ERZURUM (AA) - Erzurum Teknik Üniversitesinden (ETÜ) bir grup akademisyen, Elazığ'da merkez üssü Sivrice ilçesi olan 6,8 büyüklüğündeki depremin ardından bölgede incelemelerde bulundu.
ETÜ, 24 Ocak'taki depremin ardından akademisyenlerini, saha çalışmaları yapmaları ve elde edilecek bilgilerin mühendislik fakültesi öğrencilerine aktarılması için bölgeye gönderdi.
Depremin merkez üssüne giderek sarsıntıdan en çok etkilenen yerleşim yerlerinde incelemelerde bulanan akademisyenler, depremin şiddeti ve zararları üzerine çalışmalar yaptı.
Akademisyenlerin saha çalışmalarından elde ettikleri bilgilerin mühendislik fakültesi öğrencilerine aktarılması için ETÜ Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Konferans Salonu'nda "Sivrice-Elazığ Depremi" konulu konferans gerçekleştirildi.
Konferansta akademisyenler, elde ettikleri bilgileri görseller eşliğinde çok sayıda mühendislik fakültesi öğrencisiyle paylaştı.
ETÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Dilek Okuyucu, Elazığ depreminin yer ivmesi verileri elde edilemediğinden, mühendislik açısından yapısal değerlendirme yapmalarının zor olduğunu ifade etti.
Depremin gerçekleştiği bölgenin depremselliğinin yüksek olduğunu anlatan Okuyucu, "Bu bölgede sık sık deprem olmuştur. 1900'dan itibaren 300'e yakım deprem yaşanmış ve 6,8'lik deprem, belirlenen depremlerin en büyüğüdür." dedi.
Neden olduğu hasar, yıkım ve insanlara hissettirdiklerinin, depremin şiddetinin ölçüsü olduğunu ve bu doğrultuda çalışma yaptıklarını dile getiren Okuyucu, şunları kaydetti:
"Kırsaldaki şiddet üzerine çalışma yapıldı. Bu çalışma fay hattının üzerindeki yerleşim yerlerinde yapıldı. Evlerinde ufak bir çatlak görüp de evlerinden kaçan insanları gördük ama biz bir mühendis olarak baktığımızda hiçbir problem yoktu ve eve rahatlıkla girilebilirdi. Bu bize depremin şiddetini gösteriyordu. Baktığımızda kimi yerleşim yerlerinde toplu yıkım varken kimi yerlerde ise hiçbir hasar olmamıştı. Bunun yanında betonarme yapılarda hasar görülmedi. Kırsal alanlarda çok büyük hasarlar vardı ve neredeyse yığma kerpiç yapıların hiçbiri ayakta değildi. Buradan şu görüldü: Esas yıkıcı olan deprem değil, yığma işçiliğidir."
Okuyucu, saha çalışmalarının akademik olarak yayınlanacağını sözlerine ekledi.