Yaşar Alptekin’den Namaza Çağrı
Eğitim-Bir Sen Kars Şubesi tarafından organize edilen ve 3 gün süren “Düzceli Mehmet” adlı eserin tiyatro oyununda sahne alan eski Manken Yaşar Alptekin'in, Namazla ilgili öğütlerde bulundu.
Tiyatro oyunundan sonra hayran kaldığı Kars’ın dört bir yanını gezen, tarihi dokusunu ve manevi havasını teneffüs eden Alptekin, Karsla ilgili duygularını paylaştı ve namazla ilgili önemli mesajlar verdi.
Kars’a ilk kez gelen Alptekin, gezip gördüğü Ani Harabelerine ve Kars’ın tarihi dokusuna hayran kaldığını söyleyen Alptkeni, Kars’ta en çok da yolların bozuk olmasına üzüldüğünü, seneye bir daha geldiğinde bu yolların Kars’a yakışır şekilde yapılmış olduğunu görmek istediğini belirtti.
Alptekin, “Kars benim için çok uzak bir yerdi ama şimdi yakın bir yer oldu. Buradaki insanların samimiyeti ve Kars’ın güzelliği beni çok etkiledi” diyerek, “İnşallah Rabbim nasip eder, yine Kars’a geliriz ama inşallah bir sonraki geldiğimde bu yollar düzgün bir şekilde olur ve bizlerde inşallah düzgün yollarda zevkle yürürüz, zevkle o güzel binaları seyrederiz, zevkle Kars kalesini seyrederiz inşallah.” şeklinde konuştu.
Eğitim-Bir Sen Derneğe Kars’a gelmesine vesile olduğu için teşekkür eden Alptekin, Kars’tan güzel hatıralarla döndüklerini ve İstanbul’a gittiğinde Kars’taki anılarını bol bol anlatıp, dostlarıyla paylaşacağını söyledi.
Alptkekin, “Kars’ta Ani harabelerini gezdik, Kars kalesine çıkamadıysak da uzaktan seyrettik. Ucubeleri de (İnsanlık Anıtı) uzaktan seyrettik fazla yaklaşmadık. Kars’ın güzel binalarını gördük, cağ kebabı yedik, kaşar aldık, bol miktarda konu komşuya hediye edecek bal ve kaşar aldık. İnanın her şey çok güzeldi, gerçekten her şey güzeldi. Bir de havasını sevdim. Bir gün içerisinde beş kere hava değişti. Bu hava iki senedir böyle devam ediyormuş galiba. Biz İstanbul’da alışkınız aslında ama Kars’ta pek alışamadık. Her şeyden önce uykuyu çok rahat uyuduk. Çok güzel bir havası var, çok temiz bir havası var ve insanların güler yüzleri, misafirperverliği daha da etkileyici. Gerçi Anadolu’nun her yerinde, vatanımın her yerinde bu güzel misafirliği görüyoruz ama Kars’ta ayrı bir güzellikti. Her şeyden önce Kars, bizim hayatımızda önemli bir yer edindi. Yani güzel hatıralarla dönüyoruz.” şeklinde konuştu.
Şehit Ebu-l Harakani Hz. Türbesini de ziyaret ettiklerini ifade eden Alptekin, “Evliya Camii’nde namaz kıldık hem de huşu içerisinde namaz kıldık. Birde buradaki insanlar hakikaten namaza gereken önemi veriyorlar. Yani bizim diğer gezdiğimiz yerler gibi değiller, namaza daha iyi sarılıyorlar. Onu hissedebiliyorsunuz. Yani o manevi atmosferi hissedebiliyorsunuz. Onun için ben İstanbul’a gittiğim de herkese tavsiye edeceğim Kars’ı bir kere de olsa gelip görsünler.” dedi.
EY KUL ETME DÜNYA NAZI, KIL NAMAZINI, SONRA KILARIM DİYENLERİN KILDILAR CENAZE NAMAZINI
Alptekin, namaz kılmanın önemiyle ilgili de şunları söyledi:
“Ben aslında namaz kılmayan insanlara çok şey söylemek istiyorum. Benim bir sloganım var: “Ey kul etme dünya nazı, kıl namazını, sonra kılarım diyenlerin kıldılar cenaze namazını.” Namaz bizim borcumuz. Namaz Rabbimle buluştuğumuz o andır. Yani bir elimizde beş parmak vardır. Baş parmağımızı yok edersek elimiz hiç bir işe yaramaz. İslam’ın beş şartı vardır. Beş şartından biri olan da namazdır. Namaz yok ise diğer amellerin hiçbir anlamı yoktur.
AYAĞI ŞİŞENE KADAR NAMAZ KILAN PEYGAMBERİN, GÖZLERİ ŞİŞENE KADAR UYUYAN BİR ÜMMETİ OLDUK
Mesela bazı insanlar var “ben namaz kılmıyorum ama kalbim temiz” diyor. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (SAV), yüceler yücesi Peygamber efendimiz, kalbi kirli miydi ki de sabahlara kadar namaz kılıyordu. Öyle bir duruma geldik ki; ayağı şişene kadar namaz kılan Peygamberin, gözleri şişene kadar uyuyan bir ümmeti olduk. Ne yazık ki bu çok ciddi ve üstüne gidilmesi gereken bir konu. Gençlere bunu anlatmak lazım. Çünkü; herkes Allah’a inanıyor ama kimse Allah’a olan sorumluluğunu yerine getirmiyor ve deve kuşunun kafasını kuma gömüp saklandığını zannetmesi gibi bahaneler, mazeretler uyduruyor. “Okul bitsin namaza başlayacağım, yaz tatili bitsin namaza başlayacağım” diyor.
AN ŞU ANDIR. DÜN, DÜNDE KALMIŞTIR, YARINI İSE RABBİMDEN BAŞKA HİÇ KİMSE BİLEMEZ
Münevver Karabulut’ta evlenecekti çocukları olacaktı ama vefat etti. Barış Akarsu da daha kaset çıkaracaktı ama vefat etti. Muhsin Yazıcıoğlu ağabeyimiz seçimlere katılacaktı ama vefat etti. Askere gidenler belki askerden döndükten sonra evlenecekti ama şehit oldu. An şu andır. Dün, dünde kalmıştır, yarını ise Rabbimden başka hiç kimse bilemez. Geriye kalıyor bize bir tek an. Şu an ne yaptığımız ve ne yapacağımızdır önemli olan. Bunun için şu anı iyi değerlendirmemiz gerekir.
RABBİMİZE TEŞEKKÜRÜMÜZ NAMAZIMIZDIR
“Ben iyi bir insanım, insanları seviyorum, çalışmakta bir ibadettir” gafletinde bulunmadan, sorumluluğumuzu yerine getirmemiz lazım. Nasıl ki bir insana hediye verdiğimizde teşekkür etmese nankörlükle suçluyoruz, bizim bu yaptığımız nankörlük değil mi o zaman? Bizim bu yaptığımız nankörlük, düpe düz nankörlüktür. Bize bu dünyayı yaratan, kainatı bize hizmetçi kılan Rabbime karşı bizim bir teşekkür borcumuz var. Bu teşekkürümüz bizim namazımızdır. Beş vakit namaz, yirmi dört saat içerisinde bir yada bir buçuk saatimizi alır. Yirmi dört saate karşılık bir saat ve biz bunu veremiyoruz, gereken önemi gösteremiyoruz, bahaneler uyduruyoruz. “Şu dizi bitsin, şu oyun bitsin, şu yemek bitsin” hep bir bahane uyduruyoruz. Halbuki bizim bir teşekkür borcumuz var bizim teşekkürümüz şükür, şükrümüz ibadet, ibadetimiz de namaz. Bu kadar nankör olmasın insanlar. Bizi yaratan, kainatı hizmetçi kılan Rabbim için bizim bir teşekkür borcumuz var. Bu teşekkür de ancak namazla giderilir.”
Türkiye’nin önde gelen aydınlarını konuk eden Eğitim-Bir Sen Kars Şubesi 28-29 Mayıs 2011 tarihlerinde ünlü yazar Halit Ertuğrul’un “Düzceli Mehmet” adlı tiyatro oyununu Halk Eğitim Müdürlüğü Çok Amaçlı Salonu’nda Karslılarla buluşturmuştu.
KHA