Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, çözüm sürecinden önce yaklaşık 13 bine yakın şehit verdiklerini söyledi.
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, “Bir yıldan fazla tek bir eve ateş düşmedi. Çözüm sürecinden önce bizim silahlı kuvvetlerin şehit sayısı 5 bin 347 gönüllü köy korucusu şehidimiz bin 378, polis 283, vatandaşlarımızdan şehidimiz 5 bin 791, toplamda yaklaşık 13 bine yakın şehit verdik” dedi.
Karayolu ile Ankara’dan-Sivas’a gelen Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Sivas Ticaret ve Sanayi Odası’nda düzenlenen AK Parti Sivas Belediye Başkan adayı Sami Aydın’ın proje tanıtım toplantısına katıldı.
Tanıtım toplantısında partililere hitap eden Bakan Yılmaz, çözüm sürecinden önce terör olaylarına verilen şehit sayısını açıkladı.
Bakan Yılmaz, “Bir yıldan fazla tek bir eve ateş düşmedi. Çözüm sürecinden önce bizim silahlı kuvvetlerin şehit sayısı 5 bin 347 gönüllü köy korucusu şehidimiz bin 378, polis 283, vatandaşlarımızdan şehidimiz 5 bin 791, toplamda yaklaşık 13 bine yakın şehit verdik kaybımız oldu. İstedi ki terör örgütü her eve bir ateş düşsün ki, bu insanlarla evlerine ateş düşen insanlar arasında ki mesafe daha çok açılsın. Hamd olsun bu barış süreci 84’den bu yana kanı durdurması itibari ile demokratikleşme yolunda atılanların en önemlisidir. Bu proje hayata geçtiğinde şüphe ile bakanlar bile, herhalde hiç şüpheniz olmasın ki, Allah razı olsun bu yapılanlar en doğrusuydu, milleti kardeş bilmek böyle oldu dememizin gerekçesiydi. Tabi bu sürecin can kaybının yanında milyarlarca dolar bir maddi kaybı vardı. Eğer bu maddi kaybı biz orda harcamasaydık orada kaybetmeseydik Türkiye’nin hiçbir çözülemeyecek sorunu olmazdı. Her işsize iş sağlanırdı, her ilimizde yeteri kadar istihdam oluşturulacak fabrika kurulurdu. Bir de enerjimiz ve moral gücümüz kayboluyor, bunları fiyatla da parayla da ölçebilmekte mümkün değil. Demokratikleşme yolunda hangi adımı attınız deseler bu dahi bütün diğer hizmetlerin önünde kat kat ileridir, çünkü insandan değerli bir varlık yoktur” ifadelerini kullandı.
Demokratikleşme süreci uzun ince meşakkatli zorlu bir yol diye Bakan Yılmaz şöyle konuştu:
“Demokratik şey zor, yavaş ama sağlamdır. Demokrasiden taviz vermeden olabildiğince Türkiye’yi medeniyet yarışında hızlı hareket ettirebilmek AK Parti’nin misyonu olmuştur. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizin huzur ve refahı için terörle vatandaşı birbirinden ayırt ettik. Çünkü eğer o bölgeyi kalkındıramazsak bu sorunu da çözemezsin. Bataklığı kurutamazsan sivrisinekle uğraşmaktan bir netice alamazsın. Yola çıkarken de, emin adımlarla ilerlerken de, demokratikleşmede risk almadan kaçınmadık. Değişim ve dönüşüme ilişkin adımlar, güçlü cesur ve bir siyasi liderlikle kararlılıkla atıldı”.
TELEFON DİNLEMELERİ
Telefon dinlemeleri hakkında da konuşan Bakan Yılmaz, “Meclisin gündemine gelmiş Özel Yetkili Mahkemeleri kaldırıyoruz. Azami tutukluluk süresini 5 yılla sınırlandırıyoruz tutuklamak için somut bir deliller arıyoruz Dinleme kararları için hak sahibi gösterilecek. Çok net söyleyeyim Sayın Bakanın telefonunu dinlemek istiyorlar, Sayın Bakanın telefonunu veriyorlar isim olarak da diyorlar ki Şırnak’ta ki teröristin telefonu savcı beyin işi gücü mü yok veya hakim beyin verirken “dur şu telefonu çevireyim de,dinleyim acaba bu mudur diye” ama önceden usul böyleydi. En son Mersin valisi açıkladı önüne bir dinleme telefon numarası getirdiler verdim. Fakat birde çevireyim dedi çevirince karşıya kim çıkar? Mersin Valisi çıkar bir yapı düşünün ki kendi valisini dinliyor, bir yapı düşünün ki kendi bakanını dinliyor, bir yapı düşünün ki kendi başbakanını dinliyor siz buna hukuk devletimi dersiniz. İşte şimdi diyoruz ki kimi dinliyorsan onun hak sahibi olduğunu kimliğini de göster. Bakanın telefonuysa da göstereceksin” ifadelerini kullandı.
Yolsuzluk operasyonu ve internet yasası ile ilgili muhalefetin tavrını eleştiren Bakan Yılmaz, “İstanbul’da ki yolsuzluk operasyonu ile ilgili mağdur olanlar veya şüpheli olanlar dosya içeriğini bilmiyor ama dosya içeriğini hem basın biliyor, hem de hepsinden bir suret ana muhalefet partisi biliyor. Dosya içerisinde kısıtlılık var, gizlilik var kimse göremez diyor kişinin avukatı kendisine sorulacak soruları bilmiyor ama basından ve muhalefet partisinin görüntülerinden biliyor bu insan haklarına saygılı mı? bu hukuka aykırı başkasının hukukunu ihlal ederken gidin size geldiğindeyse o zaman kötü en son internet yasası çıktı. İnternet yasası ile ilgili ana muhalefet partisi bu özgürlükleri kısıtlamaktır dedi. Oysa 2009 yılında İstanbul’da kendisi belediye başkanı adayı iken kendisinin bir terör örgütüne bağlantısı olduğu şeklinde bir grup oluşturulmuştu. Bunun üzerine gitti mahkemeden kapatmak için geldi gitti TİB başkanına kapat dedi. O da ben bunun hepsini kapatamam URL’si bilinmiyor dedi. Yargı kararı uygulamadığı için TİB Başkanını mahkemeye verdi teknik imkan zor olduğu için başkan beraat etti. Ama kendine isterken yargı kararını uygulamadı diye suç duyurusunda bulunuyorsun kendin hakkında terör örgütüyle bağlantısını birileri dile getirdi diye eğer çıkarılan bu yasa olsaydı işte o senin almış olduğun mahkeme kararı uygulayacak bir merci vardı” diye konuştu.