CHP 98’inci yılını kutluyor

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ülke genelinde olduğu gibi Kars’ta da 98’inci kuruluş yıl dönümünü kutluyor.

Tacettin DURMUŞ  

Partinin kuruluşunun 98. yılı nedeniyle ülke genelinde eş zamanlı olarak Atatürk anıtlarında çelenk sunma töreni düzenlendi.

Cumhuriyet Halk Partisi Kars il örgütü, Atatürk Anıtı'na çelenk sunduktan sonra İstiklal Marşını okudu. CHP Kars İl Başkan Vekili Selahattin Özşahin daha sonra basın açıklamasında bulunarak Kars halkına seslendi.

Özşahin açıklamasında bugün CHP’nin kuruluşunun 98. yıl dönümünü kutlarken başta Mustafa Kemal Atatürk'e fikir ve yol arkadaşlarına hayatlarını demokrasi ve bu ülkenin gelişmesi kalkınması tam bağımsızlığı için veren demokrasi şehitlerini CHP Kars il örgütü olarak minnet ve şükranla andıklarını söyledi.

Özşahin, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun önderliğinde Cumhuriyet Halk Partisi kadrolarının tek adam rejiminin dayattığı parlamento ve kuvvetler ayrılığının yeniden tahsis edilmesi için demokrasi mücadelesinde vermiş olduğuna dikkat çekti.  

Başkan vekili Özşahin “Olağanüstü çabası önümüzde ki seçimde halkımızın sağduyu iradesiyle ülkenin demokrasi güçleriyle birlikte, ülkenin yolsuzluk yokluk tek adam çetevari yönetimine son verecektir. Kuvvetler ayrılığı tahsis edilecek çetelerden yolsuzluk ve hırsızlardan bağımsız adalet önünde hesap sorulacaktır. Kamu düzeninde şeffaflık ve liyakat ön plânda tutulacaktır.  Hak, hukuk ve adalet yeniden tahsis edilecektir.

Bugün ülkemiz içine düşürülen yönetilememe krizi, borç sarmalı ülke ekonomisinin beşli çeteye peşkeş çekilerek bir avuç tefecinin bu halkın kefen parasına el koyulmasına göz yumanlardan, işsizlik pahalılık yolsuzluk ve yoksulluktan kurtulmak için,

 Kamuda şeffaflığın liyakatin öne çıkması için, hesap verilebilirliğin ön planda tutulduğu tek adam rejiminin ülkemizde yarattığı tahribata son vermek için ülkenin geleceği ve çocuklarımızın geleceği için Bütün yurttaşlarımızı CHP de birleşmeye üye olmaya aktif mücadele etmeye davet ediyoruz…”dedi.

CHP’nin 98 yıllık mücadelesini de hatırlatan Selahattin Özşahin “Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde 9 Eylül 1923’te önce “Halk Fırkası” adıyla kurulmuştur. 1924 yılında “Cumhuriyet Halk Fırkası”, 1935 yılında ise “Cumhuriyet Halk Partisi” adını almıştır.

1927 yılında “Cumhuriyetçilik”, “Halkçılık”, “Milliyetçilik” ve “Laiklik” CHP’nin dört temel ilkesi olarak benimsenmiştir. 1935 yılında “Devletçilik” ve “Devrimcilik” ilkeleri de eklenerek Partinin ilkeleri altıya çıkarılmıştır. Partinin amblemi olan 6 ok bu ilkeleri simgelemektedir.

Cumhuriyet Halk Partisi Cumhuriyetçidir, tarihimizdeki en köklü dönüşümdür. Egemenliğin kaynağını ulusta bulan anlayıştır; saltanat kavramının yıkılması ve milli iradeye dayalı devlet düzeninin gerçekleştirilmesidir. Milli irade, iktidarıyla, muhalefetiyle tüm halkı kapsar. Türkiye Cumhuriyeti tüm yurttaşların ilke ve ideal beraberliği üzerinde kurulmuştur. Cumhuriyet, gücünü, bu beraberliği oluşturan tüm insanların, hakları, eşitliği ve bütünlüğü ilkesinden almaktadır. Cumhuriyetçilik; tebaanın yerini yurttaşın almasıdır

CHP, Atatürk milliyetçisidir: Türkiye Cumhuriyeti din, dil, ırk ve etnik köken temelleri üzerinde değil, siyasal bilinç ve ideal beraberliği zemininde kurulmuştur. Milliyetçilik, ırk, köken, din, mezhep, bölgecilik, kav imcilik anlayışlarının, ulusal düzeyde aşılmasıdır. Türkiye hiçbir zaman ırk, kan ve kafatası esasına göre yönetilen bir devlet olmamıştır, olmayacaktır. Ülkenin sorunlarının çözümüne ırk temelinde değil yurttaş temelinde yaklaşmaktayız. Türkiye’nin bölünmesine ve parçalanmasına yönelik tüm düşünceleri CHP kesinlikle reddeder.

CHP sosyal demokrat anlayışın gereği olarak iktisaden ve siyasi açıdan güçlü sınıfın bu güce sahip olmayan sınıflar üzerinde egemenlik kurmasını reddeder. Bizim Milliyetçiliğimiz; Çoğulculuk anlayışını benimser, tüm etnik ve kültürel kimliklere saygılıdır. Hangi kökenden gelirse gelsin, hangi dili konuşursa konuşsun ve hangi inancı paylaşırsa paylaşsın, tüm yurttaşların hukuk önündeki eşitliğidir, bütün vatandaşların ülkenin sahibi olduğu anlayışıdır. Farklı etnik kökenler arasında bir tercih ve ayrım ölçüsü olarak değerlendirilemez.

Tüm etnik ve inanç farklılıklarını kapsayan, bu farklılıkların Türkiye’nin ulusal bütünlüğü çerçevesinde bir zenginlik olduğunu benimseyen, bireysel haklara çağdaş anlayışla sahip çıkan, demokratik farklılaşma özgürlüğünü tanıyan, farklılık içinde bütünleşmeyi öngören, ulusal birliği korumayı hedefleyen bütünlük idealini tanımlayan kapsayıcı bir değerdir. Devletin ırkı olmaz, devlet tüm etnik kimliklere eşit mesafede durur, kültürel çoğulculuğun güvencesini oluşturur görüşüne sahip çıkar. Farklı etnik kökenlere sahip yurttaşlarımızın karşılaştıkları sorunların ülke bütünlüğü içinde ve çağdaş bir yaklaşımla çözüme kavuşturulmasını benimser.

'Bireysel Kültürel Haklara Saygı' ilkesini savunur. Türkiye Cumhuriyeti’ni oluşturan tüm yurttaşların birliğinin ve güvenliğinin, ülkenin bağımsızlığının ve egemenliğinin, Türkiye’nin toprakları ve halkı ile bütünlüğünün koşulsuz olarak korunmasını öngörür."

"CHP Halkçıdır: CHP’nin halkçılık anlayışı; siyasal meşruiyetin temelinin halkın iradesi olduğunu kabul etmektir. Bazı sınıf ve zümrelerin ekonomik ve siyasal imtiyazlarının kaldırılmasıdır, sahipsizlerin sahibi olmaktır, çözümleri halk için, halkla beraber bulmaktır

"CHP Devletçidir: CHP’nin devletçiliği, devletin halka hizmet için yapılanmasını, katılımcı yönetimi, demokratik hukuk devletini öngörür. Bizim Devletçilik anlayışımız; Yurttaş, devlet için değil; devlet, yurttaş için, anlayışının yaşama geçirilmesidir. Devletin tüm ekonomik, sosyal ve siyasal hedeflerinin odağında insanın olmasıdır.

CHP laik’dir. " İnanç ve vicdan özgürlüğünün omurgası, toplumdaki farklı inançların barış içinde birlikte yaşamalarının ön koşulu ve güvencesidir. Cumhuriyetin ve demokrasinin, ulusal bütünlüğün ve iç barışın temel değeridir. Devletin ve kurumlarının, toplumun, hukukun ve eğitimin laik olması, asla ödün veremeyeceğimiz temel kuraldır.

Laiklik ilkesinin temel amacı aklın özgürleştirilmesidir. CHP için laiklik; Ulusal bütünlük ile iç barışın, çağdaşlık ile bilimselliğin temel taşıdır. Bu anlayışla, siyasetin dini istismar etmesine kesinlikle karşıdır. Ne dinin siyasallaştırılması, ne de siyasetin dinselleştirilmesini kabul etmez. Devlet din ve inançlar karşısında eşit mesafededir. Devletin dini olmaz. Din kamusal alanın değil, özel alanın olgusudur.

Cumhuriyetin, bilimselliğin, demokrasinin, iç barışın, insan haklarının ve ulusal bütünlüğün temel taşıdır. İnsan haklarının, kadın-erkek eşitliğinin, çağdaşlığın ve modernleşmenin güvencesidir. Bütün bu özellikleriyle anayasamızın değiştirilemez ve vazgeçilemez hükmüdür."

"CHP Devrimcidir: CHP’nin devrimciliği kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyeti kurarak başlattığı çağdaş medeniyeti hedefleyen kökten değişim sürecinin devam ettirilmesidir, çağı paylaşmadır, geleceğe atılımdır. Bu anlayışla, CHP, halkla birlikte, halktan güç ve yetki alarak, demokratik hukuk devleti kurallarına ve barışçı yöntemlere bağlı kalarak devrimciliği sürdürür.

CHP, kurucusu ve ilk Genel Başkanı Atatürk’ün önderliğinde ulusal bağımsızlığı kazanan, Cumhuriyeti kuran, saltanatı kaldıran, hilafete son veren ve Ulusal Birliği sağlayan Partidir. Hukuk ve eğitim gibi toplumsal alanlarda gerçekleştirdiği reformlarla çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ni biçimlendirmiştir. Ulusal sanayinin ve ekonominin gelişmesine öncülük etmiştir. İkinci Dünya Savaşı sonrasında tek parti konumunun tüm olanaklarına karşın, çok partili rejime geçişi sağlayarak Türkiye’nin demokratikleşme sürecinde de öncü misyonunu sürdürmüştür.

1950’li yıllarda üstlendiği muhalefet göreviyle demokratik bir rejimde muhalefetin kurumsallaşmasına da öncülük etmiştir. Bu kapsamda parlamenter demokratik rejimin kurumsallaşmasına dönük değişimleri gerçekleştirme ve temel hak ve özgürlükleri geliştirme mücadelesi vermiştir. 1960’lı yıllarda Türkiye’nin yaşadığı modernleşme sürecinin yansımaları olarak ortaya çıkan göç, kentleşme, sanayileşme gibi dinamikler çerçevesinde toplumsal sınıfların olgunlaşmasıyla birlikte CHP sola açılarak kendisini siyaset yelpazesinde “ortanın solunda konumlandırmıştır. 1970’li yıllarda ideolojisini “demokratik sol” kavramıyla tanımlayan CHP, önerdiği sosyal reformlarla “düzen değişikliğini hedeflemiştir. Bu süreçte CHP, “devlet partisinden” “halkın partisine”, düzen partisinden” “değişimin partisine” dönüşmüştür.

Türkiye Cumhuriyeti’ni kurma ve ülkemizin en köklü partisi olma gibi sahip olduğu ayrıcalıklı tarihsel miraslarıyla, geleneğini ve temellerini en iyi şekilde temsil eden ilkelerin yanı sıra sosyal demokrasinin evrensel ilkelerini de benimseyen CHP bu çerçevede Uluslararası ölçekte faaliyetlerini sürdüren Sosyalist Enternasyonal ve Avrupa Sosyalistler Partisine de katılım sağlamıştır. Çağdaş sosyal demokrasinin evrensel değerleri olan “özgürlük, eşitlik, dayanışma, emeğin üstünlüğü, gelişmenin bütünlüğü ve etkinliği ile demokratikleşme” kavramları içinde bulunduğumuz dönemde CHP’nin Türkiye’de kurumsallaştırmaya çalıştığı ve Programlarında önemle vurguladığı başlıca ilkeler arasında yer almaktadır.” Dedi.    

Kars Haber Haberleri