KARS MANŞET
Cumhuriyeti Halk Partisi Kars’ta 37. Olağan İl Kongresi yapıldı. Kongrenin Divan Başkanlığını Avukat Fatih Kamil Erkoç üstlendi. Kongrede 112 delegeden 104’ü oy kullandı.
Halk Eğitim Merkezinde gerçekleştirilen kongre de mevcut İl Başkanı Mustafa Aras aday olmazken, Taner Toraman ve Onur Uludaşdemir yarıştı. Kongrede kullanılan delege oylarından 68’ini Taner Toraman alırken, 35’ini ise Onur Uludaşdemir aldı. CHP Kars İl Başkanı Taner Toraman oldu.
Kongrede aday olmayan ve 9 yıl boyunca İl Başkanlığı görevini yürüten Mustafa Aras yaptığı konuşmada, “Benim ömrüm CHP’de geçti, CHP teşkilatında garsonluk bile yaparak başlayan CHP’liliğim partiye hizmet ederek geçti. Ben 1 yıl önce CHP İl Başkanlığı görevini bırakmak istediğimi beyan ettim, 9 yıl boyunca Kars’ta bir partinin il başkanlığı görevini yürütmek zor. Az önce gazeteci arkadaşlarla ettiğimiz sohbet sırasında “ siyasetin deviremediği ilk il başkanı sizsiniz “ diye bir espri yapıldı. Görevim süresince benimle birlikte hareket eden delege arkadaşlarım geçen bir haftalık süreçte yaşananları sorduklarından dolayı kendilerine bir açıklama yapma gereği hissediyorum. Geçtiğimiz hafta Perşembe günü CHP Genel Merkezi tarafından çağrıldım. Bu görüşmede aday olmak istemediğimi söyledim, genel merkez eski bir il başkanımızı tavsiye etmesi üzerine Kars’a gelip çalışmalarımız başlattık ancak yaptığımız değerlendirmeler sonucunda bu arkadaşımızı adaylıktan çektik. Şu anda aday olarak seçime katılan iki arkadaşımız da CHP’nin adayıdır. Ben parti İl Başkanı olarak bu güne kadar aday olsun olması için kimseyi tavsiye etmedim, mevcut adayların ikisi de delegasyonun adayıdır. Ben buradan kendilerine bir tavsiyede bulunmak istiyorum; gerek sosyal medya ve gerekse ikili sohbetlerimizde diğer aday ve delegeleri suçlayıcı, küçük düşürücü ithamlardan uzak duralım, yarın yine biz yine aynı parti için kol kola omuz omuza mücadele edeceğimizi unutmayalım, kardeşle kardeşin düşmanlığı düşmanı görene kadardır, mücadele olabilir elbette ancak bu karşıdakini rencide etmeden yapılmalıdır diyor her iki adaya da başarılar diliyorum.” ifadesini kullandı.
Ortaokulu Kars’ta tamamlayan CHP İstanbul eski Milletvekili İlhan Cihaner, evindeki bir siyasi yarışa geldiğini ifade ederek, “İnsanın uzun bir aradan sonra uzunca bir aradan sonra bu tarz karşılaşmalarda heyecanı gitmiyor, ben de yüzlerce konuşma yapmama rağmen heyecanlıyım. Türkiye’nin içerisinde yaşadığı koşullar, dünyanın yaşadığı krizler hepimizin malumu. Bunlara güçlü bir şekilde karşı çıkıp, alternatif olabilmek için de partimizin kendi olanaklarını, insan kaynaklarını, kendi insan malzemesini, entelektüel birikimini en verimli bir şekilde kullanması gerekir ki, bir alternatif olalım. Karşımızda tüm iddia ve yapılarıyla çıkmış, çökmüş bir iktidar varken ancak alternatif olabilirsek bu güçlü ve entelektüel insan malzememizi verimli kullanabilirsek alternatif olabilir ve iktidar olabiliriz. Onun için bu kongreler, kongreden sonra oluşacak kurultay çok çok önemli. Bu kadar güçlü insan malzemesi varken ihtimaldir ki farklı listelerde yarışan, farklı iddialarla yarışan partililerimizi de partinin çatısı altında tutup bir dahaki seçime kadar da olsa onun emeğinden, birikiminden mutlaka faydalanmamız lazım. Bu siyaset anlayışını terk etmemiz lazım, ben buna düşman siyaseti diyorum. Geçmişte verdiği kararlardan, attıkları imzalardan dolayı yoldaşlarımızı, partililerimizi düşmanlaştırmamız lazım.” dedi.
Kars eski Milletvekili Çetin Bilgir ise, “Siyasi partiler bizim hepimizin bildiği gibi kardeşlik hukuku üzerine kurulu, insanların olduğu yerlerdir. Hepimiz kardeşiz, mücadele azmiyle hiçbir sıkıntı çekmeden, birbirimizden yüksünmeden, çekinmeden iktidara karşı mücadele ettiğimiz yerlerdir. Özellikle CHP budur. Bu arkadaşlarımız 20 yıllık iktidara karşı direnen insanlardır. Bunların hepsi saygıdeğer insanlardır. Biz sınırda yaşıyoruz, sınırda binlerce problemimiz var, pek çoğumuz köy köklüyüz, hayvan para etmiyor, saman pahalı, meydana gidiyorsunuz insanlar kan ağlıyor, biz bunların hepsini dile getirmek durumundayız, bu CHP bunu dile getirmek durumunda. Genel Başkanımız bütün özverisiyle, bütün gayretiyle bu işi yapıyor, bizler Genel Başkanın kurduğu ittifaklarla Türkiye’de sağladığı başarılara hepimiz şapka çıkartıyoruz, 20 yıllık güçlü iktidara karşı İstanbul’u, Ankara’yı almak herkesin harcı değildi, bunu başardığı için Genel Başkanımıza minnet duyuyoruz. Ayrıca şunu da söylemek istiyorum; İstanbul’da 3-4 Kars köklü Belediye Başkanımız da var. Bunlar büyük metropollerin başkanları, onlarla da burada gurur duyuyoruz. Genel Merkezimiz bu anlamda çok başarılı politika uyguluyor Kars’ta da inşallah yeni seçilecek başkanımız her kim olursa ondan bu ittifakın beklentisi içerisindeyiz. Bu ittifakı Kars’ta da gerçekleştirmek durumdayız. Kars’ta bunu yaparsak asgari belediyelerin yarısını ve şehirdeki milletvekillerinin çoğunu da alacağız. Bunu ben görüyorum, bütün arkadaşlarımın da bunun çabasında olduğunu biliyorum. Genel Merkezin de eğiliminin ve diğer gurupların da buna hazır olduklarını da görüyorum. Geçmiş dönemde İYİ Parti ile bu ittifakı yaptık, iyi de bir sonuç elde ettik. Diğer partilerle de bu ittifakı yaparız, onlarda hazırlar ve bekliyorlar. Bu durum geçen ki HDP Kongresinde de açıkça ilan edildi. Yani herkes eteğindeki taşı dökecek, mevcut iktidara karşı duracağız.” diye konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin, ülkemizde yaşayan insanların var olma iradesinin adı, bağımsızlık aşkı ve özgürlük sevdası olduğunu ifade eden CHP Kars İl Başkanı Adayı Taner Toraman yaptığı konuşmasında şunları söyledi: “Cumhuriyet Halk partili olmak demek halkı yoksulluktan kurtarmak için, başı dik sırtı pek bir ülke olmak için kendini adamak demektir. Siyaset bana ne verecek değil, ben topluma ne vereceğim demektir. Cumhuriyet Halk Partili olmak demek, devrimci olmak demektir. Değişime cesaret edebilmek ve değiştirebilmek demektir. Cumhuriyet Halk partili olmak demek, cumhuriyetin kurucusu, demokrasinin öncüsü olmak demektir. Cumhuriyet Halk Partili olmak demek çağ değiştirecek kudrete ve devrim yapacak iradeye sahip olmak demektir. Bu devrimci ruh Türkiye’ye yeni bir ufuk, Türk halkına ise yeni bir umut kazandıracaktır. Buna yürekten inanıyorum. Yerel örgütlerde yöneticilik yapmak sorumluluk gerektirir. Zordur, yorucudur. Bu nedenle görev yapan tüm örgüt emekçilerine teşekkür ediyorum. Bu kongre her gün ağırlaşan siyasi, ekonomik ve sosyal sorunların büyüdüğü, tüm emekçi ve yoksulların sırtına taşınamaz bir yük bindirildiği yönetim anlayışıyla ülkemizi belirsiz bir ekonomik krize sürüklemek isteyen AKP iktidarının baskı ve dayatmalarının maksimum düzeylere geldiği dönemde yapılıyor. Söylemleriyle eylemleri taban tabana zıt olan bir iktidar var. Demokrasi diyorlar, demokrasiyi askıya aldılar. Parlamentoyu AKP iktidarının noteri durumuna getirdiler. Muhalefete tahammülleri yok, tartışma kültürleri yok. Düzeyli bir tartışma ortamını yok ettiler çünkü onlarda biat kültürü vardır. Siyasi etkileşimi reddediyorlar. Aydınların hapse attılar, korku imparatorluğu yarattılar Türkiye’de soruşturmaların, davaların ve mahkeme kararlarının bu kadar çok tartışıldığı böyle bir dönem yaşanmamıştır. Ülkemizde kısaca demokrasiden söz etmek mümkün değildir. Demokrasiyi oturtmak ve hukuk devletini yeniden inşa etmek partimizin iktidara geldiğinde ilk görevi olacaktır. Devletin tüm olanaklarını kendi yandaşlarına paylaştırmak üzere kullanan ve emekçileri yoksullaştıran bu iktidardan kurtulmanın yolu; Doğru ve gerçekçi sosyal politikalar ve bunları uygulayacak inançlı kararlı kadrolardan geçmektedir. Şu an salonda bulunan insanların gözlerinde ben, bu inancı, kararlılığı ve mücadele azmini görüyorum. Önemli olan, tüm siyasi hırs ve kariyer beklentisinden uzak, ön yargılardan arınmış, iktidara odaklanmış bir örgüt yapısının oluşturulmasıdır. Tüzüğümüzde yapılan kimi değişikliklerden sonra, parti içi demokrasiyi ayrımsız hayata geçirerek, her şeyin en iyisine, en güzeline layık halkımızın her zaman her koşulda yanında olarak, gerektiğinde her türlü fedakarlığı yaparak örgütlerimizi hazır ve dinamik tutmak zorundayız. Gün farklılıklarımızı ayrışma nedeni olarak değil, bir zenginlik olarak görmemiz gereken gündür. Gün, kişisel zaaflarımızı parti dışında tutarak, Cumhuriyet Halk Partisi’ne yaraşır bir vakar ve disiplin içerisinde ülkemizi yönetemeyenlerle mücadele günüdür. Gün, dostluk, barış, sevgi ve dayanışma günüdür. Gün, Cumhuriyet Halk Partisini iktidara taşıyacak yolda el ele, omuz omuza birlik olma, birliğimizi, dayanışmamızı güçlendirme günüdür. Gün, önce kendimizle, sonra bizim gibi olmayan, bizim gibi düşünmeyenlerle, tüm toplum katmanlarıyla, yani halkımızla barışma, barış içinde bir arada yaşama günüdür. Birbirimizi anlamaya, dinlemeye çalışarak kimseyi aşağılamadan, kimseyi ötelemeden, yoksaymadan insan ve emek odaklı hayatı paylaşma günüdür bugün! Ve sevgili yol arkadaşlarım, ancak o zaman Cumhuriyet Halk Partisi, siyaset sahnesinde gerçekten hak ettiği, onurlu yeri alabilecek, tüm halkın özlediği, umutla beklediği siyasi iktidarın gerçek sahibi olacaktır. Önemli olan, politikalarımızı, projelerimizi doğru ve anlaşılır şekilde ifade edebilmek, halkla bütünleşerek, onların sorunlarını çözecek yegane parti olduğumuz konusunda onlara güven verebilmektir. Gün hep birlikte yeniden bir iktidar yürüyüşü başlatma günüdür. Ben şimdi bu kürsüden geçmişte yaşanan tüm olumsuzlukları, kırgınlıkları, daha da önemlisi küçük hesapları bir kenara koyarak tümümüzü birlikte davranmaya davet ediyorum. Her gün daha da yoksullaşan, açlığa, yokluğa, işsizliğe mahkum edilen halkımızın refah ve mutluluğu, çocuklarımızın aydınlık geleceği, barış içinde yaşanası bir dünya özlemi, çağdaş sosyal bir hukuk devleti gibi yönetilen özgür, demokratik bir Türkiye umuduyla… Sizleri Cumhuriyet Halk Partisi’nde birlik olmaya Cumhuriyet Halk Partisi’ni ülkemizde ve ilimizde iktidara taşımaya, bu uğurda zorlu ama onurlu bir mücadeleye çağırıyorum. Ekibimle bu mücadeleye hazırız, sizler bana ve ekibime onay verirseniz bu onurlu görevi ve sorumluluğu yüklenmeye hazırım.”
CHP Kars İl Başkanı Adayı Onur Uludaşdemir ise Cumhuriyet Halk Partisinin demokrasi geleneğinin devamı olan parti içi seçimlerin; bir bayrak yarışı olduğunu kaydederek, Yeni bir güç ve enerji ile bayrağın el değiştirmesi partimiz için elzem ve büyük bir güç kaynağıdır! Demokrasi herkesin uzlaştığı farklılıkların kalmadığı bir ortam değildir, demokrasi tüm zenginlikleri ile farklılıkların var olabilmesidir; ancak bu nokta da ortak aklın ve iradenin de ortaya çıkması elzemdir. Ülkemizin içinden geçtiği bu çalkantılı günlerde iktidarın siyasi dilinin kutuplaştırıcı ve ötekileştiren, farklıları keskinleştiren bir halde olduğunu hepimiz görmekteyiz ancak ne mutlu ki bizler Cumhuriyet Halk Partisi çatısı altında demokrasiye İnan'an insanlar olarak seçilmişlere saygı geleneğinimizi sürdürüyoruz. Demokrasiye hukukun üstünlüğüne inancımız tam mücadelemiz daima bunun mücadelesi ; 31 Mart yerel seçimlerinde bu mücadeleyi paylaşmak anlatmak adına 70 gün bir fiil çalıştım, çalmadık kapı konuşulmadık insanımız olmasın dedik, bu süreçte emek ve destek verdiğim şahısların Kadir şinaslığını beklemediğim için hayal kırıklığı yaşamış değilim. Tüm samimiyetimle şunu açıkça söylüyorum partim için ülkem için çalışmaktan asla yorulmam; nedir ihtiyaç duyulan " afiş mi asılacak, asarız, dost kapısı mı aşındırılacak aşındırırız, çekip kaldıran el olmak öğretildi bana tutup kaldıran el kol olurum. Kurduğumuz her hayal verdiğimiz her mücadele ve gerçekleşmesini dilediğimiz her güzel şey bu şehrin tüm insanları tüm ülkemiz içindir! Bugün gelinen süreçte; demokrasiye inancımız tam ama ötekileştiren farkındalıkları şahsi Emel'leri için keskinleştiren herkese verilen cevabınız aynı; siz o bu değil ; "herşey çok güzel olacak ", "oturmak istediği koltuk hayaline erişemeyenlerin, oyunbozan hallerini , verilen emeği mücadeleyi Yok sayıp kabahatli aramalarını, onlardan teşekkür değil halkın takdirini kazanmayı ve üreten bir siyaset anlayışını benimsediğim için Yok hükmünde sayıyorum. Ve bu yanlışa düşenlere parti içerisinde her birinizin tahammülsüzlük göstereceğine ve gereken cevabı vereceğine yürekten inanıyorum. Shexper demiş ki; “sesini değil sözünü yükseltmeli insan.” Herkesi bir defa bazılarını her zaman aldatabilirsiniz ama herkesi her zaman aldatamazsınız. Parti içinde bir göreve talep açma gayesinin; üretken bir biçimde siyasi mücadele vermek olduğu açıkken; yalnızca bir başka görev adaylığının kaybıyla oluşturulmuş bir görev talebi; görevin anlam ve amacından uzak düştüğü gibi kendi içinde dahi manasını yitirmiştir Artık yeni bir söz duymak isteyen, aynı söze ve söylemlere tahammülsüzlük gösteren bir parti örgütü var karşınızda!!! Bugün yeni bir dönem başlıyor; Bu yeni dönemde ülkemiz şehrimiz ve partimiz için olanca gücümüzle mücadele edeceklerimiz ve asla geçit vermeyeceklerimiz var! Şuan çatısı altında bulunduğumuz bu yer kurucuları arasında vatan için kellesini koltuğunun altına alanların olduğu, bu ülkenin aydınlık günlerinin her dönem teminatı olmuş, Cumhuriyet'in kazanımlarının korunması için her bir ferdinin mücadele verdiği bedeller ödediği Cumhuriyet Halk Partisi'dir... Şimdi bize görev verilip teveccüh gösterildiğinde; layık olmaya çalışacağım şeyler demin söylediklerimdir! Vatan için canını ortaya koymuş parti kurucularımızın aziz hatırasıdır, Cumhuriyetin kazanımlarının korunması için mücadele veren bedel ödeyen partililerimizin emeğidir. Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye 'nin en ücra köşesinde bir köyde yoksul bir çocuğun; kendisine kurduğu aydınlık bir geleceğin hayalini gerçekleştirmesinin teminatıdır! Kars bu yeni dönemle birlikte mücadelemizle temsil ettiği şehrin derdiyle dertlenip sızlanan değil çareler üreten sunan var eden vekillerine kavuşacak! Bu kadim şehrin bir hikayesi var; iyi yürekli çağdaş, kız çocuklarını okutmak için kaz büyütüp satan anaları, elleri nasırlı babaları ile kadın erkek eşitliğini yüreğine böylesine güzel sığdırmış insanları var demokrasiye inanan, Cumhuriyet'e gönülden bağlı insanlar ben bu yeni dönemde tüm arkadaşlarımız ile bu güzel şehrin hikayesinin dili olacağım, şahsi ikbal heveslilerine, koltuk heveslilerine , çıkarlarını bu partiden bu şehirden bu insanlardan büyük görenlere geçit vermeyeceğiz! Yeni bir dönem başlıyor.. Seçim dönemi beklemeksizin, tüm örgütüyle tüm alanlarda olduğumuz; gençleri kadınları münasip lisan sahibi parti büyükleri tüm emekçileri ile Cumhuriyet Halk Partisi'nin Kars da özlemi duyulan günlerine kavuştuğu yeni bir dönem başlıyor. Partimiz iktidara yürürken; sen ben değil biz olacağız !örgütlü mücadele edeceğiz. Yunus Emre'nin dediği gibi; "bölüşürsek tok, bölünürsek Yok oluruz" Birlikte güçlü olacağız buna yürekten inanıyorum! Siyaset bir görev ve sorumluluk alanıdır! Zamanın birinde bir şeyh kendini metherderken kerameti sorulmuş hiçbir meziyeti olmayan şeyhin müritleri bizim şeyhimizin kerameti kendisidir diye cevap vermiş çaresizlikten, Şimdi ; bugün enerjinizi, meziyetlerinizi projelerinizi yapacakları ortaya koymadan beni ne olsa başka görevlere de adaydım eee beni tanıyorsunuz da bana destek olun anlayışı köhne ve karşılığı olmayan bir anlayıştır.” şeklinde konuştu.