Volkan KARABAĞ
Haydar Aliyev Parkında bulunan Haydar Aliyev büstüne Azerbaycan Kars Başkonsolusu Nuru Guliyev, Kafkas Üniversitesi’nde görevli Azerbaycan uyruklu öğretmenler ve öğrenciler karanfil bıraktı.
Haydar Aliyev Parkından Azerbaycan Kars Başkonsolosluğu’na öğrencilerle birlikte yürüyerek gelen Başkonsolus Guliyev burada yaptığı açıklamada, “Bugün çok tarihi bir andır, bugün Azerbaycan Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını yeniden kazanmasının 30. yıl dönümünü kutluyoruz.” dedi.
Azerbaycan Cumhuriyeti’nin tarihi hakkında da bilgi veren Başkonsolus Guliyev, “19. yüzyılda Azerbaycan Devletinde zayıflamalar başlıyor ve Azerbaycan’da Hanlıklar devri başlıyor. Bu devirde ise her bir Han kendini bağımsız ilan ederek devletimizi parçalayarak zayıflatmak ve bu da azmış gibi birbiriyle savaşa kalkışıyorlar. O devirde ciddi anlamda zayıflayan Azerbaycan Hanları başka devletlerin himayesine giriyor. 1813’deki 1. Rus-İran muharebesi ve 1828’deki 2. Rus-İran muharebelerinin neticeleri olarak Türkmençay Antlaşması ile Azerbaycan toprakları Güney Azerbaycan ve Kuzey Azerbaycan olarak ikiye bölünür. Kuzey Azerbaycan Çar Rusya’sının hakimiyetine geçiyor ve yaklaşık 200 yıl önce Çar Rusya’sının sonra ise Sovyet Rusya’sının hakimiyetinde kalıyor. 1828’den 1918’e kadar tamamen bizim işgal devrimiz oluyor. 1918’de Azerbaycan yeniden 28 Mayıs tarihinde kendi bağımsızlığını ilan ediyor ve ilk Demokratik Cumhuriyet kurulmuş olur. Ancak bağımsızlığımız 23 ay sürüyor ve 28 Nisan 1920 tarihinde bağımsızlığımız yeniden Sovyet hakimiyetine tamamen geçmiş oluyor. 1920 yılından 1991 yılına kadar 70 yıldan fazla bir zaman Sovyet hükmünde Azerbaycan gayri resmi olarak yaşamaya devam ediyor. Ama bağımsızlığımızın olmadığı dönemde öz bağımsızlığımız, medeniyetimiz, kültürümüz, dinimizle bağlı olarak herkesin kalbinde bir sevgi yaşatılır ve bu sevgi nesilden nesile aktarılır. 1991 tarihinde ele geçirdiğimiz ilk fırsatta bağımsızlığımızı yeniden ilan ettik ve bugün ilan ettiğimiz günün yıl dönümüdür. Bağımsızlığımızı ilan etmek için 1969’ta ülkemizin yani o dönemki Sovyet Azerbaycan’ın başına gelen ulu önderimiz muhterem Haydar Aliyev, Azerbaycan’ın bugünkü bağımsızlığı için ciddi işler yapar, ciddi kararlar alır ve bu kararlara imzalar atar.” dedi.
1991 yılında ilan edilen bağımsızlığın temellerinin 1969 yılında Sovyet Azerbaycan’ın başına geçen Haydar Aliyev tarafından o tarihte atıldığını kaydeden Guliyev, “Bağımsızlık elde etmek çok basittir, mitinge çıkarsın, çok sayıda olursun ve bağımsızlığını ilan edersin ama en önemlisi o bağımsızlığını koruyup, saklayabilmektedir. Çünkü koruyup, saklaya bilmeyeceğimiz bir bağımsızlığın ilan olunmasının da bir önemi yoktur. Bunu uzak gören, ciddi büyük tecrübeye sahip olan rahmetli liderimiz Haydar Aliyev anlıyor ve 1969 yılında Sovyet Azerbaycan’ın başına ilk defa rehber olarak geldiği günden itibaren gelecek bağımsızlığımızın temellerini atmaya başlıyor. Bağımsızlığı elde ettikten sonra bağımsızlığı elde saklamak için ciddi anlamda tesirli, bilgili, başarılı, tecrübeli insanlarımıza ve özellikle gençlerimize ihtiyaç vardı. O dönemden itibaren yani onun hakimiyete geldiği ilk günden itibaren Azerbaycan’da büyük projeler hayata geçirilir. Azerbaycan’da okullar, üniversiteler yapılır ve öğrencilerimizin yüksek tahsil alabilmesi için ciddi yatırımlar yapılır. Sovyet mekanının mevcutluluğunu fırsat bilerek Azerbaycanlı gençlerimiz ulu önder Haydar Aliyev tarafından her yıl binlerce gencimiz Rusya’da, Ukrayna’da, Beyaz Rusya’da üniversitelerde eğitim almak için gönderilir. Gençlerimiz burada eğitim aldıktan sonra ülkemizdeki muhtelif sahalarda göreve başlayarak devletimizin gelecekte kazanabileceği bağımsızlıkta öz becerileriyle, bilgi ve başarılarıyla bağımsızlığın korunmasında ciddi rol oynayacaklar. Ayrıca ulu önder Haydar Aliyev ülkemizin bütün sahalarına ciddi önem verir, ciddi kararlar ve bu kararların neticesi olarak 18 Ekim 1991 tarihinde ilan edeceğimiz bağımsızlığımızın temellerini atmayı başarır.” ifadesini kullandı.
1991 yılında Azerbaycan’ın bağımsızlıklarını ilan etmesinin ardından harekete geçen Ermenistan tarafından bazı bölgelerin işgal edildiğini ve 30 yıla yakın işgalde kalan toprakların 44 gün süren savaş sonrası 8 Kasım 2020 tarihinde geri alındığını anımsatan Guliyev, “İşgal altındaki topraklarımızın 30 yıl sonra geri alınması bağımsızlığımızı daha da güçlendirdi. İşgalden azat olmuş topraklarımızın halihazırdaki durumunu biliyorsunuz ve o toprakların hiçbir zaman sahibi olmayan, hiçbir zaman da sahibi olamayacak olan Ermeniler o topraklarımızda, şehirlerimizde, kentlerimizde ciddi dağıtıcı işler görmüş, güzelim Karabağ’ı viran hale getirmişler. Bütün dünya artık bunu kabul etmiş ki orada ‘hayalet köyler, şehirler’ meydana gelmiştir. Çünkü o toprakların sahibi olmayan, sahibi olmadığını da bilen Ermeniler biliyorlardı ki; ‘o toprakların gerçek sahipleri bir gün gelecek ve o toprakları azat edecek, madem ki gerçek sahipleri gelecek ve onlar kelene kadar buradan ne kaçırsak ne çalıp-çırpsak kardır’ düşüncesiyle şehirlerimizi, mescitlerimizi darmadağın etmişler. 30 yıllık süreçte Türkiyemiz ve bize dost olan Pakistan Devletimiz hariç demiyorlar ki; ‘hiçbir devlet bunu görmedi, görmezden geldi’ bildikleri halde tam tersine bize dinen yakın olan bazı komşularımız da o siyasete destek verdi. 30 yıl boyunca işgale karşı sesleri çıkmayan bazı devletler işgalden alınan toprakların ardından sesleri çıkmaya başladı, bize göğüs göstermeye kalktılar. Ama Azerbaycan Devleti evvelki zayıf, perakende Azerbaycan Devleti değil, artık güçlü bir devlettir.” diye konuştu.
Daha sonra Kafkas Üniversitesi’nde görevli Azerbaycan uyruklu öğretmenler ve öğrenciler Azerbaycan Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını yeniden kazanmasının 30. yıl dönümü nedeniyle duygu ve düşüncelerini dile getirdiler.