KARS (AA) - UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Ani Ören Yeri'nde bulunan Anadolu'daki ilk Türk camisi Ebul Menuçehr'in, restore edilerek ibadete açılması için etrafında başlatılan kazı çalışmaları devam ediyor.
Türkiye-Ermenistan sınırını oluşturan Arpaçay Nehri'nin iki derin dar boğazının ortasında yer alan, 884-1045 yılları arasında Bagratlılar, 1045-1064 yılları arasında Bizanslılar tarafından yönetilen Ani, 16 Ağustos 1064'te Sultan Alparslan tarafından fethedilerek yurt topraklarına katıldı.
Kurulduğu günden bu yana 23 medeniyete ev sahipliği yapan, aralarında her biri farklı bir güzellik ve tarihi değerdeki cami, kilise, katedral gibi dini yapıların yanı sıra paha biçilmez diğer tarihi yapıları ve kültürel hazineleri bünyesinde barındıran Ani, Kafkaslardan Anadolu'ya ilk giriş kapısı olma özelliğiyle ayrı bir önem arz ediyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün izniyle Kars Müze Müdürlüğünün başkanlığında Kafkas Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Öğretim Üyesi Muhammet Arslan'ın bilimsel danışmanlığında bölgede başlatılan kazı çalışmaları, 4 ayrı noktada sürüyor.
İl Kültür ve Turizm Müdürü Hayrettin Çetin, kentte görev yapan basın mensuplarına bölgeyi gezdirerek çalışmalar hakkında bilgi verdi.
- Kazı çalışmalarında İslami döneme ait sikkeler de bulundu
Kazının bilimsel danışmanı öğretim üyesi Arslan, gazetecilere, Ani Ören Yeri'ndeki bilimsel kazı çalışmalarına 6 Temmuz'da başladıklarını ve 10 Eylüle'e kadar devam edeceklerini söyledi.
Farklı üniversitelerden 42 kişilik bir ekiple kazı çalışmasını yaptıklarını anlatan Arslan, şöyle konuştu:
"Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğünün ortaklaşa imzaladığı protokol ile de Ebu Menuçehr Camisi'nin restore edilmesi kararlaştırıldı. Bir ekibimiz de Ebul Menuçehr'i restorasyona hazırlamak üzere kazı çalışmalarını sürdürmektedir. Kazı çalışmaları sırasında sırlı ve sırsız seramik parçaları, süslemeli, motifli seramikler bulunuyor. Ayrıca Bagratlı, Selçuklu ve İslami döneme ait sikkeler de bulunmaktadır."
Arslan, kazıda Selçuklu dönemine ait olduğunu düşündükleri bir mescit kalıntısı ortaya çıkardıklarını belirterek, "Mescidi, beden duvarları ve mihrabının bir kısmı sağlam olarak gün yüzüne çıkarmış olduk. Çalışmalarımızı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün ruhsatı ve finansmanı ile sürdürmekteyiz. Tabi bunun yanında Serhat Kalkınma Ajansı da çalışmalarımıza çok büyük bir ölçüde proje desteği sunmaktadır." diye konuştu.