Van'da eski belediye başkanı ve meclis üyesine verilen ceza gerekçeli kararda
Haklarında yürütülen terör soruşturmaları kapsamında görevden uzaklaştırılan İpekyolu Belediyesinin HDP'li eski başkanı Azim Yacan ile "eş başkanlık" sıfatını kullanan belediye meclis üyesi Şehzade Kurt'a verilen hapis cezalarının gerekçeli kararı tamamla
VAN (AA) - Van'da haklarında yürütülen terör soruşturmaları kapsamında görevden uzaklaştırılan eski İpekyolu Belediye Başkanı HDP'li Azim Yacan ile belediye meclis üyesi Şehzade Kurt'a verilen hapis cezalarının gerekçeli kararı açıklandı.
Van 7. Ağır Ceza Mahkemesi, yasal dayanağı olmamasına rağmen "eş başkanlık" sistemini uyguladıkları, terörle iltisaklı kişileri işe aldıkları ve teröristlere destek sağladıkları gerekçesiyle Yacan'a "silahlı terör örgüte üye olma", "örgüt propagandası yapma" suçlarından verilen 9 yıl 2 ay, "eş başkan" sıfatını kullanan meclis üyesi Kurt'a da "silahlı terör örgüte üye olma" suçundan verdiği 6 yıl 3 ay hapis cezalarının gerekçeli kararını hazırladı.
Terör örgütü PKK/KCK'nın yapılanması, faaliyetleri ve amaçlarıyla ilgili detaylı bilgilerin yer aldığı kararda, sanıklar ve avukatlarının atılı suçlamaları kabul etmediği belirtildi.
- "Terör örgütünün istismarcı bir karakteri var"
Kararda, terör örgütü PKK'nın 2000'li yılların başından itibaren özellikle gençleri, kadınları ve çocukları kitlesel eylemler yoluyla kullandığı vurgulanarak, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
"Terör örgütünün istismarcı bir karakterinin olduğu ve istismar edilen grupların başında kadınlarla çocukların geldiğini söylemek mümkündür. Özgürleşme vaadiyle kandırılarak terör örgütüne katılımı sağlanan kadınlar, siyasi ve silahlı eylemlerde kullanılmaktadır. Terör örgütü aynı zamanda kadınları intihar saldırılarında, propaganda faaliyetlerinde, kitlesel eylemlerde, örgüt içi iktidar mücadelelerinde, bilgi toplamada, eleman temini faaliyetlerinde kullanmıştır. Terör örgütü tarafından kullanılan ikinci grup ise çocuklardır. Örgüt, gençlik yapılanması aracılığıyla 18 yaşından küçük çocukları kandırarak şiddet içerikli sokak eylemlerinde, eylem hedeflerinin keşfinde ve istihbarat faaliyetlerinde kullanmıştır."
PKK'nın, "cebir ve şiddet kullanarak, baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemleriyle, Anayasa'da belirtilen cumhuriyetin niteliklerini, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak" amacıyla kurulduğu ifade edilen kararda, bu amaç için birçok silahlı eylem gerçekleştirdiği anlatıldı.
- "Değer ailesi" kriterine göre alımlar yapılmış
Terör örgütü mensuplarının, örgütsel faaliyetleri sebebiyle cezaevinde bulunanların, güvenlik güçleriyle girdikleri çatışmalarda öldürülen teröristlerin ailelerinin sözde "değer ailesi" olarak nitelendirildiğine dikkati çekilen kararda, işe alımlarda da bu kriterlerin göz önünde bulundurulduğuna işaret edildi.
İpekyolu Belediyesine 17 Nisan 2019'dan sonra işe alınan 58 personelin güvenlik soruşturmasının yapıldığı belirtilen kararda, "İşe alınan 58 kişinin sözde 'değer ailesi' kriterlerine göre belirlendiği anlaşılmıştır. Belediyeye alınan çoğu temizlik işçisi 114 personel güvenlik soruşturması yapılmadan alınmış, güvenlik soruşturmalarının olumsuz çıkması neticesinde söz konusu personel işten çıkarılmıştır. Tanık ifadelerinde de işe alınan personelin örgüte yakın kişilerden oluştuğu belirtilmiştir." ifadelerine yer verildi.
- "İfade özgürlüğü demokratik bir toplumun temelini oluşturmaktadır"
İfade özgürlüğünün demokratik bir toplumun temelini oluşturduğu bildirilen kararda, şunlar kaydedildi:
"Bu özgürlük sadece normal karşılanan bilgi ve fikirleri değil, aynı zamanda insanları şok eden ve hırpalayan bilgi ve fikirleri de kapsamaktadır. İfade özgürlüğü çoğulculuğu, hoşgörüyü ve açıklığı da gerektirmektedir ve bunlar sağlanmadan demokratik bir toplum olmaz. Sanık Azim Yacan'ın sosyal medya hesaplarından paylaştığı ifadelerin, silahlı terör örgütü olduğu muhakkak olan PKK/KCK'nın cebir, şiddet ve tehdit yöntemlerini meşru gösterip övdüğü, şiddete teşvik edici ya da silahlı direnişe ve isyana davet oluşturacak nitelikte olduğu bu nedenle ifade özgürlüğü kapsamında kalmadığı kanaatine varılmıştır."
Kararda, tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirmeler sonucu her 2 sanığın da terör örgütüne üye olduğu, PKK/KCK ile organik bağ kurdukları, eylemlerinde süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluğun bulunduğu, bu nedenlerle cezalandırıldıkları ifade edildi.