'Bizim cemaatle bir meselemiz yok'
Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Bizim cemaatle bir meselemiz yok. Mesele demokrasinin kılıcını meşru otorite üzerinde kullanmak istemeleridir” dedi.
Dolmabahçe’deki Başbakanlık Çalışma Ofisi’nde TRT’nin özel yayına katılan Başbakan Davutoğlu, burada gazetecilerin gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Yapılan Yeni Türkiye vurgusuna değinen Davutoğlu, “Yeni Türkiye’nin çerçevesi bütün vesayetlerin kalktığı yeni bir inşa faaliyetinin başladığı bir dönemdir. Etnik ve mezhebi sorunları çözdüğümüzde birçok ülkelere model olacak. Kürt sorununu çözüm süreci ile çözen bir Türkiye içselleştiği politikasını dışarıya taşır. Gezi olayları ve 17 Aralık darbe girişiminin bir tesadüf olduğunu kimse söyleyemez” dedi.
Ekonomideki gelişmelere değinen Davutoğlu, “Biz hem ekonomiyi büyüttük hem de demokratikleşmeyi derinleştirdik. Kararlı ve iradeli siyasetin istikrarsız bir ortamda neleri başarabileceğini gösterdik. Türkiye’de siyasi iradeyi kıskaca almak istediler” diye konuştu.
Kuzey Irak’ta terör faaliyeti içerisinde bulunan IŞİD ile ilgili soruları da yanıtlayan Başbakan Davutoğlu, Türkiye’nin tehlikeyi gördüğü andan itibaren gereken tedbirleri aldığına dikkat çekti.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Başbakanlığa bağlanması yönündeki soruları değerlendiren Başbakan Davutoğlu, “Diyanet İşleri Başkanlığının Başbakanlığa bağlanması bilinçli bir tercihtir. Diyanet teşkilatımızın toplum üzerindeki manevi etkisini siyasetin tanıması lazım. Diyanet teşkilatı devlet hiyerarşisinde hak ettiği yeri almalı. Uluslararası şartlar ve konjonktür bize diyanetin önemini gösterdi. Diyanette geniş çaplı bir reforma ihtiyaç var. Diyanet teşkilatı daha özerk bir yapıya kavuşması lazım” dedi.
“BİZ PARALEL YAPILANMAYA İZİN VERMEYİZ”
Emniyet ve yargı içerisine sızan paralel yapıya değinen Davutoğlu, “Son dönemde emniyet ile yargı içerisindeki bir yapı yatay bir etkileşim içerisine girdi. Bu oyun Türkiye’de bir daha oynanamaz. Biz paralel yapılanmaya izin vermeyiz. Bizim cemaat ile bir meselemiz yok. Mesele demokrasinin kılıcını meşru otorite üzerinde kullanmak istemeleridir. Yargı tek bir ekolün hakimiyeti altına giriyor. Böyle bir yapının oluşturacağı yargı en acımasız dikta olur. Bütün yargı mensuplarına sesleniyorum; Tek başınıza karar verin. Burada hedef alınan Türkiye’nin 12 yılda biriktirdiği enerjidir, güçtür. Genelkurmay başkanımız ile bütün konuları her detayıyla görüştük. Halk gidişatı görüyor. Bu çeteler bir piyon. Türkiye’yi türbülansa sokacaklardı. Siyaset yapmak isteyen üniformasını çıkaracak” diye konuştu.
Türkiye’de kurumsal bir işleyişin olduğunu ifade eden Davutoğlu, “Biz Türkiye’de kurumsal işleyiş vardır. Bu görevleri emniyetçi psikolojisi ile yapmayız. Cumhurbaşkanlığı makamına saygı gösterilmeyen bir yerde ben başbakan olarak bulunmam. Hiçbir şekilde Yürütme’den Yargı’ya baskı gelmez. AK Partili bir HSYK oluşsun istemiyoruz, çoğulcu bir HSYK olsun. Hükmü verirken vicdanı ile versin” dedi.
HSYK seçimlerine de değinen Başbakan Davutoğlu, 13 Ekim’de HSYK seçimlerinin yeni bir krize değil, yeni bir ufka ulaştırması temennisinde bulundu.
Çözüm sürecine ilişkin yapılan çalışmalara değinen Davutoğlu, “Bizim önceliğimiz Türkiye’nin her yerinde aidiyet hissinin gelişmesi ve silahların tümüyle devreden çıkmasıdır. Çözüm sürecinde başkanlığımda oluşturulan mekanizmanın 15 günde bir toplanacak” dedi.
“Çözüm sürecinde ciddi bir envanter çalışması yaptık” diyen Davutoğlu, “Kamu düzeni olmadan çözüm süreci olmaz. Çözüm süreci kamu düzeni ile sağlanır. Kamu düzensizliğine izin vermeyiz. Demokratikleşme adına atılan adımlarla çözüm süreci güçlendirilecek. Çözüm sürecinde ciddi bir envanter çalışması yaptık” diye konuştu.
“AKİL ADAMLARI SÜREÇTE AKTİF ŞEKİLDE KULLANMAYI DÜŞÜNÜYORUZ”
“Akil adamlar önümüzdeki süreçte aktif bir şekilde kullanmayı düşünüyoruz” diyen Davutoğlu, “Çözüm sürecinde çıkarılan 6 maddelik yasa bir çerçeve oluşturdu. Kimsenin mazereti yok. Etrafımız ateş çemberi iken biz çözüm sürecinde bu adımları atıyoruz. 30 yıllık bir meseleyi çözmeye çalışıyoruz” dedi.
Bölgedeki sorunları da ele alan Davutoğlu, IŞİD’in faaliyetlerine atıfta bulunarak, “Gönül isterdi ki Irak ve Suriye’de muhatap alabileceğimiz yönetimler olsun. Türkiye etnik ve mezhep temelli bir ülke değil. Türkiye İŞİD benzeri yapılar ortaya çıkmasın diye çalıştı. Türkiye çözüm serçini yürütürken bölgede radikal yapıları destekleyebilir mi? dedi.