TBB Başkanı Feyzioğlu: “Amerika’nın Türkiye’yi destekleyeceğini düşünmüyorum”
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Suriye’nin İdlib kentinde devam eden operasyonlara ilişkin açıklamalarda bulunarak, “Amerika’nın Türkiye’yi destekleyeceğini düşünmüyorum.” dedi.
Başkan Feyzioğlu, Yargı Reformu Paketi içerisinde yer alan “Ceza Muhakemesindeki Seri Muhakeme Usulü” konulu seminere katılmak için geldiği Kars Adliyesinde gazetecilerin İdlib hakkındaki sorularına, “Suriye Hükümetiyle doğrudan görüşüp, Suriye’nin toprak bütünlüğünü Suriye ordusunu destekleyerek sağlamaktır. Bu Türkiye’yi içine bir düştüğünde çıkması çok zor olacak Rusya’yla çatışmaktan ve Rusya’yla ABD arasında kalmaktan kurtarır. Çünkü böyle bir taşıma halinde ben ABD’nin Türkiye’yi destekleyeceğini hiç düşünmüyorum, böyle bir çatışmaya da ihtiyaç olduğunu sanmıyorum.” dedi.
Türkiye’nin Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve İdlib’teki operasyonları haklı operasyonlar olduğunu ifade eden Başkan Feyzioğlu, “İdlib meselesinde çözümüz bizim ortada. Bunu çok uzun zamandır dile getiriyoruz, Türkiye Cumhuriyetinin devlet aklına katkıda bulunma sorumluluğuyla dile getiriyoruz. Türkiye’nin Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve İdlib’teki operasyonları haklı operasyonlardı. Çünkü orada güvenlik bölgeleri oluşturulmalıydı. Fakat geldiğimiz an itibariyle stratejileriniz ve planlarınız gelişmelere göre şekillendirilmezse bu zarar verebilir. Strateji inat edilen bir yol değildir, strateji gelişmelere göre rötuşlara ve hatta bazen tamamen değiştirilmesi gereken bir yoldur. Burada Rusya’dan çok haklı bir beklentimiz var, bir kere Türkiye oraya haklı girmiştir. Yani adamın ülkesinde ne işin var? diyenlere cevabım: “Türkiye kendi milli birliğini, bütünlüğünü korumak açısından ön almak zorundaydı ki girdi.” Şimdi ikinci adımı atmak zorundayız, bunu da Rusya’yla attırmak zorundayız. Rusya muhakkak suretle Esad’a şunu söylemek durumunda “Bu bölgedeki insanlar senin vatandaşların ve bu vatandaşlarını artık korkutma” yani düşünki bir devlet topraklarını geri alma iddiasıyla askeri olarak ilerliyor ve vatandaşları devletinin askeri geliyor diye memnuniyet duyacağına Türkiye sınırına yığılıyor, belki burada bir sorun var dimi. Ama öbür tarafta da Türkiye’nin milli menfaatleri ve önce Türk milletini düşünme zorunluluğu var. Bu ikisini nasıl dengeleriz. Yani bir elinizde orada Esad’ın ordusunun ilerlemesiyle yaşanan insanlık dramı, bir elimizde de Türkiye’nin bir sıcak çatışmaya girmesi durumunda bunun kontrolden çıkması tehlikesi ve bunun Türk milletinin milli menfaatlerine zarar verme riski var. Nasıl dengeleriz bunu? Birincisi Amerika Birleşik Devletlerinin bizim Rusya’yla karşı karşıya gelmemizi açık şekilde isteyen yönlendirmelerine karşı çok temkinli olarak. İkincisi Rusya’nın, Esad’ın kendi vatandaşlarına insan hakkı ihlali yapmasını önlemesini talep ederek ve hemen arkasından da Esad’la oturup doğrudan görüşerek yani Rusya aracılığıyla görüşerek değil. Türkiye’nin yapması gereken Esad’ın kendi insanlarına insan hakkı ihlali işlemesini Rusya eliyle önletip Suriye Hükümetiyle doğrudan görüşüp, gerekirse Suriye Hükümetine toprak bütünlüğünü sağlaması için her türlü askeri, lojistik destekte olmak üzere vermek. Ve böylece Suriye’nin üniter yapısını korumak. Bölgede ve dünyada Suriye’nin toprak bütünlüğünü korunmasını isteyen üç tane devlet var. Bu devletler; Suriye, Türkiye ve İran’dır. O zaman bizim Suriye ile görüşmemizi engelleyen hiçbir şey yok. devletler arasında dostluk, düşmanlık olmaz. Devletleri yönetenler arasında dostluk, düşmanlık duyguları olmaz. Devletlerin de milletlerin, milli menfaatleri vardır. Bizim milli menfaatimiz Suriye rejiminin kendi halkına eziyet etmesini önleyecek tedbirleri Rusya eliyle aldırıp, Suriye Hükümetiyle doğrudan görüşüp, Suriye’nin toprak bütünlüğünü Suriye ordusunu destekleyerek sağlamaktır. Bu Türkiye’yi içine bir düştüğünde çıkması çok zor olacak Rusya’yla çatışmaktan ve Rusya’yla ABD arasında kalmaktan kurtarır. Çünkü böyle bir taşıma halinde ben ABD’nin Türkiye’yi destekleyeceğini hiç düşünmüyorum, böyle bir çatışmaya da ihtiyaç olduğunu sanmıyorum.” ifadesini kullandı.