Muğla'nın Bodrum ilçesinde Aile Hekimi Mustafa Hürkal Tezvar'ın görevi başındayken darp edilerek hastaneye kaldırıldığı olayın davası başladı. İlk duruşmada tutuklu sanığın adli tedbirlerle tahliyesine karar verildi.
Geçen 29 Temmuz günü Ortakent - Yahşi Aile Sağlığı Merkezi'nde yaşanan olayda İstanbul'dan Bodrum'a tatile gelen ve merkeze yüksek ateş şikayetiyle başvuran Engin S.(55) ile kardeşi Ö.A.S. (48), iddiaya göre tartışma yaşadıkları Dr. Mustafa Hürkal Tezvar'ı darp etti. Kalbinde pil takılı olduğu öğrenilen doktor fenalaştı, duran kalbi merkezdeki mesai arkadaşları tarafından yeniden çalıştırılarak 112 Acil Sağlık ekiplerince hastaneye kaldırıldı. Dr. Mustafa Hürkal Tezvar'ın tedavisi yoğun bakım ünitesinde devam ederken gözaltına alınan Engin S. tutuklanırken, kardeşi Ö.A.S. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Dr. Mustafa Hürkal Tezvar tedavisinin ardından taburcu edildi.
Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı, "Kamu görevlisine karşı yaralama" suçundan tutuklu sanık Engin S. hakkında 5 yıl, tutuksuz Ö.A.S. hakkında 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı. Olayın ilk duruşması bugün Bodrum 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Engin S. ile tutuksuz yargılanan kardeşi Ö.A.S., Dr. Mustafa Hürkal Tezvar, taraf avukatları katıldı.
Duruşmada önce sanıklar savunmalarını yaptı. Mahkemeye heyeti daha sonra Dr. Tezvar, tanıklar ve taraf avukatları dinledi.
Suçlamaları kabul etmediler
Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen sanık Engin S. savunmasında, "Eşimin ateşi ve öksürüğü vardı. Biz de yakındaki sağlık ocağına gittik. Görevliye doktorun bakması için rica ettim, eşim müşahede odasına götürüldü. Doktor odasında bir arkadaşıyla çay, kahve içiyordu ben de doktora eşime bakmasını söyledim. O da bana "salgın var, ilaç içsin eve gitsin" dedi. Kız kardeşim de "burada çay, kahve içiyorsunuz neden hastamıza bakmıyorsunuz?" dedi. O da "çay da kahve de" içerim dedi. Ben de "Sağlık Bakanlığı'nı arayıp şikayetçi" olacağım dedim. Sonra ben odaya girerek koluna rica manasında dokunarak eşime bakar mısınız dedim. Ayağa kalkarak, küfür etti ve boğazıma sarıldı, bana kafa atmaya çalıştı ancak ben kafamı geri çektim. Kız kardeşim girerek doktorun ellerini boğazımdan çekmeye çalıştı. Doktorun yanındaki arkadaş beni tutarak dışarı çıkarmaya çalıştı. Ben doktor beye vurmadım, biz dışarı çıktıktan sonra içeriden bağırış sesleri geldi. Doktor beyin kalp krizi geçirdiğini söylediler, sonra ambulans geldi. Biz o sırada dışarıdaydık, suçsuzum beraatimi talep ederim" ifadelerini kullandı.
Olay günü yaşadıklarını anlatan Dr. Mustafa Hürkal Tezvar, "Randevulu hastamı odaya aldığım sırada hemşire ateşli hastanın olduğunu söyledi. Ateşinin ölçülmesini istedim, ateşini ölçüp geldiğinde 37 derece olduğunu söyledi. Hastanın eşine "evde ilaç verdiniz mi?" diye sordum. Verdiklerini söylediler, Covid var gibi bir söylemim olmadı. Eve gidip dinlenmesini söyledim" dedi.
Sanığın, randevulu hastayla ilgilendiğinde odanın kapısına hışımla gelip kolunda zorla tutarak "karıma bakacaksın" dediğini belirten Tezvar, "Boğazımı sıkmaya başladı, vurmak için sol kolunu kaldırdığında randevulu hastam araya girdi. Bu sırada ağzımdan köpükler geldi, bayılmıştım. 4 gün solunum cihazına bağlı kaldım. 7 gün yoğun bakımda kaldım. Kalp krizi geçirdim, erken müdahale sayesinde hayatta kaldım. Olay sebebi ile sanıklardan şikayetçiyim. Doğuştan mitral kapak yetmezliği hastalığım var. Düzenli olarak tansiyon ilacı kullanıyorum. Bu olayda kalbim durdu ve daha sonra çalıştırıldı" dedi.
Tutuklu sanık serbest bırakıldı
Mahkeme heyeti, tutuklu sanığın imza yükümlülüğü ve adli tedbirler ile tahliyesine, tutuksuz sanık Ö.A.S.'nin adli kontrol şartının devamına hükmetti. Duruşmayı 25 Şubat 2024 tarihine erteleyen mahkemeye heyeti, İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan Dr. Mustafa Hürkal Tezvar'ın kalp krizi geçirdiği esnada sanıkların eylemleriyle arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığına dair raporun düzenlenmesini talep etti.
Muğla Barosu Bodrum İlçe Temsilcisi Av. Onursal Özbek, duruşma sonrası yaptığı açıklamada, "Ne yazık ki sanığın tahliyesini beklemiyorduk. Sağlık çalışanlarına karşı işlenen bu kasten yaralama suçu katalog suçtur. Üstelik müşteki sayın doktor Hürkal, yaşam tehlikesi atlatmıştır kalbi durmuştur. Bu katalog suçu olmasına rağmen, tutuklama tedbirlerinin çok daha rahat ve birçok şart aranmadan verilebileceği durumlarda, tutkulu sanık serbest bırakılmış, darp eylemi gerçekleştiren diğer sanık ise zaten hiç tutuklanmamıştır" diye konuştu.
"Sanıkların pişmanlığı yok"
Dr. Mustafa Hürkal Tervar da sanıkların pişmanlığının olmadığını dile getirerek, "Yargılama sürecinde sanıkları gördüm. Herhangi bir pişmanlıkları ya da özürleri yok. Hacı Bektaş Veli der ki, "Marifet ehlinin ilk işi edebidir." Bizler birer hekim olarak yine edepli kalmaya devam edeceğiz. Ancak bu olaya sebebiyet veren kişilerin herhangi bir özrünün olmaması da çok üzücüdür. Kamuoyu nezdinde umarım bir karşılığı vardır" dedi.