TSKB'den "Toparlanma Arayışında Yapısal Dönüşümü Gözetmek" raporu
Raporda, ikinci dalga kaygıları devam ederken Kovid-19 salgınının küresel çapta kontrol altına alındığından söz etmek için erken olduğu belirtilerek, orta vadede küresel görünümde aşağı yönlü risklerin yüksek seyrettiği kaydedildi
İSTANBUL (AA) - Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) Ekonomik Araştırmalar ekibi tarafından pandemi koşullarında küresel görünüm ve Türkiye ekonomisinin güncel durumuna ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı bir rapor hazırlandı.
TSKB'den yapılan açıklamaya göre, "Toparlanma Arayışında Yapısal Dönüşümü Gözetmek" başlığıyla yayımlanan raporda, toparlanma sürecinde yapısal dönüşüm için çözüm önerileri sunuldu.
Raporda, dünya genelinde vaka sayılarındaki artışın sürmesinin ekonomik görünüm üzerindeki belirsizlikleri yüksek tuttuğu ve küresel toparlanmanın devamlılığına yönelik kaygıları beslediği belirtildi.
İkinci dalga kaygıları devam ederken, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının küresel çapta kontrol altına alındığından söz etmek için erken olduğuna vurgu yapılan raporda, orta vadede küresel görünümde aşağı yönlü risklerin yüksek seyrettiğine işaret edildi.
Raporda, "Gelişmiş ekonomiler arasında her ülkenin geniş parasal ve mali destek alanına sahip olmaması önemli bir sorunken, iç ve dış talepteki zayıflıklara ek olarak, gelişmekte olan ekonomilerin çoğunun salgın döneminde dış finansmana erişim konusunda güçlükler çekmesi, ekonomi politikalarında alanlarını sınırlıyor." ifadelerine yer verildi.
Türkiye'de merkez bankasının faiz indirimleri ve likidite desteklerinin yanı sıra hükümetin aldığı tedbirlerle mayıs ve haziran ayında toparlanma yaşandığı kaydedilen raporda, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
"Normalleşme sürecinin kapasite kısıtlamalarına yol açması, döviz kurlarındaki yükselişle birlikte enflasyon üzerinde kısa vadeli riskleri artırdı. Enflasyondaki yükseliş, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın para politikasında manevra alanını sınırladı ve hizmet gelirlerinde yaşanan kaybın cari dengede bozulmaya yol açması, makro-finansal riskler açısından ekonomi politikalarında temkinli bir duruşu gerekli kıldı. Türkiye'nin toparlanmasının sürdürülebilirliği için dış finansmana erişimi kritik önemini koruyor. Küresel ticaret ve sermaye akımlarında kırılganlıkların yüksek olduğu bu ortamda, iç talep ağırlıklı bir büyüme kompozisyonunun olası olumsuz yan etkilerinden kaçınmak için Türkiye'nin uzun vadeli ve hedefe odaklı dış kaynak girişine ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz."
- "Tüm aktörlerin nitelikli toparlanmayı sağlayacak politikalarda üzerine düşeni yapması gerek"
Raporda, pandemi sürecinde alınan önlemlerin ekonomik faaliyeti genel çerçevede olumsuz etkilediği, bu etkinin boyutunun alt sektörler bazında önemli farklılıklar gösterdiği ifade edildi.
Turizmin gelişmekte olan ülkeler için önemine değinilen raporda, Kovid-19'un karantina süreci ve seyahat kısıtlamaları ile uluslararası seyahat aktivitesini durma noktasına getirdiği, bu olumsuz etkilerin sektörün toparlanma sürecinin önceki krizlere göre daha uzun süreceğini gösterdiği belirtildi.
Raporda, gelecek dönemde Türkiye ve Avrupa'nın normalleşme sürecindeki senkronizasyonun ihracat performansı açısından belirleyici olmasının beklendiği aktarılarak, "Ülkelerin küresel değer zincirleri üzerinden eklemlendiği günümüz dünyasında, küresel ekonominin karşılaştığı sorunlarla mücadelede uluslararası iş birliği önemini koruyor. Devletlerden özel sektöre, yerel finansal aktörlerden kalkınma finansmanı kuruluşlarına kadar sürecin tüm aktörlerinin nitelikli toparlanmayı sağlayacak politikalarda üzerine düşeni yapması gerekiyor." denildi.
Pandemi kaynaklı resesyonun gelir dağılımı üzerinde olumsuz etkiler yaratacağına ilişkin çalışmalardan bahsedilen raporda, şunlar kaydedildi:
"Toparlanmanın yapısal dönüşümü sağlayacak yatırımların desteğiyle gerçekleşmesi, bununla uyumlu olarak iklim krizinin etkilerini de dikkate alan bütüncül bir çerçeve çizilmesinin önemi pek çok aktör tarafından dile getiriliyor. Küresel salgın, iktisadi, finansal ve sosyal yönleri olan çok boyutlu bir küresel kriz niteliğinde. Çok boyutlu sorunun çok taraflı mücadelesindeki önemli paydaşlardan biri de kalkınma finansmanı kuruluşları. Yarının inşasının finansmanında kullanılacak fonlar, hem pandeminin etkilerini hem de ülkelerin kalkınma süreçlerini destekleyecek. Yeşil ve adil bir toparlanmayı hedefleyen, yapısal dönüşüm ve kalkınma odaklı fonlama imkanlarının önemi pandemi öncesi dünyaya göre daha da arttı. Türkiye'de de bu konulara odaklanan finansman imkanları, toparlanmanın daha iyi, daha yeşil ve daha adil olmasına katkı sunacak."