Cumhurbaşkanı Erdoğan Valilere Seslendi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bazı valilerin eşlerini ya Ankara’da yada İstanbul’da bırakarak görev yerlerine gittiğini belirterek, valilere uyarılarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gece gündüz demeden, kar-kış demeden her fırsatta, her vesileyle milletin içinde olmalısınız ama sadece siz değil eşlerinizle beraber. Çünkü bazı valilerimiz bakıyorum eşlerini ya Ankara’ya bırakıyor, ya İstanbul’a bırakıyor. Kendiside eğer doğu, güneydoğu oradaysa hanımsız olarak valilik yapıyor. Kusura bakmayın böyle valilik olmaz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Valiler Buluşması çerçevesinde 81 ilden gelen valilerle öğle yemeğinde bir araya geldi.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda valilere hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na, milletin evine hoş geldiniz” diyerek konuşmasına başladı.
Valiler toplantısının hayırlara vesile olmasını temenni ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, valilerin kendi şehirlerinde resmi ve sivil kuruluşlar arasında sağlayacakları koordinasyonun, temin edecekleri uyumun çok önemli olduğunun altını çizdi.
“MİLLETİN TALEBİNE KULAKLARINIZI KAPATIRSANIZ ASLA BAŞARILI OLAMAZSINIZ”
81 vilayette görev yapan valilerin hem devlet politikaları hem de hizmet standardı açısından koordinasyon ve uyum içinde hareket etmelerini önemli gördüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devlet aygıtı elbette her biri kendi görev alanında müstakil olarak çalışan ama diğer unsurlarla ahenk içinde hareket etmek mecburiyetinde olan bir mekanizmadır. Bu sistemin ruhu vardır. O ruh millete hizmet aşkıdır. Siz milletle aranıza mesafe koyarsanız, millete tepeden bakarsanız, milletin derdine sıkıntısına, talebine kulaklarınızı kapatırsanız asla başarılı bir kamu görevlisi olamazsınız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun siyasetçiler içinde aynen geçerli olduğuna vurgu yaptı. Sadece rutin işleri yürüterek, sadece merkezden gelen emirleri yerine getirerek milletin gönlüne girilemeyeceğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, valilere seslendi.
“EŞLERİNİZLE BERABER, BAZI VALİLER EŞLERİNİ ANKARA VE İSTANBUL’DA BIRAKIYOR”
“Sizler için hizmet gerektir ama yeterli değildir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Yeterli olan milletin gönlüne girebilmektir. Eğer milletin gönlüne girebiliyorsanız o zaman gereği de, yeterli oluşu da yerine gelmiş demektir. Bunun için gece gündüz demeden, kar-kış demeden her fırsatta, her vesileyle milletin içinde olmalısınız ama sadece siz değil eşlerinizle beraber. Çünkü bazı valilerimiz bakıyorum eşlerini ya Ankara’ya bırakıyor, ya İstanbul’a bırakıyor kendiside eğer doğu, güneydoğu oradaysa hanımsız olarak valilik yapıyor. Kusura bakmayın böyle valilik olmaz. Bunu burada tekraren söylemek zorundayım. Çünkü halk valisini eşiyle beraber görmek ister. Bunu özellikle hatırlatmak istiyorum. Eğer bulunduğunuz şehirde mahalle kahvesinde oturup oradaki insanlar çay içip sohbet etmemişseniz özellikle hanım valilerimiz de evlerde bunu aynen yerine getirememişse o zaman bu işte bir sıkıntı var demektir. Köy meydanında elektrik direğinin dibinde çömelmiş ihtiyar amcanın yanına varıp kendisiyle iki kelam etmemişseniz, tarlada çalışanla konuşurken paçasına toz, çamur bulaşmadıysa, fabrikada çalışan işçiyle muhabbet ederken ayakkabınıza yağ sıçramadıysa, şehrin arka sokaklarında maç yapan çocukların topuyla bir şutta siz çekmediyseniz dört duvar arasında çile dolduran hastanın yanındaki sandalyede oturup hatırını sormuşluğunuz yoksa, yoksul evinde kendi getirdiğiniz erzakla hazırlanan ikramdan yemişliğiniz olmadıysa, esnafla yarenliğiniz, muhtarla dostluğunuz, öğrenciyle şakalaşmasınız baki değilse, sedirin şöyle ağınızı kıvırıp kurulmuşluğunuz, sobanın üzerinde kaynayan çaydan yudumlamışlığınız, yer sofrasında bağdaş durup oturmuşluğunuz yoksa burada bir yanlışlık var demektir.”
“HER VALİMİZ KENDİ ŞEHRİNİN HAZRETİ ÖMER’İ OLMALIDIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin içinde olmayanın milletin derdini bilemeyeceğinin altını çizerek, “Milletin içinde olacağız. Bu millet bizim ailemiz. Bunun içinde olacağız. Raporlar, rakamlar, istatistikler, birifingler elbette bunlar kendi içimizde önemli ama bunların hiçbiri insanlarla bizzat sokakta, işyerlerinde, evlerinde yaptığınız gözlemlerin, tespitlerin sahiciliğini, derinliğini size sunamaz. Her valimiz kendi şehrinin Hazreti Ömer’i olmalıdır. Devletin soğuk yüzünü, demir yumruğunu değil sıcak elini, gülen yüzünü temsil etmelisiniz. ‘Göz görmeyince gönül katlanır’ diye bir söz vardır. Bizzat yerine özellikle de yerinde görmediğiniz meselelere kağıt üzerinde ne kadar biliyor olursanız olun tam manasıyla vakıf olamazsınız. Bunun için milletle irtibatını asla koparmamalısınız. Ben 40 yılı bulan siyasi hayatımda arada fasılalarda olsa 20 yılı buluna kamu yöneticiliği hayatımda ne öğrendiysem milletimden öğrendim. Millet iyi bir öğretmendir, iyi bir eğitmendir. Bu süreçteki tüm başarımı da milletinle olan irtibatımı sıkı tutmama borçluyum. Biz sürekli olarak deniyoruz, ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın.’ Siz insanı ihmal ettiğiniz de devleti zaten ayakta tutamazsınız. İnsanın olmadığı yerde devlet olur mu? Bizim milletimizin devlete olan bağlılığı, sadakati, ihtiyacı olduğunda devletinin onun yanında olacağını bilmesinden kaynaklanır. Bir milletin içine tefrika niye girer biliyor musunuz, devlet vatandaşını ihmal ettiği için girer. Sizin vatandaşın hayatında, gönlünde, umutlarında bıraktığı boşluğu gelir birileri doldurur. İşte o zaman devlet aygıtı ne yazık ki teklemeye başlar” diye konuştu.