Arslan, Ankara’ya Kars’ı Anlattı!
AK Parti Kars Milletvekili Ahmet Arslan’ın Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlıklarının 2014 yılı bütçelerinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe komisyonundaki çalışmalarda Ülke geneli ve Kars ölçeğine ilişkin yapmış olduğu değerlendirmeleri
Arslan, 18 Kasım 2013 Pazartesi Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen ile Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlıklar’ının 2014 yılı Bütçe görüşmelerinde söz alarak Bakanlıkların bütçeleri üzerinde genel ve Kars ölçeğindeki düşüncelerini aktardı.
Arslan, Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesi ile ilgili şunları ifade etti:
Bakanlıkla ilgili biraz daha uzun bir konuşma öngörmüştüm ancak bu akşam bu saatlere kalmış olması hasebiyle sadece Kars’tan örnek vererek birkaç ifade sunmak istiyorum.
Birincisi, 1064’te Sultan Alparslan’ın Kars’ta özellikle Ani Ören yerinde, Anadolu coğrafyasında ilk cami olan Ebu’l Manuçehr-i caminin yapıldığı ve bununla birlikte yine Selçukluların tarafında inşa edilen ilk kale Kars’ta bulunmaktadır.
Bu nedenle, Kars’ın gerek inanç gerek kültür turizmi anlamında birçok değere sahip olduğunu ve bugün özellikle Sarıkamış’ta kış turizminin de buna paralel olarak geliştirilmesi yönünde çalışmalar sürdürülmektedir.
Bizim Kars’ta “Tahtdüzü” dediğimiz alanda tarihî yapılar yeniden restore edilmekte, sokak sağlıklaştırılması gibi birçok proje var. Ani Örenyeri’ndeki kazılar da dâhil olmak üzere, Bakanlığınız, bizim gerek Kars merkezde gerek Ani’de gerek Sarıkamış’ta bu tarihî değerlerimizin gün yüzüne çıkarılmasında, bunların aynı zamanda turizme kazandırılması, buna paralel olarak gelen insanların kış turizmi anlamında da Sarıkamış’tan veya bölgemizden yararlanması konusunda birçok projeye destek vermekte ve vermeye devam ediyor.
Ben bu cümleden hareketle, gerek sizlere gerek Bakanlığın her kademesindeki çalışma arkadaşlarınıza özellikle teşekkür etmek istiyorum. Biliyorum ki, Kars, tarım ve hayvancılık bölgesi olmakla birlikte sahip olduğu bu değerleri sizin Bakanlığınız sayesinde biraz daha gün yüzüne çıkararak bundan da yararlanan şehir hâline geleceği inancıyla Kars’a olan katkılarınızdan dolayı teşekkür ediyorum.
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı bütçesinin hayırlı uğurlu olması temennisi ile Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanımız sayın Binali Yıldırım’ın yapmış olduğu sunumun zaman darlığı nedeniyle kısa tutulmuş olduğundan soru ve eleştirilere muhatap kalınmakta kalınmaktadır. Onun için ilave açıklama ve değişik bakış açısıyla değerlendirme yapmakta fayda görüyorum.
Öncelikle, ulaştırma stratejisi, daha sonra da 10’uncu Uluslararası Ulaştırma Şûrası ve çok daha önemlisi de bu yıl 5-7 Eylül arasında, yine 11’inci Uluslararası Ulaştırma Şûrası’nı gerçekleştirildiği. Bu şûralara, dünyanın birçok ülkesinden ulaştırma konusunda, haberleşme, denizcilik konusunda uzmanlar, bakanlar, karar vericiler de geldi, bu şûralara katıldılar ve şuna orada tanık oldum: Özellikle karar verici makamda olan birçok ülkenin yetkilileri bizim oradaki sunumlarımızı, planlamalarımızı “kendi ülkelerimizde uygulamamız gerekir.” Düşüncesiyle ayrıldılar. Önümüzdeki on yılı hedefleyen, 2035’i planlayan, 2050’yi planlayan ve 2071’i yılları planlayan bir şûra ve şûranın sonuçları ortaya konuldu.
Özellikle yoğunluklu kara yollarıyla ilgili çözüm getirmemiz lazım, batıda yollar yapmamız lazım. Ancak bu ülkenin geri kalmış bölgelerinde, doğuda, güneydoğuda ise tam tersine, talep olmadan biz arzı yapmalıyız, yolları ortaya koymalıyız ki bu birlikte talebi oluştursun, ülkenin doğu, batı, kuzey, güney arasındaki kalkınmışlık farkını ortadan kaldırsın.”
Bu projelere ziyadesiyle şahit oldum ve ilim Kars’ta da bunları bugün yaşıyoruz. Daha iki gün önce Çıldır Aktaş Gümrük Kapısı’nın temeli atıldı ve önümüzdeki yaz bu kapı hizmete girecek. Kapı tek başına bir anlam ifade etmiyor, eğer siz kapıyı ana koridorların üzerine kuruyorsanız veya kapının bulunduğu bölgelerde ana ulaşım koridorları oluşturuyorsanız o zaman anlamlı. İşte onun için anlamlıdır ki Kars üzerinden Aktaş’a kadar bölünmüş yol yapılıyor.
Yine onun içindir ki Artvin, Ardahan, Kars, Iğdır, Ağrı üzerinden Van’a, hatta Hakkâri’ye inen kuzey-güney koridoru yapılıyor.. O da bizim için çok çok önemli. İşte bu koridorlar ve demir yolları bir araya geldiği zaman Aktaş Sınır Kapısı gibi kapılar geri kalmış Kars için çok anlamlı hâle geliyor. Geri kalmış Kars artık etrafındaki yaklaşık 200-250 kilometre yarıçapındaki bir alanda 18 milyonluk bir popülasyona hizmet edebilir hâle gelecek, üretim merkezi olabilecek. Kars’ı örnek veriyorum ama Türkiye genelini doğru planlarsanız Kars bundan ziyadesiyle faydalanır.
Yine, kara yollarından demir yollarına geçecek olursak, Marmaray tabii ki İstanbul’a hizmet ediyor ama Marmaray aynı zamanda dünyaya hizmet ediyor, Türkiye’ye hizmet ediyor. Marmaray’ı planlarsanız, onun önemli bir halkası olan Bakü-Tiflis-Kars’ı eğer planlamamış olursanız, o da uluslararası anlamda yine eksik kalmış olurdu. Bakü-Tiflis-Kars umarım ve bekliyoruz ki önümüzdeki yıl bitecek.
Sadece Bakü-Tiflis-Kars değil, uluslararası demir yolu ağını planlarken Türkiye’nin jeopolitik ve jeostratejik konumundan yararlanması adına uluslararası koridorları iyi dikkate almak gerekiyor ve rekabet ettiğiniz Rusya üzerinden, Ukrayna üzerinden Avrupa’ya giden koridorlara alternatif olacaksanız sizin koridorunuzun ister demir yolu, ister kara yolu olsun sağlıklı ve gelişmiş olması gerekir.
Yine, Bakü-Tiflis-Kars’tan bahsetmişken, Marmaray’ı daha önce gezen, yurt dışından gelen ben üst düzey yetkililer gördüm. Rus Ulaştırma Bakanının denizin 60 metre altından Putin’i arayarak “Muhteşem bir yerdeyim, rüya gibi bir yerdeyim.” dediğini gördüm. Dolayısıyla, Marmaray’ı sadece Anadolu’dan Avrupa’ya trenle yolcu taşıyan bir proje olarak görmemek lazım. Eğer denizin 60 metre altında olduğunuzu düşünürseniz, denizin 60 metre altında deniz dibinin de altından bir tünelden geçtiğinizi düşünürseniz o zaman anlam ifade ediyor ve yine Marmaray’la ilgili haksız eleştiriler yapılıyor “Efendim, deniz dibindeki ekolojiyi bozuyor.” diye. Yani, bu kadar anlatılmasına rağmen anlaşıldı ki Marmaray hâlâ anlaşılmamış. Marmaray, deniz dibinin de altından geçen bir projedir, denizle herhangi bir bağı yoktur, ekolojik dengeyi bozacak, balık göç hareketini bozacak bir proje değildir. Dolayısıyla, onun yanındaki Avrasya da bunun gibidir. Bu projeleri iyi bilmek lazım ve tekrar söylüyorum: Marmaray, Kanal İstanbul, Avrasya tüneli, köprüler, olağanüstü uluslararası projelerdir.
İşte, son on yılda ne oldu? Karayollarında 7.750 kilometre yol yenilemesi yapılmış.
Demiryolunda 1.619 kilometre sinyalli ve 1.206 kilometre elektrikli yol yapılmış, şu an 2.500 kilometre yolda çalışma devam ediyor. Bunun anlamı: Dört yılda bitecek olsa, yılda ortalama 625 kilometre daha demir yolu kazandırılmış olacak ki bunun geneli yüksek standartlıdır, bunun geneli Bakü-Tiflis-Kars gibi konvansiyonel, 160 kilometre hıza göredir. Dolayısıyla, demir yollarında sadece kilometrelere takılıp kalmamak lazım, “Nereden nereye gidiyoruz?”u iyi bilmek gerekir.
Dönelim, demir yollarını tek başına yapmak bir anlam ifade etmiyor, demir yolu sanayisini geliştirmek lazım, bunu söylediniz ve bununla birlikte lojistik merkezlerini yapmak gerekiyor, bu, demir yollarını daha anlamlı hâle getiriyor. İşte, son dönemlerdeki lojistik merkezi hamlesi de bu anlamda çok önemsediğimiz ve bu konuda Kars da payını alıyor, Kars’taki lojistik merkezi de yaklaşık 700 bin metrekare alan ayrılarak organize sanayi bölgesi içerisinde planlandı ve yakında başlayacak. İşte, o zaman Kars da, Türkiye de bu tip projelerden ziyadesiyle yararlanacaktır.
Hava yolu tabii ki bunların ayrılmaz bir parçası. İstanbul’da üçüncü havaalanını yapıyorsunuz, Ankara’da, İzmir’de, Antalya’da modern Yap-İşlet-Devretle projeler yapıyorsunuz ancak küçük illerin de kalkınmışlık farkını gidermek adına ihtiyacı vardı, işte, o ihtiyacı gidermek adına Kars modern, muhteşem bir terminale sahip oldu ama sadece Kars böyle değil, Hakkâri böyle, Şırnak böyle, Batman böyle, bunları görmemezlikten gelemeyiz.
Türkiye için millî ama bölgelerin kalkınmışlık farkını gidermek adına doğuda yaptığınız havaalanları, doğuda yaptığınız bölünmüş yollar, Bakü-Tiflis-Kars, Kars-Iğdır-Nahcivan ve bunların merkezindeki lojistik merkezinde bizim için, Kars için, o bölge için eminim ki en az bir Marmaray kadar, bir Kanal İstanbul kadar önemlidir. Dolayısıyla, hasbelkader yanınızdaki, ekibinizdeki bir çalışma elemanı olarak yer almış olmaktan ve “Bu projelerin içinde ne mutlu ki bende bulundum.” diyebilmiş olmaktan hep onur duydum, duyuyorum. Bu onuru sizinle birlikte 102 bin kişi paylaşıyor. Ben hepsine kolaylıklar diliyorum. Bütçenizin Ülkemize ve Serhat şehrimiz Kars’a hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.