Acılı evlat, adliyede güvenlik kameralarının olayı saniye saniye görüntülediğini belirterek, "Devlet görevini yapsaydı, babam şimdi yaşıyor olacaktı" diye sitem etti.
İddiaya göre, geçen yıl 20 Temmuz'da, Söğütlü Köyü'nen silahlı gelen 15 kişilik grup, telefon hattını keserek, 24 yaşındaki S. B. 'nin evini bastı. Kardeşleri ve annesi silahla tehdit edilerek zorla kaçırılan S. B. , iddiaya göre, on gün boyunca, evli bir çocuk babası 41 yaşındaki Y. K. 'nin tecavüzüne uğradı. Genç kızın ailesi, hemen harekete geçip durumu güvenlik güçlerine bildirdi. Güvenlik güçleri S. B. 'yi, yakındaki Çakmak Köyü'nde, H. A. ile G. A. 'nın evinde ayağı kırık ve kanlar içinde buldu.
Hastaneye kaldırılan genç kız, üç kez ameliyat edilirken, jandarma, olaya karıştığı belirlenen Y. K. , Z. K. , Y. K, O. K. , Ş. K. , H. A. ve G. A. 'yı yakaladı. Nöbetçi mahkemece tutuklanan bu sanıklardan, Y. K. ve oğlu O. K. , ilerleyen duruşmalarda tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
AİLELER, DURUŞMA SONRASI KAVGA ETTİ
Bu olayla ilgili, geçen 17 Mayıs'ta, Kars Adliyesi'nde 7'nci kez duruşma yapıldı. Duruşmaya, 5'i tutuklu 7 sanık, yakınları ve tarafların avukatları katıldı. Duruşmanın ardından tutuklu K. ailesinin yakınları, Kanat ve mağdur konumundaki akrabaları B. ailelerine önce küfür edip, daha sonra minibüste sakladıkları taş, sopa ve bıçaklarla saldırdı. Olayda, başına sopa darbesi alan, vücuduna aldığı bıçak darbesiyle yaralanan, üç çocuk babası Turan Kanat, kaldırıldığı Kars Devlet Hastanesi'nde öldü. Cinayetle sonuçlanan kavgaya karışan Y. K. , oğulları O. K. ve O. K. 'yi suç aletleri ile birlikte yakaladı. Nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanan üç kişi, adliyeden zırhlı araçla çıkartılıp, cezaevine götürüldü.
OLAY ANI SANİYE SANİYE GÜVENLİK KAMERASINDA
Adliyede meydana gelen kavgada bıçakla öldürülen bankacı Turan Kanat'ın vurulma anının, güvenlik kameraları tarafından saniye saniye görüntülendiği ortaya çıktı. Görüntülerde, tutuklanan baba ve iki oğlunun, duruşma bitiminde, adliyeden hızla dışarı çıkıp minibüste sakladıkları suç aletlerini alarak Kanat ve B. ailelerine saldırmaları, Turan Kanat'ın da öldürülmesi yer aldı.
ÖNCE KÜFÜR ETTİLER
Kavgada sırtından bıçak darbesiyle yaralanan S. B. 'nin dayısı Tekin Kanat, "Duruşmadan çıktık. Dışarıda, üçü de önce küfür etmeye başladı. Ardından ellerindeki sopa ve bıçaklarla saldırdı. Ben sırtımdan bıçakla, polisin darbesiyle de alnımdan yaralandım. Emniyet güçleri sıkı tedbir alsaydı bunların hiçbiri olmazdı. Burada güvenlik güçlerinin zaafı var. Ağabeyim hiç yoktan öldürüldü" dedi. Kız kardeşi kaçırılan ve İzmir'de yaşayan Nihat B. ise, "Daha önce kardeşimi gelip istediler. Evli ve yaşlı olduğu için kardeşimi vermedik. Bir hafta sonra, 15 kişi gelip evi bastı. Annem Saniye, kardeşim Fuat, yeğenim Haydar'ı silahla tehdit ve darp ederek etkisiz hale getirmişler. 10 gün sonra kız kardeşimi perişan halde bulduk. Durumu çok kötüydü. Ayağı kesilme aşamasına gelmişti. Duruşmayı takip etmek için ben de gittim. Duruşma sonrası bize sopa ve bıçakla saldırdılar. Benim karnıma bıçak salladılar. Eğer geri çekilmeseydim, şimdi ben de ölmüş olacaktım. Bunlar daha önce de biri 14 yaşında 6 kızı kaçırdı. Adeta köyde terör estiriyorlardı. Cezaları neyse çeksinler" diye konuştu.
BABAMI, ADALETE ŞEHİT VERDİM
Turan Kanat'ın öldürülmesi, İzmir'de yaşayan avukat oğlu Kurtuluş Kanat'ı yasa boğdu. Yedi celsedir her duruşmaya İzmir'den Kars'a gittiğini söyleyen avukat Kanat, "Babamın öldürülmesinde devletin büyük zaafı var. Bundan önceki duruşmaya Vali, Emniyet Müdürü ve Jandarma Komutanı geldi. Çok sıkı güvenlik tedbirleri alınmıştı. Zaten sürekli sanıklar ve sanık yakınları duruşmada beni ve diğer aile fertlerini tehdit ediyorlardı. Mahkeme başkanı, bunların hiçbirini zapta geçirmedi. Bir de iki kişiyi serbest bıraktı. Serbest bıraktığı kişiler, babamın celladı oldu. Olay, planlı bir şekilde gerçekleşmiştir. Güvenlik kamerası görüntülerinde bunlar açıkça ortada. Adeta adliyeye savaşa gelmişler. Burada kadına, mağdur aileye sahip çıkan bir aileye yapılan bu haksızlığı tüm Türkiye duymalı. Biz aile olarak her zaman hukuka, adalete ve devlete güvendik. Babam ömrü boyunca eğitime çok önem verdi, bütün çocuklarını üniversitede okuttu, meslek sahibi yaptı. Dul kalan ablasının, yetim kalmış kızı S. B. 'nin başına gelen bu zulmün hukuk yolu ile cezalandırılmasını istedi. ve bu uğurda kanaatimce bir adalet şehidi olarak öldü" dedi.