Aşı karşıtlığı sakatlık ve ölümlere yol açabilir

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü'nden Prof. Dr. Nalan Karabayır:- "Günümüzde bulaşıcı hastalıkların görülmemesinin nedeni uygulanan ulusal bağışıklama programıdır. Bu programın tüm çocuklara uygulanmaması, görülmeyen

İSTANBUL (AA) - Medipol Mega Üniversite Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü'nden Prof. Dr. Nalan Karabayır, günümüzde bulaşıcı hastalıkların görülmemesinin nedeninin uygulanan ulusal bağışıklama programı olduğunu belirterek, "Bu programın tüm çocuklara uygulanmaması, görülmeyen hastalıkların geri gelmesine, çocuklarımızın bu hastalıklar nedeniyle kaybedilmesi ya da sakat kalmasına neden olacaktır." ifadesini kullandı.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Karabayır, aşıların bağışıklık sistemini uyararak vücutta o mikroba karşı özel savunma maddelerinin üretilmesini sağladığını vurguladı.

Karabayır, "Vücut aynı mikrop ile karşılaştığında ortaya çıkan bu koruyucu maddeler hastalığın gelişmesini önlüyor. Böylelikle çocukların bulaşıcı hastalıklar nedeniyle ölüm ya da sakat kalma riski ortadan kalkıyor. Aşı uygulamaları ile yalnız aşı yapılan çocuğun değil, toplumun da bu hastalıklardan korunması sağlanıyor." ifadelerini kullandı.


- "Aşılar, bulaşıcı hastalıkları tamamen yok edebilir"

Prof. Dr. Nalan Karabayır, çocuk felci, difteri ve tetanos gibi ölümlere yol açan bulaşıcı hastalıkların günümüzde neredeyse hiç görülmediğini aktararak, şunları kaydetti:

"Toplumun düzenli olarak aşılanması ile bulaşıcı hastalıkların yeryüzünden silinmesi mümkündür. 1977 yılından beri görülmeyen çiçek hastalığı bu duruma en güzel örnektir. Aşıya karşı olan ebeveynler bir kez daha düşünerek hareket etmeli. Aşı uygulamaları ile yalnız aşı yapılan çocuğun değil, toplumun da bu hastalıklardan korunması sağlanıyor. Yaklaşık 20-25 yıl önce kızamık nedeniyle her yıl binlerce çocuğumuzu kaybederken, günümüzde kızamık hastalığı sıklığı çok azaldı."

Son yıllarda aşı karasızlığı nedeniyle kızamık hastalığının tekrar görülmeye başladığını belirten Karabayır, "Çocuk felci, tetanos, hepatitler gibi özgün tedavisi olamayan kızamık hastalığını geçiren her 1.000 çocuktan biri beyin iltihabı ya da zatürre nedeniyle kaybediliyor. Kuduz hastalığının da tek çaresi aşı, aksi halde ölüm kaçınılmazdır." değerlendirmesinde bulundu.


- "Aşılardaki civa ve alüminyum otizme sebep olmaz"

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü'nden Prof. Dr. Karabayır, aşıların içerdiği tüm maddelerin insan sağlığına zararlı olmadığına dikkati çekerek, "Son yıllarda bazı çevreler tarafından aşıların içindeki civa, alüminyum gibi maddelerin çocuklarda otizm, dikkat eksikliği ve alerji gibi durumları arttırdığı konusunda bilimsel olmayan düşünceler ileri sürülüyor. Ancak doğru olan bilgi ise aşıların içerdiği tüm maddelerin insan sağlığına zararlı olmadığıdır." ifadelerini kullandı.

Dünya genelinde aşılanan milyonlarca kişide aşı içeriğine bağlı kanıtlanmış kalıcı hiçbir yan etki görülmediğini aktaran Karabayır, şunları kaydetti:

"Etil civa içeren tiyomersalin aşıların içerisinde bulunmasıyla otizm gelişebileceği iddiası, bilimsel temellere dayanmıyor. 1998 yılında yayınlanan etil civa ile otizm arasında ilişki olduğunu ileri süren yayının daha sonra doğruları yansıtmadığı kanıtlanmış, yayınlandığı Lancet dergisi tarafından 2010'da yayından kaldırılmıştır. Ayrıca, ülkemizde kullanılan çocukluk çağı aşılarında tiyomersal bulunmuyor."

Aşıların etkinliğini arttırmak amacıyla birçok aşıya alüminyum eklendiğini belirten Karabayır, "Aşıların içerdiği alüminyum miktarı çok düşüktür. Tüm çocukluk çağı aşılarıyla alınabilecek alüminyum miktarı 0,5-0,8 mg iken, içilen sulardan ve yiyeceklerden günde en az 10 mg alüminyum alınıyor." ifadelerini kullandı.

Türkiye Gündem Haberleri