Aydın, “Ne yazık ki bu orijinal değerlerimizi muhafaza eden aileler az. Bunlar sandıklarda saklanıyor. Koçköyü o kadar önemli bir yer ki Kafkasya’dan Dağıstan’dan göçüp gelen her ne vesile ile olursa olsun ülkesini terk edenlerin ilk durak köyü Koçköyü’dür. Bugün mezarlıklardan mezar taşlarını okuttuğumuz zaman çok ilginç isimlere rastlıyoruz. Bunlardan bir tanesi, ölümü 1803 olan bir tarih vardır. Bir de kitabe vardır. Bunu okuduktan sonra bu beni bir alıştırmaya götürdü. 1970’li yılların başında o zaman yaşı 80-90’lara varan insanlara sordum. “Bu Dağıstanlı kimdir?” anlattılar. Dağıstan’dan herhangi bir vesile ile küsüp gelen bir usta sanatkar, iyi bir hançer ustası, iyi bir zerger. Koçköyü’nde mekan kurmuş sonra akrabaları gelip bunu götürmek istemişler gitmemiş. Vefatından sonra gelip mezarını yaptırmışlar ve mezar taşına da kitabe yazdırmışlar. O ustanın yaptığı hançerde şu anda köyümüzde 2 tane var. Bir de bakır sini var. Bunlar Koçköyü’müzün değerleri. Umarım bunların çocukları da bunları saklarlar. Tarihçesini de anlatırlar. Kültür varlıklarımızda devam eder.” dedi.
Alpaslan Bakar ise şunları söyledi:
“Koçköyü doğumluyum. Halen Koçköyü’nde ikamet ediyorum. Bu şenlikleri yapmaktan da gurur duyuyoruz. Bu papak Kafkasya’dan gelen bir papak. Bu papağın özelliği, kuzu koyunun karnındayken çıkartılıp yapılır. Yakıncıyı ise bunu atlara binerken soğuktan korunmak için giyerlerdi. Bir de 3. dedemden, Morlu Hasan’a ait olan hançer var. Bu hançerle Kars-Rus savaşında savaşan bir zattır. Körüklü çizme ise Ulu Atatürk’ün giydiği çizmelerden biri. Tarihi de bir o kadar eskiye dayanıyor. İngiliz şalvarı, bu şalvarda yine ilk Türk kıyafetlerinden biri. Benim giyindiklerim dedemin gençliğinde giyindiği giysilerdir. Dedem tarihe, kültüre çok önem veren bir kişiydi. Biz de nasip olursa bunu yürütmeye çalışacağız. Samet Ağa Osmanlı-Rus savaşında Türkiye’ye gelmiş fakat sıla hasretine dayanmayıp memleketine geri dönerken oradaki Rus askerleri tarafından katledilmiştir. Molla Hasan ise benim dedem. Aynı zamanda Osmanlı-Rus savaşlarında çarpışmış ve Kars, Türkiye Cumhuriyeti’nden önce kurtulan bir şehir olduğu için kaymakam vekilliği yapmıştır. Meyti Ağa, Gürcistan’da yaşamakta olup yarıya kadar Rus askerleri tarafından toprağa gömülerek kurşunlanmıştır. Diğer dedem Zülfükar Bakar, bu tarih eserlerin bu güne kadar gelişmesinde en büyük emeği geçen kişidir. Bizde onlara layık bir evlat olarak bunları yürüteceğiz. Bilindiği gibi Türk milleti ata, ecdattan gelmektedir. At çulu var. O da Kafkasya’da örülüp gelen bir çul. Çerkez eğeri var, yaklaşık 130-140 yıllık bir eğerdir. Gem yine aynı şekilde Rusya’dan gelindiği zaman dedelerimizin binip geldiği gemdir.”
Koçköyü Kalkındırma ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Üyeleri Yakup Yögeç ve İlkin Borçalı da, “Bu güzellik geleneğimize, töremize gelecek yıllara doğru devam ettirmek istiyoruz. İnşallah bundan sonraki dönemlerde bu halılarımızı, geleneklerimizi, göreneklerimizi sürdüreceğiz. Gürcistan’ın Borçlu köyünden aşık olarak Dernek Başkanımız Cengiz Bey ve Belediye Başkanımızın isteğiyle geldik. Allah Koçköyü’ne nice bayramlar nasip etsin.” diye konuştular.
KHA