Kars il merkezine 15 kilometre uzaklıkta Azad Köyü ile Mağaracık köyleri arasında bulunan Borluk Vadisi üzerindeki kayalara Orta Kalkolitik Çağda yaşayan insanlar tarafından çizildiği bilinen kaya resimleri, görenleri binlerce yıl öncesine götürüyor.
Altında binlerce yıl önce yerleşim alanı olarak kullanılan bir höyük de bulunan vadi ve çevresinde, adeta keşfedilmemiş tarihi kalıntılar, ‘işte ben buradayım, beni keşfedin!’ diyor.
Kars Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü tarafından yakın bir zamanda sit alanı ilan edilen ve taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilen vadide, 90 mevkide 260 küçük bazalt taşı ve kaya panolar üzerine kazıma tekniği ile yapılan avlanma ve avlanmak için çizilen büyüler tasvir edilen kaya resimleri görenleri büyülüyor.
Köy sakinlerinden Gökhan Çalkın, köydeki mevcut tarihsel zenginliğine duyarlı olduğunu ve kendisi tarafından da keşfedilen vadide kaya resimlerin yanı sıra o dönem ve sonraki bin yıllara ait antik kaya sığınakları, höyük, kale kalıntısı, o dönem insanların yaşam alanı kalıntıları, bilinmeyen uygarlıklara ait mezarlar ve mağaralar bulunduğunu ifade etti.
Çalkın, vadiyi ziyaret eden yerli ve yabancı ziyaretçilere destek verdiyi gibi köyünde var olan tarihi zenginliğin korunması ve tahrip edilmemesi için de bir gönüllü gibi çalışıyor. Çalkın vadi ve çevresinin sadece tarihi dokusu ile değil doğal yapısı ile de son derece zengin olduğunu dile getiriyor. Bölgeye sahip çıkılmasını ve korunmaya alınmasını isteyen Gökhan Çalkın, tarihi dokunun bir an önce tanıtımının yapılması gerektiğine dikkat çekmeye devam ediyor.
2004 yılında Prof. Dr. Oktay Belli tarafından vadide yapılan arkeolojik çalışmalara destek veren Çalkın, bölgenin korunması için gönüllü olarak destek veriyor. En az 8 bin yıllık tarihsel ve kültürel varlığı bünyesinde barındıran vadide, köy halkının ‘yılan ocağı’ dediği bir kaya oyuğu da var. Gökhan Çalkın, yüzlerce yılanın yaz aylarında aynı anda kaya oyuğundan çıkarak çevreye yayıldığını ve zehirli olmadıklarını ve şu ana kadar hiçbir kimseye zarar vermediklerini söyledi. Yılan ocağının bile turizme kazandırılabileceğini söyleyen Çalkın, yabancı ziyaretçilerin vadide birkaç endemik çiçek gözlemlediklerini de belirterek vadinin ayı zamanda bir açık hava müzesi olduğuna da altını çizdi.