Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Libya krizinde aynı şekilde başkalarından evvel CHP'den tepki gördük. "Libya'da ne işimiz var?" diyeni mi ararsın, "Arap çölü" diyerek insanları aşağılanmayı mı ararsın tüm cehaletleri sergilediler. Suriye krizi zaten bunların foyasının ortaya dökülmesini sağlamıştır. Suriye meselesi açık söylüyorum, Türkiye'de kimin nerede durduğunu özellikle gösteren bir turnusol olmuştur" dedi.
Katıldığı Kocaeli 8. Olağan İl Kongresi'nde konuşan ve son iki hafta içinde Suriye'de yaşanan gelişmelere değinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Aşkla, sevdayla, samimiyetle çalışarak Türkiye Yüzyılını adım adım inşa edeceğiz. Bölgemizde ve dünyamızda yaşanan her hadise omuzlarımızdaki yükün ne kadar ağır olduğunu bizlere yeniden hatırlatıyor. Son 2 haftadır Suriye'deki gelişmelere bakmak bile AK Parti ve Cumhur İttifakı'nın Türkiye için ne manaya geldiğini anlamak için yeterlidir. Son 22 yılda muhalefetin isabetli tavır sergilediği neredeyse tek bir uluslararası olay yok" dedi.
"Suriye krizi bunların foyasının ortaya dökülmesini sağlamıştır"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "'Rusya-Ukrayna savaşında Türkiye batıdan dışlanıyor" diyerek ülkemizi bu çatışmanın tarafı haline getirmek için adeta seferber oldular. Azerbaycan 30 yıllık işgalinin ardından Karabağ'ı kurtarmak için harekete geçtiğinde en fazla tepki bizim muhalefetten geldi. Dönemin CHP Genel Başkan Yardımcısı çıktı, sanki kabahatmiş gibi Türkiye'yi Azerbaycan'a silah yardımı yapmakla suçladı. Libya krizinde aynı şekilde başkalarından evvel CHP'den tepki gördük. "Libya'da ne işimiz var?" diyeni mi ararsın, "Arap çölü" diyerek insanları aşağılanmayı mı ararsın tüm cehaletleri sergilediler. Suriye krizi zaten bunların foyasının ortaya dökülmesini sağlamıştır. Suriye meselesi açık söylüyorum, Türkiye'de kimin nerede durduğunu özellikle gösteren bir turnusol olmuştur. Hatırlayın, o dönem CHP'nin devrik genel başkanı "Orta doğru bataklığı" diye oryantalist bir kavram uydurdu. Ne anlama geldiğini kendisinin de bilmediği bu kavram üzerinde hem parti tabanını hem kamuoyumuzu zehirledi, nefret tohumları saçtı. Bölgemizde emperyalistlerin değirmenine su taşırcasına Türkiye'yi gönül ve kültür coğrafyasındaki kardeşlerinden koparmaya çalıştı. MİT tırları kumpasında FETÖ'cü alçakla destek verilmesinden, PKK'nın Suriye uzantısını masum göstermeye kadar her yolu denediler. Suriye'yi kan gölüne çeviren Baas rejimini aklamak için vicdanlarını bile tatile çıkardılar. Ülkemize sığınan Suriyeli muhacirlere yönelik nefret söylemlerini saymıyorum. Evini, yurdunu, ailesini, eşini, dostunu kaybetmiş mazlumları sırf seçimde 2-3 oy daha fazla oy alabilmek için arsızca hedef gösterdiler. Neo-nazi örgütlerinin Avrupa'daki gurbetçilere yaptıklarının benzerlerini maalesef CHP ve yandaşları ülkemizdeki muhacirlere yaptı. Burada şunu üzülerek söylemek zorundayım, eski CHP yönetiminin partiye zerk ettiği bu zehir, yeni yönetimin söylem ve eylemlerini de etkilemektedir. Suriye meselesinde açıkça çuvallamalarına rağmen yanlışta ısrar etmeyi hala sürdürüyorlar. Kendi iç kavgalarına, iç çekişmelerine ve iç ayak oyunlarına öylesine dalmışlar ki, Türkiye'de neler oluyor, bölgemizde neler oluyor, dünyada neler oluyor haberleri yok. Bir gün önce Suriye'deki sorunun çözümünün Esad ile görüşmekten geçtiğini söylerken, ertesi gün "Suriye bir diktatörden kurtuldu" diyecek kadar yörüngesiz, omurgasız bir politika bataklığına çırpınıp durdular" diye konuştu.
"Terör örgütünün Suriye'deki uzantılarıyla ilgili bizim duruşumuz bellidir"
CHP Genel Başkanı Özel'e çağrıda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Baas rejiminin hapishanelerinden yansıyan insanlık dışı işkence, ölüm ve zulüm görüntüleri bile bunları insanı bir çizgiye bile getirmedi. Bir garibin elinden tutmak, bir yetimin, öksüzün başını okşamak yerine hala yerinden, yurdundan edilmiş gariplere kin kusuyorlar. Dün sayın Özel çıkmış, güya PYD üzerinden bizi sıkıştırmaya çalışıyor. Bölücü terör örgütünün Suriye'deki uzantılarıyla ilgili bizim duruşumuz bellidir sayın Özel. PYD'yi terör örgütü görüp görmediğinize CHP Genel Başkanı olarak asıl sizin cevap vermeniz gerekir. Öyle ya, yıllarca bu yapının avukatlığını sizin partiniz üstlendi. Ülke ülke dolaşıp bu ülkenin reklamını yapan sizin milletvekillerinizdi. Hatta "YPG bizi saldırmaz" diyerek bölücü örgütün Suriye uzantısına kefil olan sizin eski genel başkanınızdı. Çıkın ve açıklayın YPG/PYD konusunda sizde eski genel başkanınız gibi mi düşünüyorsunuz?" şeklinde konuştu.
"Suriye'yi bilmiyorsunuz, PKK'nın 40 yıldır çevirdiği dolapları da mı bilmiyorsunuz?
Erdoğan, "Bayrak değiştirmek ne zaman PKK'nın uzantılarını aklamak için yeterli olmaya başladı. Hadi Suriye'yi bilmiyorsunuz, PKK'nın 40 yıldır çevirdiği dolapları da mı bilmiyorsunuz? Ne diyelim, Allah bunlara basiret ve feraset versin. Ülkemizin en büyük şansı, tüm bu krizlerde Türkiye'nin kaptan köşkünde AK Parti'nin olmasıdır. Bakın her zaman söylüyorum, 14-28 Mayıs seçimlerinde ülkemizin nasıl büyük bir felaketin kıyısından döndüğü zamanla daha net görülecektir. CHP'nin bırakın Türkiye'yi yönetmek, simit tezgahını yönetecek kabiliyete sahip olmadığı daha iyi anlaşılacaktır" ifadelerini kullandı.
"Sırt sırta vererek Türkiye'ye nice başarılar yaşatacağımıza inanıyorum"
AK Parti iktidarının ve Cumhur İttifakı'nın önümüzdeki dönemde de güçlü şekilde yoluna devam etmesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, "Dünya, bir yanda Rusya Devlet Başkanı Putin, diğer yanda Amerika'nın müstakbel başkanı Trump gibi güçlü liderlerin oyun sahasına dönüşmüş durumdadır. Aynı şekilde, Çin'den Avrupa'ya nice aktör bu acımasız oyunda kendilerine etkin roller edinme peşindeler. 22 yıllık iktidarımızda sağladığımız siyasi, ekonomik, diplomatik kazanımlar sayesinde artık Türkiye de bu küresel oyunun önemli aktörleri arasına girmiştir. Türkiye'yi bölgesel ve küresel her önemli meselede görüşü sorulan, duruşu merak edilen, tercih dengeleri değiştiren ülke haline getirdi. Allah muhafaza, Türkiye'nin CHP yönetimi altında tüm bu sınamalardan, tüm bu krizlerden, tüm bu siyasi ekonomik, diplomatik çekişmelerden geçtiğini düşünebiliyor musunuz? İşte bu yüzden AK Parti iktidarının ve Cumhur İttifakı'nın önümüzdeki dönemde de güçlü şekilde yoluna devam etmesi gerekiyor. Hep beraber sırt sırta vererek Türkiye'ye nice başarılar yaşatacağımıza inanıyorum" dedi.
"Verdiğimiz sözlerin arkasındayız"
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin, ülkenin mali yapısı en güçlü ve sağlam yerel yönetimlerinin tepesinde geldiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kocaeli'yi nereden nereye getirdiğimizi de sizler çok iyi biliyorsunuz. Sadece şunu söylemek isterim, verdiğimiz sözlerin arkasındayız. Kocaeli'yi projelerinde yakından takip ediyorum. Büyükşehir Belediyemiz ve Cumhur İttifakı'na mensup ilçe belediyelerimiz harıl harıl çalışıyor. Türkiye'nin mali yapısı en güçlü ve sağlam yerel yönetimlerinin tepesinde Kocaeli Büyükşehir Belediyesi var. SGK'ya tek kuruş borcu olmayan, hiçbir banka veya kuruluşa kredi borcu bulunmayan bir belediyeden bahsediyorum. CHP'li belediyelerin içler acısı halini ise sizler zaten biliyorsunuz. Bir ofise toplaşıp, para kulesi yapmaktan, şişirilmiş konser faturaları üzerinden beytülmali yağmalamaktan başka hiçbir icraatları yok. SGK'ya borcunu ödemeyen, borç üstüne borç yapan, bundan da hicap duymayan belediyeleri silkelemeye devam edeceğiz. Temel belediyecilik hizmetlerini sunmaktan aciz durumdalar. Kendilerinden önce tıkır tıkır işleyen trafiği, özellikle tüm şehirlerde 6 sene de kör düğüm haline getirdiler. "Yol yaparsak trafik daha da artar" diyen bir zihniyetten zaten başka bir şey beklenmez. Bunların ki reklam belediyeciliği, bizim ki hizmet belediyeciliği. Dolayısıyla arada dağlar kadar fark var, vizyon farkı var, ufuk farkı var. Hepsinden öte yaklaşım farkı var. Rabbim bizi millete ve memlekete hizmet yolundan ayırmasın" diye konuştu.