara propaganda ile siyaset yapanların çağrılarına prim vermeyeceklerini inanıyorum. Bu çağrıyı yapanlardan da üzerlerindeki sorumluluğun bilinci ile hareket etmelerini artık terörle aralarına mesafe koymalarını bekliyorum” şeklinde konuştu.