Medipol Mega Üniversite Hastanesi, Dünya Çocuk Hakları Günü kapsamında düzenlediği etkinlikte, çocukların hakları ve geleceği için yapılabilecekleri uzmanların bakış açısıyla ele aldı.
Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla Medipol Mega Üniversite Hastanesi Konferans Salonu'nda anlamlı bir etkinlik gerçekleştirildi. Çocuk haklarının korunması ve eşit, güvenli, mutlu bir gelecek inşası için yapılabileceklerin tartışıldığı programa, Milli Mücadele komutanlarından Kazım Karabekir'in kızı Timsal Karabekir Yıldıran ile çocuk sağlığı ve hakları konusunda uzman Doç. Dr. Nicel Yıldız Silahlı konuşmacı olarak katıldı.
Yıldıran, "Çocuk Davamız" başlığıyla Cumhuriyet'in ilk yıllarında çocuklar için yapılanları anlatırken, Doç. Dr. Silahlı, "Türkiye'de Çocuk Hakları" üzerine güncel değerlendirmelerde bulundu. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı tarafından organize edilen program yoğun ilgi gördü. Program sonunda Yıldıran ve Doç. Dr. Silahlı'ya çiçek ve plaket takdim edildi.
"Çocuk davası Kazım Karabekir için çok anlamlıydı"
Kazım Karabekir'in çocukken yetim kaldığını ve bu yüzden çocuklara çok düşkün olduğunu dile getiren Timsal Karabekir Yıldıran, "Çocuk davası Kazım Karabekir için çok anlamlıydı. Hatta tam konuya girmeden önce şunu anlatmak istiyorum: Babası kolera salgınında öldüğü zaman Karabekir 11 yaşındaydı. İleriki hayatında o çocuklara büyük bir şefkatle sarıldığı zaman sorarlarmış, "Paşam, bu sevgiyi, bu heyecanı nasıl buluyorsunuz?" Cevap hep "Ben de küçükken yetim kaldım" olurmuş. Ben de küçükken yetim kaldım. 7 yaşımda, hatta benim yaş günümde babamı kaybettim. Ama öyle bir baba ki, o yetim evlatlarına "Öğütlerim" diye kitaplar yazmış. Kendi yetimine de o okumasını, birçok konuda aydınlanmasını sağlamış. Kendi yetimini de yetiştirmiş" diye konuştu.
"Çocuk hakları insan olarak temel hakların başında geliyor"
Hayatın her alanında çocuk haklarına dair konuları yaşatmak istediklerini belirten Doç. Dr. Nicel Yıldız, "Çocuk hakları bizler için çok önemli aslında. Pediatri anlamında önemli olduğu kadar, insan olarak temel hakların başında geliyor. Çocuk haklarını bilmek, anlatmak ve yaşamak gerekiyor aslında. Bu nedenle, 20 Kasım geldiğinde hep çok heyecanlanarak bugünü anmak istiyoruz. Ama hayatımızın her anında da çocuk haklarına dair konuları yaşatmak istiyoruz" dedi.
"Çocukların kaybı herkesin yüreğine bir çizik atmalı"
Çocuklar için yapılacak çok şey olduğunu söyleyen Medipol Mega Üniversite Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Elli, "Niye çıktı bu toplantı? Bu toplantı Narin'le başladı. Narin, bu ülkede herkesin yüreğini acıttı. Geçen yıllarda Leyla vardı, o güzel gözlü kız. Sonra Tekirdağ'da Sıla çıktı, minicik bir çocuk. İzmir'de beş çocuk: Fadime 5 yaşında, Funda 4 yaşında, Miraç 3 yaşında, Masal Işık 2 yaşında, Bulut 1 yaşında. 1 yaşında. Bu çocukların kaybı herkesin yüreğine bir çizik atmalı ve "Ben ne yapabilirim?" demeli. Öğrenciler, asistanlar. Yüreğimiz acımalı. Hepiniz, etrafta gördüğünüz şeyler için "Ne yapabiliriz?" diye düşünmelisiniz. Kahraman komutan Kazım Karabekir o şartlarda bir şey yaptıysa, Mustafa Kemal o şartlarda çocuk deyip durduysa, bizim de yapacağımız çok şey var" ifadelerini kullandı.