Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, söz konusu genelgeyi aralarında Kars’ın da bulunduğu 81 ilin valilikleri ve müftülüklerine gönderdi.
Gönderilen genelgede cami ve mescitlerde tabure ve sandalye üzerinde namaz kılma şeklinin uygun olmayan görüntüler ortaya çıkardığı, cami adabını ve cemaat ruhunu bozduğu, cemaat içinde huzursuzluk yarattığı gerekçesiyle uygulamanın kaldırıldığını bildirdi.
Diyanet İşleri Başkanlığının, camilerde ve mescitlerde tabure ve sandalye üzerinde namaz kılma durumunu yeniden değerlendirdiğini duyuran Kars İl Müftüsü Yusuf Eviş, söz konusu uygulamanın Kars’ta da il genelindeki tüm camilerde uygulanacağını söyledi.
Konu ile ilgili olarak gazetemize açıklamada bulunan Kars İl Müftüsü Yusuf Eviş, uygulama ile ilgili olarak tüm din görevlilerini, “Camilerimizde bulunan tabure ve sıralar konusunda kamuoyundan çok yoğun tepkiler almaktayız. Bu hususta her bir görevlimiz en üst düzeyde sorumluluk alıp acilen gereğini yerine getirmelidir. Bu husus Sayın Başkanımız tarafından talimatlandırılmıştır.” Şeklinde bilgilendirdiğini ifade etti.
Müftü Eviş, aralarında Kars’ın da bulunduğu 81 ilin müftülüklerine Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş imzalı genelgenin ise şu şekilde olduğunu açıkladı. “Geçen süre zarfında tabure ve sandalye üzerinde namazlarını kılan vatandaşlarımız için cami içerisinde cemaat ve saf düzeninin dışında ya da gerisinde belirli mekanlar oluşturulması cami adabına ve cemaat ruhuna uygun olmamıştır. Bu durum bir taraftan da camii için estetiğe uygun olmayan görüntüler ortaya çıkarmıştır. Özellikle camii içinde sabit oturakların müteşekkil mekanların oluşturulması cami doku ve kültürüyle bağdaşmamıştır. Diğer taraftan ima ile nazma kılma şekli de tartışmalara sebep olmuştur. Bütün bu hususlar dikkate alınarak tabure ve sandalye üzerinde ima ile namaz kılınması hususu Din işleri Yüksek Kurulunca tekrar değerlendirilerek yeni bir karar alınmıştır. Buna göre; Namazı normal şekli ile ayakta kılmaya gücü yetmeyen kimse için asıl olan namazı oturarak kılmaktır. Böyle kişilerin namazını kendi durumlarına göre diz çökerek veya bağdaş kurarak yahut ayaklarını yana ya da kıbleye doğru uzatarak kılmaları uygun görülmüştür. Ayakta durabilen ve yere oturabildiği halde secde edemeyen kimselerin namaza ayakta başlamaları, rükûdan sonra yere oturarak secdeleri ima ile yapmaları gerekir. Ayakta durabildiği halde oturduktan sonra ayağa kalkamayan kişilerin namaza ayakta başlamaları, secdeden sonra namazı oturarak tamamlamaları gerekir. Namazı aslî şekline uygun olarak kılmaya engel olmayacak hafif bedeni rahatsızlıkların bu konuda meşru mazeret olarak görülmemesi uygundur. Dinî açıdan zorunlu ve meşru bir sebep bulunmadıkça namaz kılmak amacı ile camilerde sıralar halinde sabit oturakların yapılmasının, cami doku ve kültürüyle bağdaşmadığı, bu sebeple hastalık ve özürlülük gibi herhangi bir rahatsızlığı bulunan kimselerin, zorunlu olmadıkça namazlarını sandalyede değil, yere oturarak kılmalarının uygun görülmüştür. Cami ve mescitlerin içinde sabit oturaklardan müteşekkil müstakil mekanlar oluşturulmayacaktır. Cami ve mescitlerde ima ile namaz kılanlar için hazırlanan sabit oturaklar kaldırılacaktır. Camilerde ihtiyaç olması halinde ağır hasta olan mesala belinde platin olan vatandaşlar, sadece katlanabilir tabure kullanılabilecektir. Hiçbir şekilde oturması mümkün olmayacak tarzda mazereti olanlar katlanabilir taburesini alıp safların arasına girerek namazlarını kılacaklardır. Cami görevlileri tarafından engelli, yaşlı ve mazeret sahibi olan vatandaşlarımızın namazlarını oturarak veya tabure üzerinde nasıl kılacakları hususu titizlikle anlatılacaktır”