Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde büyükelçilerle yemekte buluşan Erdoğan, iddia edildiği gibi Türkiye’de Kürt sorunu değil terör sorunu olduğunu belirterek özetle şunları kaydetti:
Kendilerine güya akademisyen unvanı yakıştırmış bir güruh çıkıyor, terör örgütünün eylemlerine karşı vatandaşlarını ve topraklarını savunan devletimize dil uzatıyor. Neymiş efendim, hak ve özgürlükler ihlal ediliyormuş. Sokakları kazıp hendeklerle barikatlarla kapatan, tuzaklayan, okulları, hastaneleri, camileri yakarak, ambulansları, itfaiye araçlarını, özel araçları kurşunlayarak vatandaşımıza hayatını zehir eden terör örgütüdür. Tüm bu gerçeklere rağmen akademisyen güruh bildiri yayınlayıp devleti suçluyor. Sadece bununla da kalmıyor, gelişmeleri takip etmek üzere yabancılara ülkemize davet ediyorlar. Metni imzalayan akademisyen grubun faaliyetleri, ‘müstemleke zihniyeti’dir. Bunun adı mandacılıktır. Türkiye bu zihniyetin ihanetiyle yüzyıl önce de karşılaştı. Bugün de üstelik çoğu maaşını devletten alan, cebinde bu devletin kimliğini, pasaportunu taşıyan, ülke ortalamasının oldukça üzerinde bir refah seviyesine sahip sözde aydınların ihanetiyle karşı karşıyayız. Ey aydın müsveddeleri, siz karanlıksınız, karanlık. Sizler ne Güneydoğu’yu ne Doğu’yu, buraların adresini bilemeyecek kadar karanlıksınız ve cahilsiniz. Ama oraları bizler kendi evimizin yolu gibi adresi gibi çok iyi biliriz. Hiçbirisi Yasin Börü’yü konuşmuyor. 6-7-8 Ekim tarihinde Kürt kardeşlerimizi sokağa dökmek suretiyle orada 50 kişinin ölümüne sebep olanları konuşmuyor.
Buradan hükümetimize çağrıda bulunuyorum. Bu devletin ekmeğini yiyip de bu devlete düşmanlık eden herkes hiç vakit kaybedilmeksizin hak ettiği cezaya çarptırılmalıdır. Ne okulda ne hastanede ne adliyede ne emniyette ne maliyede ne tarımda, hiçbir kurumumuzda ülkesinin bütünlüğüne karşı tavır içinde olan kamu çalışanı olamaz.
GELİP GÖRSÜNLER
(Büyükelçilere hitaben) Sözde akademisyenler bildirisine imza atan, isimleri bizden ama zihinleri bize yabancı tipleri bir kenara bırakıyorum. Sizden bu konuda özellikle bir gayret istiyorum. Bu şekilde düşünen yabancı akademisyenleri Türkiye’ye davet ediyorum, öyle kuru kuruya imza atmakla olmaz. Gel Türkiye’ye. A’dan Z’ye, Güneydoğu’da, Doğu’da ne oluyor, biz kendilerine anlatmaya hazırız. Devlet hukuk mu çiğniyor, yoksa terör örgütü vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerini gasp mı ediyor, gelsinler kendi gözleriyle görsünler.