Tarih kokan ilçe: Kağızman
Kars'ın Kağızman ilçesindeki tarihi taş yapılar sağlamlıkları ve özellikleriyle dikkat çekiyor.
Çivi bile çakılamayan tarihi yapıların bir kısmı da ev ve dükkan olarak kullanılıyor.
Kağızman’ın tarihi de binaları kadar eski ve dikkat çekici. İşte ilçenin tarihinden kesitler:
Erivan ve Aras boylarını hakimiyetleri altına alıp burada yaşayan kavimlere Uratra denilmektedir. Kağızman Urartu’ Menua’nın Deli Baba Yazılıtaşında Khaldırıulkhi’nin Toprakkale Mahallesinin şimdiki yeridir. Kağızman ve civarında Urat’uların en parlak devirleri Uratu kralı Menua zamanındadır. Bu devirlerden kalan kitabeler Başbulak’da, Kağızman’da, Hasankale’de ele geçmiştir. Uratular’ın yazıları çivi yazısı idi. Dinleri ise bütün Türk kavimleri gibi üç tanrılı din idi.
Daha sonraları Sakalar ve İskit Türkleri bunları ortadan kaldırıp uzun zaman Aras vadilerinde hüküm sürdüler.
Kağızman da yerleşmiş Türklerin Kavimlere, Boylara, Beyliklere, Sancaklara ayrılması nedeni ile çeşitli isimler almışlardır.
Selçuklular Anadolu’ya hakim olduktan sonra Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde yaşayan yabancıları temizlemeye karar verdiler. Bu tarihte Selçukluların başında Tuğrul Bey vardı. Tuğrul bey bir çok beylikleri hakimiyeti altına aldıktan sonra 1063 yılında öldüğü zaman yerine tarihimizin en büyük kahramanlarından Alparslan geçti. Alpaslan’ın birici seferi 1064 tarihinde Serhat Çukuru diye adlandırılan Kars, Kağızman, Tuzluca, Iğdır bölgelerine geldi.
Bu bölgenin halkı Alpaslan’ ı çok sevip ona gönülden bağlandılar. Bu bölgede halen bir köy olan Nakşivan’a yerleştiler. Alpaslan oğlu Melikşah’ı Ani şehrindeki Rumlar üzerine gönderdi. İkinci seferi Erzurum üzerine yürümesi oldu.
Alpaslan’ın üçüncü seferi cihan tarihinin dönüm noktası olan 1071 Malazgirt Zaferidir. Bu savaşta koca Bizans ordusunu yenerek imparatoru esir aldı. Böylece Kağızman, Kars ve bu bölgeler Alpaslan tarafından fethedilmiş Türklerin eline geçmiş oldu. 1374’ te Karakoyunlular, 1386’da Timur, 1405’te tekrar Karakoyunlular, 1486’da Akkoyunlular egemenliği altına girer.
1534 Tarihinde Yavuz Selim’in Çaldıran Zaferi ile Doğu Anadolu ve Aras boyları yani Kağızman ve bölgesi Osmanlı İmparatorluğu’na katılmış oldu. Kars Eyaletine bağlı bir sancak beyi olarak kaldı. Keçvan (Artaker) kalesinin onarılışı, Çarşı Mahallesindeki Narinkale’nin yapılışı bu dönemde gerçekleştirilir. İlçe bir süre sonra sancak merkezi olur.
93 harbi diye anılan 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşlarının sonunda Berlin Muhadesiyle Kars, Kağızman, Ardahan ve Artvin Sancaktarları Ruslara terk edildi. 40 yıl kadar vatan dışında kalan Kağızman bilhassa son iki yılını çekilmez esaretler içinde geçirmiştir.
Son bu iki yıl içinde Ermenilerin yapmadıkları kalmamıştır. Namustan, ırzdan, gebe kadınları öldürüp karnından çıkardıkları yavruları süngülerin uçlarına takıp bayram havası yapanlara karşı Kağızmanlı Ali Rıza Ataman komşu ilçelerden Tuzlucalı Şamil Ayrım oğlu, Iğdırlı Kerem Güneş ile aralarında işbirliği yaparak Erzurum’daki 15. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir ile temas kurarak bu bölgede çete kurmayı ve düşmana saldırmayı tertiplemişler.
Tüm Kağızmanlılar acılar çekmiş ve binlerce kişi bu vatan uğrunda şehit olmuştur. Kağızman’ın kurtuluşunda ilk ilçeye giren kurşun yağmuru altında bayrağımızı hükümet binasına çeken Kağızmanlı Avcı Mahmut’ tur. Bu kahramanın abidesi Kağızman’ a dikilmiştir. Vatan ve namus uğrunda canlarını seve seve feda eden kahramanlarımız 27 Kasım 1920 gecesi sabaha karşı Kağızman’ı tamamen düşmanlardan temizlemişlerdir.