Bingöl Valisi Ahmet Hamdi Usta, 1 Mayıs 2003'te 6.4 büyüklüğünde meydana gelen depremin üzerinden 21 yıl geçtiğini hatırlatarak, "Bu acıların bir daha yaşanmaması ve oluşabilecek hasarların en aza indirilmesi için asıl önemli olan depremden önce alınacak tedbirlerdir" dedi.
1 Mayıs 2003'te Bingöl'de meydana gelen 6.4 büyüklüğündeki depremde, kayıtlara göre 176 kişinin hayatını kaybettiği, 521 kişinin de yaralandığı depremin üzerinden 21 yıl geçti. Depremin yıl dönümüyle ilgili açıklama yapan Bingöl Valisi Usta, depremde hayatını kaybedenlere başsağlığı dileklerini sundu. Deprem öncesi alınacak tedbirlere değinen Vali Usta, "1 Mayıs 2003 tarihinde ilimizde meydana gelen ve yüzlerce vatandaşımızın hayatını kaybetmesine neden olan depreminin üzerinden 21 yıl geçti. Neden olduğu yıkımla şehrin hafızasında acı sayfalardan biri olarak yerini alan bu depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Yüce Allah'tan rahmet, yakınlarına ve tüm hemşehrilerimize başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Bütün zor ve acılı günlerde olduğu gibi bu felaketten sonra da Devletimiz ve milletimiz birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmiş, büyük dayanışma örneği sergilemiş, yaraların sarılması ve şehrimizin yeniden yapılanma çalışmaları için olağanüstü bir gayret göstermiştir. Depremin meydana getirdiği hasar ve acıların felaketten sonra sergilenen yardımlaşma ve dayanışma ruhuyla kısa sürede giderilmesi elbette önemlidir. Ancak bu acıların bir daha yaşanmaması ve oluşabilecek hasarların en aza indirilmesi için asıl önemli olan depremden önce alınacak tedbirlerdir. Bu kapsamda, deprem yönetmeliğine uygun olarak inşa edilen binalar meydana gelecek hasarı büyük ölçüde azaltmaktadır. Ülkemizin büyük bir bölümü, özellikle de ilimiz ciddi deprem kuşakları üzerinde bulunmaktadır. Bu nedenle, geçmişte yaşanan depremlerin günümüzde ve gelecekte de yaşanması kaçınılmazdır. Burada önemli olan husus; depremle yaşayabilmeyi öğrenmek, toplumun geniş kesimlerinde konuyla ilgili farkındalık oluşturmak, kamu kurumlarımız, yerel yönetimlerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız ve vatandaşlarımızla bütünlük ve dayanışma içerisinde muhtemel depremlere hazırlıklı olmak; yapı stoklarımızı, evlerimizi ve işyerlerimizi yaşadığımız zamanın bilimsel verileri ışığında teknolojinin imkânlarını da kullanarak depreme dayanıklı şekilde inşa edebilmektir. Çünkü söz konusu insan hayatıdır ve insan hayatı her şeyden daha değerlidir. Unutmayalım ki insanın canına kast eden deprem değil ihmaldir, tedbirsizliktir, yapılardır" dedi.