Özdemir Erdoğan, 5-6 sene önce bir gazeteyle yaptığı söyleşide “Düzenin sahibleri Türkiye’de üç kişiye özellikle yatırım yaptılar; Zeki Müren, Bülent Ersoy ve Tarkan… Bunlara yatırım yapılmasındaki en temel sebeb ise bu kişilerin cinsel tercihleri olmuştu” demişti. Hatırlarsanız Tarkan’ın da -hani dünya yıldızı gibi topluma “pazarlandığı” vakitlerde- “erkek sevgilisi” ile çekilmiş fotoğrafları yansımıştı medyaya. Daha sonraları Tarkan’a bu olaylar hatırlatılınca “O günlerde kafam karışıktı” diye bir açıklamaya sığınmak zorunda hissetmişti kendisini. Kafası karışık olan ve sistem/düzen tarafından gençlere rol modeli olarak sunulan, hatta kör cahil ifadeyle “pop’un ilahı” sayılan Tarkan bu “Karma” haliyle kimleri karman çorman yaptı acaba?Bir kötülüğün ya da toplum tarafından adab dışı bulunan bir hareketin yapılmasından daha tehlikeli olan o ahlaksızlığın normalleşmesidir. Normalleşip belki kural haline gelmesi ve hatta normalleşen bu ayıbı eleştirenlerin kınanmasıdır. Sistem yöneticileri sistematik olarak bunu istedikleri yerde başarıyorlar maalesef!Yakınlarda da bir eşcinsel hakem ile yeniden gündeme getirilmeye çalışıldı bu “cinsel tercih” özgürlüğü(!). Slogan belli; özgürleş ve hayatı yaşa! Kadın özgürleşsin, gençler özgürleşsin, üniversiteler özgürleşsin, cinsellik özgürleşsin… Tamam, ama bu özgürlük naralarını atanları, Türkiye’nin bilinen en basit yasağı olan başörtüsü ile okuyamama, milletvekili seçilememe yasağı karşısında hiçe yakın görürsünüz mesela! Orası ayrı konu(!)… Politize ediyorsunuz filan denir şimdi. Peki, öyle olsun! Biz yeniden dönelim cinsel tercih özgürlüğü mevzusuna. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu, AB’ye gireceğiz diye yakında eşcinsel evlilikleri onaylayan yasa tasarısını meclise getirtecekler, diye hayıflanıyordu. Haksız sayılmazdı elbet. Bir toplumu fesada uğratmak isterseniz ya da insanları yığın haline getirip istediğiniz şekilde yönetmek isterseniz aile kurumunu yıkmanız yeterlidir. Hemen her kültürde/toplumda bilinir ki aile temel yapı taşıdır ve o bozulursa ülkeler bile yıkılır. Bunun bilinciyle Batı dünyası da dikkat ederseniz son zamanlarda meşhur ama evli insanları gündeme taşıyor, evliliklerini haber yapıyor. Karşı cinsler arasında evliliği özendirmeye çalışıyorlar. Aklın yolu bir çünkü…Toplumu ayakta tutan aileyi de evlilik kurumunu da bu tür “karma”şık metotlarla yıkarsınız. Olaya da her zamanki gibi biraz 'çağdaşlık' süsü verirsiniz, karşı çıkanları yobazlıkla itham edersiniz, özgürlüğü kalkan yaparsınız, insan hakları dersiniz, sembolünüzü renk cümbüşünden seçip olayın dış makyajını da janjanlı yaparsınız iş olur biter. Artık normalleşen bu adabsızlığa kimin sesi çıkacak olursa da bir çırpıda linç ediverirler. Bakın bu son hakem olayı vesilesi ile eşcinselliğin sapkın yorumuna karşı çıkan Ali Bulaç ve Prof. Dr. Hayreddin Karaman isimleri nasıl harcanıverdi sistemin bekçileri tarafından! Hâlbuki hadiseye gayet insanî şekilde yaklaşan ve durumu ahlakî olarak izah eden beyanatları vardı bu iki ismin. Birileri bir iki insanın sapkın özgürlüğünü savunacağım derken bir toplumun bozulmasını nasıl görmezden gelir o da akıl alacak bir şey değildir.Hep dediğimiz gibi, sistemin süslü hediye paketi içinde ifsad etmek istediği topluma sunduğu bubi tuzakları var. Amaç eğlence düşkünü, zevk kölesi, hedonist, keyif ehli, sorgulamayan, düşünmeyen bir nesil sağlamak! Lütfen ahlakî ayarlarınızı normale göre yeniden ayarlayın/sağlamlaştırın/kontrol edin! İpin ucu kaçtı mı geri dönüşü çok yaralı bereli olur çünkü…
Rol Modelleri Üzerinden Sapkınlığa Vize
Rol Modelleri Üzerinden Sapkınlığa Vize
11