Uluslararası Emniyet Otogarı’nda yıkım: Esnaf İBB’ye tepki gösterdi
İstanbul Fatih'te bulunan Uluslararası Emniyet Otogarı'ndaki bazı yapılar, kaçak olduğu gerekçesiyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekiplerince yıkıldı.
İstanbul Fatih'te bulunan Uluslararası Emniyet Otogarı'ndaki bazı yapılar, kaçak olduğu gerekçesiyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekiplerince yıkıldı. Yıkıma tepki gösteren işletme sahipleri, "İBB'nin bize dediği işgalci kelimesini kabul etmiyoruz. Hukuksuzluğu maalesef şu anda İBB yaptı. Biz ve bütün kiracılarımız mağdur durumdayız" dedi.
Fatih Aksaray'da bulunan Uluslararası Emniyet Otogarı'ndaki bazı yapılar kaçak oldukları gerekçesiyle yıkılmaya başlandı. İBB'ye bağlı ekipler sabah saatlerinde otogara geldi. Ardından iş makineleriyle yıkım gerçekleştirilmeye başlandı. Otogardaki esnaf ise yıkıma tepki gösterdi. Ruhsatlı olduklarını ve mahkeme sürecinin devam ettiğini savunan esnaf, kendilerine yapılanın haksızlık olduğunu söyledi.
"İşgalci sayılmayı kabul etmiyoruz"
Bütün belgelerinin, ruhsatlarının tam olduğunu söyleyen Emniyet Otogarı Yöneticisi Nazan Mungan, "Burada vaziyet planlarımız ile beraber kontratlarımız da var. Bize kendilerinin verdiği 2008 tarihli çalışma ruhsatımız var. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın bize verdiği T1 ve T3 yolcu terminali ve kargo terminali belgemiz var. Biz burada hukuka uygun bir kiracıyız ve kiracılığımız devam etmektedir. Aynı zamanda "alt kiracılık olurumuz" var. İBB'nin bize dediği işgalci kelimesini kabul etmiyoruz. Hukuksuzluğu maalesef şu anda İBB yaptı. Biz ve bütün kiracılarımız mağdur durumdayız. Bununla ilgili gerekeni yapacağımızdan emin olabilirsiz. Yıkım olayı şu şekilde; kendilerinin bize 2010 yılında vermiş olduğu binaların yapı ruhsatı olmadığı gerekçesiyle verdikleri bir karar. Yani kendi binalarını kaçak yapı göstererek kendi kendilerini ihbar ettiler. Biz şu an çalışmaya devam etmekteyiz. Muhtemelen kendileri burayı yeşil alan gösterip, bizim ticari faaliyetlerimize devam edecekler. Bütün esnafın kanaati bu yönde. Size yer gösterdik denildi, fakat bize bir yer gösterilmedi. Kiracılara gösterildi, fakat onları da ticaretin kalbi olan Laleli'den çıkartamadılar. Bir tane firma Alibeyköy'e gitmedi. Sürekli mobbingler devam etti, sonuçta da bu duruma düştük" diye konuştu.
"Bu ne insani ne siyasi bir durum"
Otogar içinde restoran işleten Ahmet Kuncan yıkım kararı ile ilgili, "Ben burada 30 yıllık esnafım. Burası İBB'ye ait olmasına rağmen parkın yöneticileri burayı kiraladılar. Biz şu an burada kiracı konumundayız. Bu konumda olmasaydık bizi de boşaltırlardı. Bunların tek tutundukları dal imarsız kaçak yapılar; bunun üzerine buraları yıktılar. İBB sorumluluğu kiracıya yüklüyor, "İmar almadan buraları yapmışsın" diyor. 20 senedir neredeydiniz? Bütün esnaf, Balkanlar'dan gelenler, Orta Asya'dan gelenler buradan mal alıp getirip götürüyor. Turizm canlanıyor, Laleli buradan besleniyor, Merter buradan besleniyor. Bir inat uğruna bütün bu suları kestiler. Bütün esnaf mağdur. Dükkanların içinde kasalar, klimalar bile kaldı. Dükkanların içini boşaltmamız için bir saat bile müsaade etmediler. Bu ne insani ne siyasi bir durum" dedi.
"İsrail'in Gazze'ye yaptığı zulüm gibi bir haksızlık"
Otogarda çalışan ve yıkım kararına isyan eden Uğur Sakız, "Çağdaş zihniyet dedikleri insanlar, çağdaş olmayan insanlarla çağ dışı bir yıkım yaptı. Hiçbir tebliğ verilmeden, mahkeme bitmeden bana "işgalci', buraya "işgal" diyerek yalan söylediler. Biz burada kiracıyız. Kiranın mahkemelerce hak edilen bir hak olduğunu, ruhsatlı olduğumuzu size gösterebilirim. Bu yapılan bir haksızlık. Öyle haksızlık ki İsrail'in Gazze'ye yaptığı zulüm gibi" diye konuştu.
Kaynak: